“Ey yazar, deli senin babandır”!

Twitter hesabımın olduğu dönemde baktım ki ben adamakıllı “delleniyorum”, hesabımı bu yılın başında kapattım.

Böylece ruh sağlığım avdet etti. Yeniden girmemeye kararlıyım ama bu sayıda twitter tadında bir “seçki” yapmaya da kararlıyım.

Başlayalım bakalım:

- “Her canlı ölümü tadacaktır” sözünü sinir bozucu bulanlar var. Onları sevindireyim: “Her ölü canlanacaktır”.

- Uykusuzum denilmesi “uykum VAR” anlamına geliyorsa, sigarasızım denilmesi niçin “sigaram YOK” anlamına geliyor? Cevabını bulmaya çalışırken uykum kaçtı.

- Bir ara ekranda “Bu kız deli mi ne?” demiştim. Adı Mine olan biri mail atıp “Deli senin babandır” demişti.

- “Dünya ötekini anlama günü” diye bir gün varmış. Oysa “Öteki dünyayı anlama günü” olsa daha iyi olur. İkincinin idrak edildiği yerde birincisi zaten gündeme gelir.

- Açlık grevi, bir hakkın elde edilmesi içindir. Oruç ise Hakk’ın rızasının elde edilmesi içindir.

- Bir gazetenin ilanında “Mevlit’in prömiyeri bu akşam…” diye yazıyordu. Mevlit ve promiyer… Bu iki sözcük de yan yana geldi ya… Yakında “semazen forever” ilanları da başlar.

- “İnsanlar para gibidir, ışığa tutarsın, içinde Atatürk yoksa sahtedir” lafı hamasi ve marazi bir laftır. Nasıl yani? İnönü dönemindeki paraların hepsi sahte miydi?

- Milliyet… 28.05.1964: “27 Mayıs Hürriyet Bayramı coşkuyla kutlandı. Resmi daireler tatil edildi.” (O tarihten 4 yıl önce ise TBMM aylarca tatil edilmişti.)

- Bir müteahhit 120 metrelik minareli, ayrıca kubbeli rezidans ve avm yapacakmış. Adı büyük ihtimalle Mycubbe ya da The Minarrei olur…

- Öteki dünyanın “hesabını” yapmayanların dini İBAN’ı para olmuş.

- Bir çocuk, kendisine alternatifli olarak sunulan 50 kuruş yerine 2 tane 25 kuruşu tercih ediyorsa, yaşı ilerlediğinde hem çokeşliliğe hem de genç eşe meyyal olacak demektir.

- Bir yazar, tabuta “tahta raf” demiş. Musalla taşına da “göbek taşı” der mi acaba?

- Ardahan’ın Damal ilçesinde Atatürk’ün siluetine benzeyen gölgeden dolayı bu yıl da şenlik yapılmış. Atatürk görseydi zannımca “Gölge etmeyin başka ihsan istemem” derdi.

- 12 Eylül öncesinde sigara karaborsa olduğu için “yasaya aykırı” olarak masa altına konulurdu. Şimdi ise yeni çıkacak “yasa gereği” masa altına girecek.

- Yenge sözcüğünün “yeni gelin” sözcüklerinin kısaltması olduğu görüşüne katılmıyorum. Aksi halde damat sözcüğünün “damızlık at”ın kısaltılmış hali olduğunu iddia ederler.

- İçki berbat bir şey… Bir duble içen kişi, şose yolu bile duble zannediyor. O yüzden çok içki tüketilen yerleşim yerlerinde duble yol yapılmamalıdır. İsraftır.

- “23 Nisan Üniversitesi niye yok?” diyenler var. Nasıl yok? Yıllar boyunca üniversiteye giden gençlere çocuk muamelesi yapıp yasak konulmadı mı?

- İlköğretim müfredatı değişmelidir. İlk üç yıl sadece alfabe, çarpım tablosu ve kul hakkı öğretilmelidir.

- 2150’lerde çocuk olmak: “Şimdiki genç kızlarda ahlak mahlak yok. Bizler genç kızlığımızda caddelerde bikini ile dolaşırdık. Şimdikiler çırılçıplak geziyor.”

- TV’de arkadaşın biri bir mankene soruyor: “Sanat için soyunur musunuz?” Oysa o kızımıza “Sanat için giyinir misiniz?” diye sormalıydı.

- Her ilçede olan “Halk Eğitim Merkezi” isminin değişmesi lazım. Halkı eğitmek anlayışı jakobenist bir anlayıştır.

- Anayasa diyor ki: “Devlet, şehitlerin dul ve yetimini gözetir.” Peki kadın subayımız var mı? Var. Kadın subayımız şehit olduğunda çocuğu ne olur? Öksüz olur. Yani öksüz düşünülmemiş.

- Kuyumcuya biri geldi. Kuyumcu “Cumhuriyet yok, Reşat var” dedi. Adam “Ben saltanatçı değil, Cumhuriyetçiyim” dedi. Muhtemelen “çeyrek” akıllıydı.

- Askere gitmemek için çürük raporu alan bazıları sağlam çıkıyor. Binalarına sağlam raporu alanların bazılarının binaları çürük çıkıyor.

- Arası herkesle iyi olan insanların arasında fazla dolaşmayınız.

- Bugün pek çok market dolaştım. Akşama doğru yorgun argın BİM’e girdim. Aradığım ürün orada da yoktu. ŞOK’a girdim.