Çocuklar okunmamış kitaptır
Öğretmenlik mesleği hakkında söylenmiş o kadar çok söz, anlatılan sayısız anı vardır ki mesleğin bir anılar defteri olduğunun göstergesidir bu. Özellikle de öğretmenler emekli olduktan sonra anılarını yazma gereğini daha çok hissederler. Çünkü yaşadıkları olaylar, tanıdıkları sayısız hayat, onlar için bir dünya kıymetindedir.
Halide Nusret Zorlutuna, yazarlığı ve şairliği kadar öğretmenlik mesleğine gösterdiği hassasiyetiyle de tanınan bir münevver kişidir. Özellikle romanlarıyla tanınmış, sıradan insanların hüzünlü hayatlarını romanlarında işlemiştir. Romanlarının birçoğunda da mesleğinden anılara yer verdiğini de görmekteyiz.
Öğrencilerin annesi
Otuz üç yıllık öğretmenlik hayatında öğrencilerine bir anne şefkatiyle yaklaştığını ifade ediyordu Zorlutuna. Hepsiyle ayrı ayrı ilgilenen, her birinin gönül dünyasına girecek bir kapı bulabilen bir gönül insanıydı. Benim Küçük Dostlarım kitabı, onun öğrencileriyle ne kadar yakın olduğunu gösteren, onlara nasıl bir bağlılıkla sarıldığını anlatan bir kalbin terennümlerini sunuyor bizlere.
Tam bir anılar kitabıdır Benim Küçük Dostlarım. Bir öğretmenin öğrencileriyle kurduğu dostluğun anılara yansımasıdır. Öğretmeyi seviyor Zorlutuna. Sadece dersini değil, hayatı da. Özellikle yatılı okullardaki öğrencileriyle daha bir özel ilgileniyor, onların yalnızlığını paylaşıyor. Annelerinden uzak yüreklerin adeta annesi oluyor. Zeyno’nun hıçkırıkları, Selim’in yoksulluğu, 888 İrfan’ın dirayeti hep öğretmenlerinde gördükleri anne şefkatinin neticesinde gerçekleşmiştir.
Edirne Muallim Mektebi’nde başlayıp Ankara Kız Teknik Öğretmen Okulu'nda sona eren öğretmenlik hayatında tanıdığı ve okuyucularına tanıtmak istediği öğrencilerini Türkiye’nin dört bir yanından örneklerle zenginleştirilmiş. Bir anne duyarlılığıyla ve öğretmen hassasiyetiyle.
Öğrencileri tanıdıkça hayatı tanıyor
“Çocuklar bir kitaptır, onları okumak gerekir.” diyor Halide Nusret Zorlutuna. Tanıdığı her öğrenci onun için bir kitap gibi. Acıyı, sevinci, direnmeyi, yardımlaşmayı, aldanmayı onlardan öğreniyor. Kitapta her türlü öğrenciye yer veriyor Zorlutuna. Kitabın en dikkat çeken yazılarından biri “C.” Yazar öğrencisine o kadar sinirlidir ki adını bile vermez onun. Öğretmenini kandıran, yalanlarla yaklaşan ve yıllar sonra yine onu sükût-u hayale uğratan C.’yi kötü bir örnek olarak kitabını almış Zorlutuna.
Fahrunnisa adlı öğrencisinin şiirlerle kurduğu dünyayı anlatıyor yazar. Ona bir şair-yazar olarak yol gösteriyor. Yıllar sonra öğrencisinin şiir kitabı çıkardığını duyunca da son derece mutlu oluyor. Yoksulluğun büktüğü boyunlarla birlikte onun da boynu bükülüyor, onlar gülünce onun da yüzünde güller açıyor. Bu yüzden öğrencilerine içtenlikle “dostlarım” diyor Halide Nusret Zorlutuna.
Öğretmeyi hayatının ilkesi haline getirdiği için evinde de aynı hassasiyetle yaşıyor. Bunun en büyük ispatı, kızı Emine Işınsu. Onun yetişmesinde de büyük çaba gösteriyor Zorlutuna. Eli kalem tutan kim olursa olsun onlara daha bir özenle yaklaşıyor, elinden gelen ne varsa fazlasıyla vermeye çalışıyor. Emine Işınsu’nun annesi, Pınar Kür’ün teyzesi Halide Nusret Zorlutuna. Her yerde öğretmen, her zaman öğreten.
Son durağa kadar süren yolculuk
Öğretmenliğinin son durağı Ankara Kız Teknik Öğretmen Okulu. Mesleğinin son anına kadar öğrencileriyle birlikte ve onların hep yanı başında. Son gününde de ilk günkü heyecanı duyuyor Zorlutuna. Öğrencilerini, hayallerini, umutlarını sürekli dipdiri tutarak dostlarım diyor hepsine.
Rıza Tevfik’ten, Tevfik Fikret’ten şiirlerle beslediği yazılarını bir hikâye havasında anlatırken aslında öğretmenlere bir tür rehber kitap armağan ediyor yazar. Şairliğinin nimetlerini sık sık kullanarak bizleri bir şiirin dizelerine davet etmeyi ihmal etmiyor.
Şair, yazar, öğretmen. Bütün bu sıfatların bir tezahürü olan Benim Küçük Dostlarım kitabı alanında bir klasiktir. Okuyucuyu alıp öğrenciliğin siyah önlüklü yıllarına, şapkalı öğrencilik günlerine götürecek bir Türkiye kitabıdır.
Bütün güzelliklerin ardından yazarın iyi dileği aslında bütün okuyucularına:
“Ben şimdi “Son Durak’ın son noktasından bütün öğrencilerimi sonsuz sevgilerimle selâmlıyorum: Selâm ve sevgi ve hayır dualar sizlere, yürekler dolusu çocuklarım…”