Bir taş at

HABER MASASI
Abone Ol

Kendini ve hayatı sorgulayan bir yolculuk: Öykülerde, şiirlerde ve filmlerde umutsuzluk ve yalnızlık temalarını keşfedin. Kendi gerçeğinizi bulmak ve hayatın anlamını anlamak için derin düşüncelere dalın. Bu karmaşık dünyada, kendinizi tanıma ve yeniden doğma sürecine adım atın. Her satırda, her notada, her anıda kendinizi yeniden keşfedin.

Bir kitap oku

Önemi Yok/ Agota Krıstof

Öyküler kısa, cümleler kısa; yalnızlık uzun, sessizlik uzun, karanlık uzun ve gidilmek istenen yer hep uzakta. Deli, yersiz, yurtsuz, umutsuz, garip ve güçlü bir kitap: Önemi Yok. “Şimdilerde pek az umudum kaldı. Önceleri aranıyordum, sürekli ortalıkta dolanıyordum. Bir şey bekliyordum. Ne? Hiç bilmiyordum. Yine de hayatın bundan ibaret olamayacağını, yani tam anlamıyla bir hiç olamayacağını, hayatın bir şey olması gerektiğini düşünüyordum ve o bir şeyin gelip beni bulmasını bekliyordum, onu arıyordum hatta. Şimdi beklenecek bir şey olmadığını düşünüyorum ve odamdan çıkmıyorum, bir sandalyeye oturup hiçbir şey yapmıyorum. Dışarıda bir hayat olduğunu ama o hayatta hiçbir şey olup bitmediğini düşünüyorum. Benim için hiçbir şey. Başkaları için belki de bir şeyler oluyordur, mümkün bu, beni ilgilendirmiyor artık.” Deliliğin sınırlarında gezinen, hiçbirinin adı olmayan, umutlu veya umutsuz karakterlerin başrol olduğu bu kitapta hiçbir şeyin önemi yok.

Bir şiir oku

Ahla istida edecek ahval değil

Kim bana kıymazsan bilebilir

Dünya dedikleri samut küp

Acılar tıkandıkça bende

Hep seni seslendirir

İsmet Özel

Bir film izle

Duvara Karşı.

Filmin açılış sekansında bizi karşılayan İstanbul manzarası eşliğindeki Selim Sesler ve Orkestrası tarafından adeta sarıp sarmalanarak memleket, idiyet gibi kavramların notalarla vücut bulmasını seyreylerken kendimizi bir anda sert, parlak ışıklar içindeki bir kulübün kapanış saati içinde buluyoruz. Arabası ile tam gaz giderken Cahit’in duvara toslaması ile zaten yeterince karanlık ve kaotik bir atmosferi olan film ışıklarını bize böylelikle tam manasıyla kapatmış oluyor. Hayatına kendi kurallarına göre devam eden insanların başka insanların özgürlükleri ile kesiştikleri noktada ne olur? Bu, insanların hayatında fedakârlık gösterip, feragat edebilecekleri bir dönemeç midir yoksa kendi sınırlarını öğrenmek için yaşamaları gereken doğal bir süreç midir sizce? Her iki kahramanımız da bu sorular ekseninde cevap aramaya çalışırken izleyicilerin de akılların da soru işareti bırakmayı başarıyor. Kahramanlarımız etraflarına örülen duvarları yıkana dek kendilerini sayısız kez bu duvarlara çarparken bulmuş fakat kendi küllerinden yeniden doğmayı başarmış, kendilerini hayatları boyunca kaçtıkları şeyleri yaşarken bulmuşlardır. Belki de en başından beri olması gereken gerçekliklerini yaşamaya başlıyorlardır.

Bir umut ışığı gör

Kaçmamaktır hayat, olana, olduğu kadarına tamahtır. “Peki”dir, “ne yapalım”dır, “vardır bir hayır”dır. Tutmak kadar bırakmak, kazanmak kadar yenilmek, açılmak kadar kapanmaktır.

Bir pasaj oku

“Kaç gününün planladığın gibi geçtiğini, yüzünün doğal rengine ne zaman büründüğünü, ne zaman zihninin dinginleştiğini, şu hayatta neyi başardığını, kendi kayıplarından habersizken kaç kişinin yaşamını yağmaladığını, manasız kederin, açgözlü arzunun, aptalca mutluluğun, ayartıcı insanların yaşamından neler çaldığını, sende sana kalanın ne kadar az olduğunu görmeye çalış. Anlayacaksın ki, zamanından önce ölüyorsun.”

Bir hayal kur

Bir varmış, bir yokmuş…

Hikayeyi gör

“Hayatta sadece bir kez.” dedi gecenin karanlığında yürürlerken, “Sadece bir kez kendini göreceksin ve bu hayatının en mutlu ya da en acı anı olacak.”.

Bir albüm dinle

Radio Tarifa/ Rumba Argelina

Tarifa Kasabası, bulunduğu coğrafyanın en güneyinde, yüzünü Afrika kıtasına dönmüş bir İspanyol kasabasıdır ve adını bu kasabadan alan “Radio Tarifa” da en az bu güzel kasaba kadar özgün bir etnik müzik grubu olarak hafızalara kazınmıştır. Radio Tarifa, içinde Flâmenko, Medieval müzik, Safarad şarkıları, Arap İlahileri, Afrika müziği, Türk müziği ve Avrupa müziğinden oluşan benzersiz bir renk sunar. Müziklerini bir füzyon müziği olarak adlandıranlara grup; bizim müziğimiz bir füzyon müziği değildir, biz sadece Arap ve Batı kültürleri arasında yer alan çeşitli müzik formlarını yeniden keşfedip birleştiriyoruz, onlardan yan yana yeni form ve duygular oluşturuyoruz diyerek farklı kültürel formların benzersiz melodilerini tek bir çatı altında birleştiriyor.

Bir tohum ek

Olduğunu sandığın kişi değilsin. Kim olduğunu bilmiyorsun. Ama kim olduğunu bilmediğini biliyorsun.