Bir projem var; Avm’ler yerin dibine batsın!
AVM’lerden bahsediyorum evet.
Hani şu, içine girdiğinizde dünyadan izole olduğunuz mekânlardan. Işıkların altında baş ağrılarına düçar olduğunuz yerlerden söz ediyorum. Bir ayakkabı almak için girip, gardırop için ilave bir kazak, sınırsız pizza, argan yağlı sabun, yeni bir kredi kartı, artistik bir şapka yüklenip çıktığınız o devasa binalardan.
Etiketler vardır bol miktarda; malların ve insanların üzerlerinde. Kaç paralık kasiyerler tarafından ağırlanırsınız, kaç paralık olduğunuzun ipuçlarını her bir dükkânın önüne serer durursunuz içinde bulunduğunuz süre boyunca.
Hiç dikkat ettiniz mi? AVM’lerin penceresi yoktur.
AVM’de iken gökyüzünü göremezsiniz. Ezan sesi giremez içeriye. AVM’de işiniz bitip de dışarıya ulaştığınızda ve iddia ediyorum istisnasız her seferinde; “oh be dünya varmış” dersiniz.
Alışverişin ritmini ayarladıkları, içeridekilerin içeride kalma sürelerini kalabalığa göre ayarladıkları o abartılı müzik sesi bir anda silinir kulaklarınızdan ve elinden sıkı sıkıya tuttuğunuz çocuğunuzun sesine ulaşır kulaklarınız.
Peki, hiç mi faydası yoktur bu yerlerin? Olduğu söyleniyor evet; ticaret, alışveriş, ekonomiye can vermeler filan, üreticiye destek, ah elbette istihdam, “kaç kişi ekmek yiyor oralardan siz biliyor musunuz…” Doğrudur.
Mademki, ekonomimiz için olmazsa olmaz bir şeyden bahsediyoruz, tamam olsunlar. Bir şey dediğimiz yok. Ama göğümüze engel olmadan var olsunlar. Bize de toprak bıraksınlar.
Biraz evvel söyledim, AVM’lerin penceresi yoktur dedim. Çünkü AVM dediğimiz şey, sizi dünyanızdan koparıp kendi belirlediği sistematiğin içine hapsetmekle mükellef yerlerdir. Hiçbir mağazanın dışarıyı gören bölümü yoktur. Vitrinler AVM’nin içine bakar, geri kalan duvarların tamamında raflar vardır ve her raf tıka basa mal doludur.
Şimdi gelelim projemize;
AVM’ler gözümüze sokulurcasına yüksek ve kütlesel betonarme binalar şeklinde yeryüzünü işgal edeceğine yerin altına inşa edilsinler. Fena mı olur?
Nasıl olsa içeride hiç kimse dışarıyı görmüyor. Dışarıdakiler de AVM görmeye pek meraklı değiller. Öyleyse, bundan sonra yapılacak her bir AVM yerin yüzlerce metre altına yapılsın. Otoparkıyla, giriş çıkışlarıyla, mağazalarıyla, sinema salonlarıyla yere batsın AVM’ler.
- Böylece yere batırılan her AVM’nin üzerinde kalan arazinin yeşil kalması sağlanır, peyzaj ile tanzim edilmesi mümkün hale gelir, insanoğullarına AVM’leri ayaklarının altına alarak hiç olmadı bir kuşa yem verme, çimenlerin üzerine yayılarak kitap okuma, şehre nefeslenme imkânı doğar.
Çok zor bir şey değil teklif ettiğim. Eh biraz hafriyat masrafı çıkacak tabi. İnşaat maliyeti artacaktır muhtemelen. Göğe merdiven dayamada pek bir mahir müteahhitlerimizin tecrübeli olmadığı yeni bir durum bu tabi, biraz sıkıntı çekilecek alışılana kadar. Arazinin peyzajı da epey bir yekûn tutar elbette.