Ali Tekintüre, 63 yaşında
Arabesk müziğin gizli kahramanı, en gizemli şarkıların yazarı Ali Tekintüre’nin serüveni aslında arabeskin de serüveniydi. Bugüne kadar, 1500 eseri yüzlerce hatta binlerce farklı kişi tarafından yorumlandı. 350 şarkısı filmlere konu olurken, 30 civarında filmin adı, onun şarkılarının isminden alınmıştı.
15 yaşında bir genç, yıllara yayılan bir süreçte “Tanrım Beni Baştan Yarat” başlıklı bir şiir yazar.
Bir süre sonra, şiirini değerlendirmesi için Ümit Yaşar Oğuzcan’a gönderir; o da sözleri beğenerek kısa sürede şiir köşesinde yayınlar.
1974 yılında, söz konusu genç askere gittiğinde şiirin sözleri Muzaffer Özpınar tarafından bestelenir ve Emel Sayın tarafından seslendirilir. Kısa sürede şarkı, büyük bir ilgi ile karşılanır. Pek çok şarkıcı da, sözleri yeniden yorumlar. Tekintüre, şiirinin bu denli ilgi görmesini ancak askerliğinin bitiminde bir plak şirketine uğradığında öğrenir. Biraz da tesadüfi olarak müzik piyasasına çok hızlı bir giriş yapar.
Bir gence “Tanrım beni baştan yarat” sözlerini söyleten şartlar onun hayat hikâyesinde gizliydi. İleriki yıllarda unutulmaz arabesk şarkılarının söz yazarı olarak tanınacak olan Ali Tekintüre, 1953 yılında Adıyaman’ın Besni ilçesinde dünyaya geldi. İmkânsızlıktan dolayı ilkokuldan sonrasını okuyamamıştı. Babası o, henüz çocuk yaştayken vefat etti. 1960’lı yıllarda yedi kardeşiyle birlikte İstanbul’a taşındılar. Sonrası ise naylon torba satıcılığından bijuteriye, kuyumculuk atölyesinden yaldız kaplamacılığına kadar geniş bir yelpazedeki çalışma dönemiyle devam etti. Dolayısıyla hayat gailesiyle uğraşan bir çocuğun ilk sesli yakarışıydı “Tanrım Beni Baştan Yarat” şiiri.
Belli ki o, hissettiği duyguları kâğıda aktardığı sözlerle ifade edecekti. Bundan başka bir iş düşünemez haldeydi. Sadece ve sadece müzikle ilgilenmek istiyordu. İşte bu yüzden, bir gün kendisini Unkapanı’nda, Türküola plak şirketinde buldu. Asgari ücretle de olsa çalışmaya razıydı. Nitekim de öyle oldu. Söz yazarlığından, süpervizörlüğe, sanatçıların resim çekimlerinden, icracıların kayıt parasının dağıtılmasına kadar pek çok işi büyük bir hevesle yapmaya başladı. Kendi deyimiyle kendisini bir nevi ucu görünmeyen bir kuyuya atmıştı.
Arabesk müziğin gizli kahramanı, en gizemli şarkıların yazarı Ali Tekintüre’nin serüveni aslında arabeskin de serüveniydi. Bu müzik türünün zirveye tırmandığı 1975-1990 yılları arasındaki birçok eser ona aitti. Bugüne kadar, 1500 eseri yüzlerce hatta binlerce farklı kişi tarafından yorumlandı. 350 şarkısı filmlere konu olurken, 30 civarında filmin adı, onun şarkılarının isminden alınmıştı. Ayrıca 50’ye yakın şarkısının da klibi çekildi.
Eserleri kimler tarafından okunmamıştı ki?
Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Zeki Müren, Muazzez Ersoy, Adnan Şenses, İbrahim Tatlıses, Gülden Karaböcek, Cengiz Kurtoğlu ve daha adı sayılamayacak birçok isim… Bunun yanında, birçok sanatçının çıkış şarkıları onun eserinden oluşuyordu. Bülent Ersoy’un ilk çıkış şarkısı olan “Baharı Bekleyen Kumrular Gibi”, “Toprak Alsın Muradımı”; İbrahim Tatlıses’in “Seni Yakacaklar”, “Acı Gerçekler”; Gülden Karaböcek’in “Dilek Taşı”, “Sürünüyorum”, “Kırılsın Ellerim”; Bergen’in ise “Benim İçin Üzülme” onun imzasını taşıyordu. Yani, Ali Tekintüre olmasaydı arabesk yine de olurdu; ama eksik ve duygusuz kalırdı.
- Türkiye’de müzik piyasasının en yakın şahitlerinden biri olan Tekintüre, bu kadar emek karşısında sanat camiasında vefanın olmadığını da biliyor. Bu yüzden, sanatçılarla çok fazla samimi olmamaya özen gösteriyordu. Kendisine saygı gösteriliyordu; ama zaten bu konuda çok da beklentisi de yoktu.
En büyük mücadelesi telif hakları konusunda oldu.
Ortada bir sistem sorunu vardı. Eğer bir şarkı sözünü Sezen Aksu yazdıysa buna bir Sezen Aksu şarkısı deniyordu; fakat bir Ali Tekintüre şarkısı denmiyordu. Nedense sistem, doğal olarak onun görünür olmasını engelliyordu. Gerçi bunu biraz da kendisi tercih etmişti. Yine de bunu aşmak için çok mücadele etti. İşte bu mücadelelerden dolayı ismi en azından anılıyordu.
İlk şarkısı hızla yayıldıktan sonra çalışmaya devam etmeliydi. Sanatçılarla daha sıkı ilişkiler geliştirmekten çok şarkı sözlerini tanıtmalıydı. Müzik piyasasında işler farklı yürüyordu. Plak şirketindeki bir yapımcı şarkı sözlerini seçer, sanatçılara önerirdi.
Söz yazarları sanatçılarla, sanatçılar da söz yazarlarıyla muhatap olmazdı.
Arabesk müziğine 42 yıl hizmet vermiş; fakat emeğinin karşılığını tam olarak alamamıştı. Çalıştığı dönemlerde sigortası yatırılmadığı için sigortasını kendisi ödeyerek emekli olmuştu. Şarkılardan gelen üç beş kuruşla da hayatını devam ettiriyor.
Onun en büyük endişesi, son yıllarda geleceğe taşınabilecek pek şarkının olmayışı. Teknolojik gelişmelerin ortaya çıkardığı kolaylıklar ve ruh zenginliğinin kayboluşu gibi etkenlerden dolayı duygu yoğunluğu olmayan ve aynı ritimlerden oluşan şarkılar ortaya çıkıyordu. “Böyle giderse müzik tarihimizde kocaman bir boşluk oluşacak.” diyerek konu hakkındaki tedirginliğini dile getiriyor. O, arabeski; neşeden çok kedere teşne olan bir toplumun, sevip de kavuşamayanların, ayrılık, hasret ve yokluğun hikayesi olarak görüyor. Zamanla birlikte arabeskin de değiştiğini düşünüyor.
Ali Tekintüre hala şiir ve şarkı sözleri yazıyor; fakat eski şiirleri ve sözleri daha çok tercih ediliyor. Bu durumu da şöyle özetliyor:
Şarkılarımız, bizden daha çalışkan. Şarkılar dönüyor kendiliğinden ve 30-40 senelik olmasına rağmen kullanılıyor. Demek ki iyi şeyler yapmışız ki eserlerimiz zamanın içinde kaybolmadı.
Eskiden sadece arabesk tarzda yorumlanan şarkıları, şimdilerde birçok tarzda yorumlanıyor.
Funda Arar’ın “Benim İçin Üzülme” Anadolu rock ve pop formatında yorumlaması bu alandaki ilklerden. Rock grubu Fairuz Derin Bulut’un sadece Ali Tekintüre şarkı sözlerinden oluşan “Arabesk” albümü bir başka soluk getiriyor. Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, Gülden Karaböcek, İbrahim Tatlıses ve Bergen gibi sanatçıların yorumladığı “Acı Gerçekler, Kalbimi Mahşere Götür, Sen Affetsen Ben Affetmem, Benim İçin Üzülme, Topraktan Bedene, Canım Dediklerim, Güldür Yüzümü, Büyük Aşkımız, Seni Yakacaklar ve Senden Vazgeçmem” gibi yıllardır insanların dilinden düşmeyen şarkıların Rock-Punk-Reggae tarzında yeniden yorumlaması bunun en iyi örneklerinden… Grubun onun şarkılarını tercih etmesinin tek sebebi ise onun, Arabesk müziğinin en iyi söz yazarı olarak görülmesi.
Bir garip söz işçisi Ali Tekintüre, bugün 52 yaşında. O, şimdilerde oldukça mütevazı bir hayat sürdürüyor. Ona göre, “Arabesk halin arzıdır yılgınlık değil”. Bir sitem ve yakarış formu olarak tanımlanabilecek arabeskin, en iddialı eserlerini ortaya çıkaran Tekintüre’nin en büyük şansı; sözlerinin Selami Şahin ve Mustafa Sayan gibi bestekârlar tarafından bestelenmesi ve Müslüm Gürses tarafından yorumlanması… İşte bu yüzden; Aldanma Çocuksu, Senden Vazgeçmem, Bir Mana Var Sözlerinde, Gitme, Unutamazsın, Kaderi Ben mi Yarattım, Evlat, Canım Dediklerim ve Hangimiz Sevmedik, Yakarsa Dünyayı Garipler Yakar gibi kült şarkıların yorumunu ona emanet etmişti. Hikâye özetle şöyle bitiyor: Ali Tekintüre yazıyor, Müslüm Gürses yorumluyor, biz de dinliyorduk…