3 soruda Melih Tuğtağ
Çocuk edebiyatı okumayı seviyorum; Çünkü büyümedim elhamdülillah. Kurgu dışı şeyler okuyorum, çünkü o bilgiye ya da yoruma ihtiyacım var. O sırada ya da orta vadede ihtiyacım olmayacaksa, o tarafa meylim hiç olmuyor. Bu belki kötü bir şeydir. Bilmiyorum. Fakat bizde durumlar böyle.
Neden okuyalım?
Ben biraz daha fayda temelli okuyorum. Fantastik, bilim kurgu, büyülü gerçeklik, masal kitabı okumayı seviyorum.
Kitap; ortamlarda hava atmak için okunabilir. Malumat toplamak için okunabilir. Zaman geçirmek için okunabilir. Okuyormuş gibi yapmak için okunabilir. Ödev verildiği için okunabilir. Herkes okumanın öneminden bahsettiği için okunabilir. Telefonun şarjı bitmiştir, televizyon bozuktur, dışarıda hava kötüdür, uyku da yoktur, son tercih olarak okunabilir. İlk tercih olarak sadece keyif için okunabilir. Sebepsiz okunabilir… Bunların her biri pek çok insan için geçerli sebepler. Bir kısmını itiraf ederiz, bir kısmını ise kendimize saklarız. Fakat benim okuma sebebim bunları hiçbiri değil. Ben biraz daha fayda temelli okuyorum.
Fantastik, bilim kurgu, büyülü gerçeklik, masal kitabı okumayı seviyorum. Çünkü bir yazar ve Müslüman olarak ihtiyacım var. Müslüman olarak gayba imanımı, gözümün görmediği âlemlerin varlığına dair kanaatimi desteklemem gerekiyor. Yazar olarak ise iyi kurgular beni besliyor ve heyecanlandırıyor. Bir ömürde birkaç ömür yaşama imkânı buluyorum.
Çocuk edebiyatı okumayı seviyorum; Çünkü büyümedim elhamdülillah. Kurgu dışı şeyler okuyorum, çünkü o bilgiye ya da yoruma ihtiyacım var. O sırada ya da orta vadede ihtiyacım olmayacaksa, o tarafa meylim hiç olmuyor. Bu belki kötü bir şeydir. Bilmiyorum.
Fakat bizde durumlar böyle. Çünkü hem zamanım yok, hem malumatfuruş olmak beni ürkütüyor, hem de açıkçası sıkılıyorum.
Ariflerin eserlerini okuyorum, çünkü her an titreyip kendime gelmeye ve bazen de dayak yemeye ihtiyacım var. O zaman bir güzel söz, bir tatlı fırça, bir istikamet veren öğüt her şeyi çözüyor. Ben ihtiyacım varsa okuyorum, yoksa kitabın kapağını bile açmıyorum. Meşru bir sebep yoksa gereksiz bir eyleme dönüşüyor okumak.
Ne okuyalım?
Binlerce yıldır insanın hiç değişmediğini anlamak için; birbiriyle hiç teması olmayan toplulukların nasıl aynı içeriklere sahip masalları anlattığını anlamak için; tahkiyenin fıtri bir şey olduğunu, standart paketimizde var olduğunu fark etmek için; masal okuyalım. Aklına güzel fikirler geliyordur, ama yazmaya utanırsın; “çok çocuksu” dersin. Hâlbuki ciddi bir meseledir. Bazıları bu ciddi meseleleri, onları çocuksu dediği, ama aslında farklı bir bakış açısıyla anlatılmış renkli şeyleri yazmaya utanmaz. İşte bu çocuk edebiyatıdır. İyi bir edebiyat okuru çocuk edebiyatının geniş imkânlarını keşfetmeli.
- Fantastik okuyalım, distopya okuyalım, bilimkurgu okuyalım, iyi kurgular okuyalım. Kurgu zihni coşturur, farklı düşünme pratikleri kazandırır, insana film çektirir, müzik besteletir, rüya gördürür.
Nasıl okuyalım?
İnsanların doğumu ve ölümü gibi şeyler kader-i mutlaktadır. Kitapla okurun da bu noktada durumu kadere ve nasibe bağlı bence. Şu kitap, şu ortamda, şu disiplinle, şu yaşta okunmalı diyemem. Okurlukta rüzgâra tabii yaprak gibiyim. İhtiyaçlarım ve seyri sülukum belirliyor.
Bazen bazı kitapları açıyorum, bakıyorum zamanı gelmemiş, “nasip değilmiş” deyip kapatıyorum. 1 yıl sonra bakıyorum; biraz gelmiş. Birkaç yıl sonra bakıyorum, pişmiş. Alıyorum bünyeye.