V. Mohammed Mozolesi ve Hassan Kulesi
Bugünkü yazımıza konu olan Fas’ın başkenti Rabat’ta bulunan V. Mohammed Mozolesi ve yarım kalmış Hassan Camii’nin minaresi olan Hassan Kulesi, tarihi ve mimari zenginlikleriyle dikkat çekiyor. Vietnamlı mimar Vo Toan tarafından tasarlanan ve 1962-1971 yılları arasında inşa edilen V. Mohammed Mozolesi, Kral Mohammed V ve ailesinin anısına yapılan zarif süslemeleri ve zellige çinileriyle öne çıkıyor. 12. yüzyılda Sultan Yakup el-Mansur tarafından başlatılan ve tamamlanamayan Hassan Kulesi ise görkemli bir caminin minaresi olarak tasarlanıyor, Bouregreg manzarasına hâkim bir noktada yer alıyor ve Marakeş'teki Koutoubia ile Sevilla'daki Giralda’ya olan benzerliği ile biliniyor.
Bugünkü, V. Mohammed Mozolesini ve yarım kalmış Hassan Camii’nin minaresi olan Hassan Kulesi’ni inceleyeceğimiz yazımıza, Mohammed V Mozolesi ile başlıyoruz. Mozole, aslında bir kompleks olup Hassan Kulesi, Mohammed V Camii’ni ve Alaouite hanedanının tarihine adanmış bir müzeyi de içeriyor. Hassan Kulesi’nin tam karşısında, etkileyici bir mimari estetiğe sahip olan Mohammed V Mozolesi yer alıyor. Mozole, Fas halkı tarafından Ulusal Kurtuluş’un simgesi olarak kabul edilen ve büyük sevgiyle anılan Mohammed V’in anısına ithaf ediliyor. Mozolede ayrıca halefi II. Hassan’ın ve ikinci oğlu merhum Prens Moulay Abdallah’ın mezarları da yer alıyor. V. Mohammed Mozolesi,etkileyici mimarisi ve tarihi önemi ile öne çıkıyor. Mozolenin beyaz mermerinin bazı kısımlarında ünlü Carrara mermeri kullanılıyor. Yeşil çatısı ise Endülüs’ü anımsatıyor; çünkü İslam mimarisinin Endülüs’teki örneklerinde yeşil çatı ve kemerler sıkça görülüyor.Ayrıca, söz konusu yeşil çatı, Fas’taki önemli İslami anıtlar arasında yer alan Fes şehrindeki Karaouine Camii'ni, Attarin Medresesi'ni ve Bou Inania Medresesi'ni de çağrıştırıyor. Kral Mohammed V’in lahidi, beyaz Pakistan oniksinden yapılmış olup, lahidin çevresi Fas bayraklarıyla süsleniyor.
Kraliyet Muhafızları mozoleyi 24 saat boyunca koruyor. Mozole, Vietnamlı mimar Vo Toan tarafından tasarlanıyor ve yapımında 400 Faslı zanaatkâr görev alıyor. Mozolenin inşası, 1961’de başlayıp 1971’de tamamlanıyor ve 2019 yılında Papa Francis, Müslüman ve Katolik dinleri arasındaki diyalogu geliştirmek amacıyla mozoleyi ziyaret ediyor. V. Mohammed Mozolesi’ni ziyaret etmek, geleneksel Fas sanatının özgün güzelliğini ve zanaatkârlığını derinlemesine keşfetmek için harika bir fırsat sunuyor. Mozolenin iç duvarlarının, küçük renkli çinilerden oluşan geometrik desenlerleyapılan geleneksel Fas seramiği olan 'zellige' ile tamamen kaplandığı görülüyor. Tavan ise alçı ve ahşap üzerine işlenmiş zarif motifler ve süslemelerle dikkat çekiyor; bu detaylar, Faslı ustaların bilgi birikimini ve becerisini yansıtıyor. Bu mozole, doğrudan Merinî ve Saadi hanedanlarının kraliyet mezarlıkları olan nekropollerden ilham alıyor ve üzerinde gösterişli bir şekilde süslenen bir tonoz yükseliyor, dış kısmı ise yeşil çinilerle kaplı piramidal bir çatıyla tamamlanıyor.
Ziyaretçiler, galeri-balkon aracılığıyla mozole odasına erişip Kral Mohammed V ile oğulları Moulay Abdellah ve Kral II. Hassan’ın mezarlarını sessizce gözlemleyebiliyor ve bu mekânın manevi atmosferini deneyimleyebiliyor. Mozole yapısı, Fas dekoratif sanatlarının bir sentezini sunuyor; bu sentez, ince işçilikle oluşturulan geleneksel zellige çini desenlerinin, alçı ve ahşap oymacılığının zarif motifleriyle bir araya gelmesiyle oluşuyor. Ayrıca, geometrik desenler ve kaligrafi gibi unsurlar, yüzyıllardır gelişen ve ustalar tarafından nesilden nesile aktarılan bir bilgi birikiminin ifadesi olarak yapının estetik ve kültürel zenginliğini artırıyor.
Kentin kuzeydoğusunda, nehrin denize döküldüğü ve tatlı su ile tuzlu suyun birleştiği bir alan olan haliç ve Bouregreg Vadisi'ne bakan küçük bir tepe üzerinde yer alan Hassan Kulesi ile öne çıkan bu alan, 1184 yılında Akdeniz’in batısındakien büyük cami olması planlanan yapının inşasını başlatan Muvahhid Halifesi Yakup el-Mansur’un eseridir. Ancak bu proje, 1199 yılındaki ölümünden kısa bir süre önce yarıda bırakılıyor. Hassan Kulesi, Sultan Yakup el-Mansur tarafından 12. yüzyılda inşa edilmesi planlanan devasa bir caminin parçası olarak tasarlanıyor. Bu yapı, Samarra Camii'nden sonra dünyanın ikinci büyük camisi olma hedefiyle inşa edilmeye başlanıyor. Ancak Sultan’ın projeyi tamamlamadan vefat etmesi ve 1755’teki Lizbon depremi, inşaatı tahrip ederek caminin merkez sütunlarının bir kısmının yıkılmasına neden oluyor. Restorasyon çalışmaları ise yapının orijinal boyutlarının anlaşılmasını sağlıyor. Kule, 1955’te Fas’ın bağımsızlığındansonra Kral Mohammed V’in ilk Cuma namazlarını yönettiği yer olarak da tarihi bir öneme sahip oluyor. Tamamlanmış olsaydı yaklaşık 64 metre yüksekliğinde ve üst kısmındaki fenerle birlikte 80 metreyi aşacağı tahmin ediliyor. Günümüzde 45 metre yüksekliğinde olan Hassan Kulesi, Marakeş'teki Koutoubia ve Sevilla'daki Giralda ile aynı mimar tarafından inşa ediliyor ve bu yapılarla önemli mimari benzerlikler taşıyor. Bu üç kule, 'kız kardeşler' olarak anılıyor. Kule, altı katlı bir iç mekâna sahip olup, katlar arasında sürekli bir rampaylabağlantı kuruluyor; her katta ise tonozlu bir oda bulunuyor.
Tamamlanmamış minare ve üst üste sıralanmış silindiriktaş sütunlar, yüzyıllardır şehrin önemli simgesi olarak dikkat çekiyor. Bouregreg haliçine hâkim olan minare, Rabat ve Salé ikiz şehirleriarasında görsel bir bağlantı kuruyor. 1969'dan bu yana Mohammed V Türbesi de bu alana ayrı bir ihtişam katıyor. Hassan Kulesi, Rabat’ın simgesi olarak kabul ediliyor ve Krallığın en ünlü yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Hassan Kulesi, 12. yüzyılda Muvahhid Sultanı Yakup el-Mansur’un girişimiyle Müslüman dünyasının en büyük camisi olması planlanan yapının tek kalıntısı olarak varlığını sürdürüyor. Bu geniş ölçekli projenin, Sultan Yakup el-Mansur’un 1199 yılındaki ölümünden sonra hayata geçirilemediği ve 1755'teki Lizbon depreminden de etkilenerek tamamlanmadığı biliniyor. Caminin, 2.5 hektarlık bir ibadet alanına sahip olacağı, çatısının yaklaşık 400 sütunladestekleneceği, dış duvarlarının 183 metre uzunluğunda ve 139 metre genişliğinde olacağı ve 12 giriş kapısına sahip olacağı öngörülüyor. Caminin içi ise 19 nef ve her nefte 21 bölmeden oluşacak şekilde tasarlanıyor. Minarenin her bir yüzeyi, kemerler ve örgü desenlerle süslenmiş olup, zamanla aşınarak gümüşi gri ve koyu kırmızı toprak tonlarına büründüğü görülüyor. Caminin silindirik taş bloklardan oluşan sütunları, yapının ihtişamını gözler önüne seriyor. Çevresiyle birlikteHassan Kulesi,1995 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil ediliyor ve günümüzde iyi korunmuş durumda, ziyaretçilerini bekliyor.