Tek yapı, iki farklı cephe: Danny Evi

New Farm, Brisbane'de bulunan Danny Evi ile, mevcut geleneksel bir yapıyı şimdiki zamana getiriyor ve çevredeki bağlamla bir ilişki kuruyor. Orijinal bir Queenslander yapısının yenileme ve genişletme projesi olan bu ev, tüm farklılıklarına rağmen kendi içinde bir bütünlük duygusuyla birbirine bağlanıyor.

Proje, Shaun Lockyer Mimarlık’ın tasarımıyla fiziksel ve tarihsel geçmişten ipuçları alan rafine ve çağdaş bir yapıya dönüşüyor. Queensland'e özgü olan evin geleneksel mimarisi, geçmişi 1840'lara dayanan ve bugün hala yaygın olan bir konut tipini ifade ediyor. Bu evler, genellikle sıcak iklimle mücadele etmek için gölgeli bir verandaya sahip alçak, müstakil ahşap konutlar olarak karakterize ediliyor.

Etrafı geleneksel konutlarla çevrili olan bu ev, farklı sokak cepheleriyle uyumlu iki tür karaktere sahip. Ön cephe, Queenslander mimarisine saygı gösteriyor ve siyah boyalı ahşapla kaplanıyor. Ancak arka cephe, çok daha çağdaş bir yorum olan brüt beton ile restore ediliyor.

Shaun Lockyer Mimarlık, Danny Evi’nin cephe tasarımını şöyle anlatıyor:

• "Birincil cephenin yerel bağlamına, ölçeğine ve karakterine uygun şekilde bir tasarım yapmak istedik. Bu nedenle mevcut evin orijinal formunda bırakılması bizim için önemliydi. Ancak yeni cepheyi, projenin genel tasarım anlayışı ile uyumlu olması için çağdaş bir üslupla inşa ettik. Bizim için her ikisi de eşit derecede bir öneme sahip."

Mevcut geleneksel alanlarda daha beyaz ve soluk renkteki meşe kullanılırken; yeni bölümlerde siyah materyal ve beton tercih ediliyor. Evin içerisinde bilinçli bir kontrast bulunuyor.

Konumuyla şehir manzarasını görebilen proje, açık planlı yaşam alanlarıyla geçirgen bir mekan kurgusuna sahip. Arazide gerçekleştirilen birkaç seviye farklılığı ile evin orijinal bölümü ile yeni alanları arasında bir akış sağlanıyor.

Orijinal kır evinde, çocuk odaları ve banyolar bulunuyor. Kır evine eklenen yeni bölüm ile proje, cadde girişine açılıyor ve fonksiyonlara çalışma odası, çamaşırhane, yemek odası, yatak odası gibi bölümler dahil ediliyor. Bu yeni eklentinin, panoramik şehir manzarasına sahip bir çatı terası oluyor. Bodrum katında ise garaj yer alıyor.

Yeşil alanların çok olduğu New Farm semtinde bulunan proje, betona yumuşak geçişler kazandıran çatı düzlemlerinin yeşillendirilmesi ile subtropikal temaları bünyesinde barındırıyor.

Evin tarihsel unsurlarını endüstriyel bir yaklaşımla harmanlamayan tasarım ile kullanıcıya kalıcılık duygusu verilmek isteniyor. Bunun yanı sıra brüt beton malzemenin, dikey ve yatay düzlemlerde kullanılması, evi iklimsel açıdan soğutuyor.

Brüt beton ve ahşap kullanımı evin içinde de devam ederek dışarısıyla kesintisiz bir geçiş sağlıyor. İç mekan tasarımı, ham beton, sıcak ahşap, siyah renk vurguları ve mermer dokunuşlarıyla tamamlanıyor.

Proje ekibi, Space Furniture’da üretilen bir koleksiyon ile Danny Evi’nin iç mekan tasarımını tamamlıyor. Mobilyalarda baskın olarak kullanılan siyah ve gri renklere rağmen, geniş cam bölmeler sayesinde iç mekanlar, aydınlık ve ferah bir atmosfere sahip oluyor.

Danny Evi’nin genişletilmesi ve yenilenmesi projenin; tasarım, uygulama, danışman ekipleri ve müşteri arasında gerçek bir iş birliğiyle gerçekleştiğini gösteriyor.

Projenin videosu için:

SLa | Danny's House from Shaun Lockyer Architects on Vimeo.