Tarihi ve yerel değerlerle yükselen kule: EY Centre

ÖMER TALHA UĞUR
Abone Ol

FJMT, Sidney’in en önemli noktasında şehrin tarihini ve kültürünü yansıtan bir kule tasarladı. Ekip, EY Centre için güneşe göre hareket eden ahşap panellere sahip kinetik bir cephe geliştirdi. Kulede ahşaba ek olarak Avustralya’nın geçmişini yansıtan kumtaşı materyali de kullanılarak doğal bir görünüm elde edildi.

EY Centre, sarı-kahverengi görünümü ile dikkat çekiyor. Fotoğraf: Rodrigo Vargas.

Sidney’in merkezindeki EY Centre, Avustralya’nın en merkezi konumunda yer alıyor. Kule projesi bir ofis tasarımı olmasının ötesinde bir kamusal alan tasarımı olarak şehre etki ediyor. FJMT, yapının konumunun benzersizliğini ve tarihi değerini onurlandıran bir tasarım gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Tasarımın bölgedeki diğer kulelere kıyasla daha sürdürülebilir olması ve insan ölçeğine dokunması planlanıyor.

2013 yılında inşaatına başlanan ofis yapısı 2016 yılında tamamlanıyor.

FJMT, bir kulenin bulunduğu alanın fiziki yapı taşı ile yükseldiği bir tasarım üzerinde çalışıyor.Sidney’in ve proje alanının önde gelen malzemesi olan sarı kumtaşı, projenin ana unsuru olarak öne çıkıyor. Bu seçim, Sidney’in karakterini ve duygusunu ortaya çıkarmak, yorumlamak ve güçlendirmek için yapılıyor.

Lobide 10.000'den fazla panel kullanılıyor.

EY Center’a özel tasarlanan otomatik ahşap panjur sistemi dünyada ilk olma özelliği taşıyor.

Ocaktan ve kulenin temel kazısından çıkarılan sarı kumtaşı, projeye özgün şekilde blok haline getiriliyor. Kulenin çekirdeğini kaplamak için kullanılan sarı kumtaşı bloklar, omurgayı zeminden üst noktalara kadar çevreliyor. Bölgenin zengin kültürel geçmişini anlamlandırmak ve günümüze yorumlamak adına da Aborjin sanatçı Judy Watson da, kumtaşı bir sanat eseri tasarlıyor.

Lobi katı, sokak ile bütünleşerek kamusal hayatı destekliyor.

Kulenin lobi katı, yoldan geri çekilerek kamusal hayat için alan oluşturuluyor. Büyük oranda taş kaplı olan zemin katta kıvrımlı ve katlanmış basamaklar oluşturularak Sidney'in kolonyal ve Viktorya döneminden kalma arkeolojik bulguları sergileniyor. Kamusal alanın zemininden lobiye doğru uzanan bronz çizgi, 1792 yılındaki Sidney koyunun su seviyesini gösteriyor. Kulenin girişindeki saçak; girişi korurken sokağa ve halka açık fuayeye soft bir geçiş oluşturuyor.

EY Centre, 37 kata yayılmış 44.000 m²’lik bir alanı kapsıyor.

Y formundaki dev kolonlar yapıyı taşırken zemin katta da korunaklı bir kamusal alan tanımlıyor.

Doğal malzemelerin yoğunlukla kullanıldığı kule, çevrede yükselen diğer gri kulelerin arasında ahşap bir yapı gibi görünüyor. Doğal görünüm, çoklu katmanlardan yapılmış bir cephe sayesinde meydana geliyor. FJMT, EY Centre’da binlerce yıldır kullanılan taş, ahşap ve cam gibi geleneksel malzemeler tercih ederek bu malzemeleri en ileri teknoloji sistemlerle bir araya getiriyor.

Sidney'in merkezindeki hareketli bir bölgede yer alan 155 metre yüksekliğindeki EY Centre, kentsel dokuya uyum sağlıyor. Fotoğraf: Mark Merton.

Cephenin en dış katmanını tek bir şeffaf cam tabakası oluşturuyor. Bu cam tabakasının arkasında sızdırmaz, hava basınçlı bir boşlukta, doğal ahşaptan otomatik panjurlar yer alıyor. Son olarak en içte çift camlı pencereler bulunuyor. Tüm bu katmanlar doğal görünümünün yanında yüksek yalıtım performansı sağlıyor.

Geleneksel öğeler kamusal zemin katın duvarlarına işleniyor.

Cephe katmanlarının üzerinde ek bir kinetik sistem yer alıyor. Kinetik sistemi oluşturan paneller ısı yükünü ve parlamayı kontrol etmek için güneşin konumuna ve günün saatine göre otomatik olarak ayarlanıyor. Ayarlanabilen ahşap paneller, ışığı filtreliyor ve iç mekanda sıcak bir ışık ambiyansı oluşturuyor. Güneş hareket ettikçe paneller de hareket ediyor ve binanın görünümü sürekli olarak değişiyor. Örneğin batı cephesi sabahları açıkken öğleden sonra kapanıyor ve ahşap paneller daha görünür oluyor.

Cephe sistemi, bu proje için iki yıllık bir test ve geliştirme sürecinden geçiyor. Fotoğraf: Sandor Dusz.

Sidney koyu kıyı şeridini gösteren bronz hat.

FJMT, kulenin kabuk tasarımı ile komşu büyük yapıların varlığına dikkat çekmeyi hedefliyor. Bölgenin tarihinden ve zenginliğinden yola çıkılarak yapılan tasarım Sidney’in göbeğinde derin anlama sahip görünür bir yapı ortaya çıkarıyor.

Judy Watson, bölgenin tarihini yorumlayan 300 m² büyüklüğünde 3 boyutlu bir eser tasarlıyor.

Kule; tamamen camdan oluşan zemin döşemeleri, kapsamlı doğal aydınlatması ve entegre LED aydınlatma sistemi ile açık ve ferah ofis mekanları sunuyor. Etkili aydınlatma ile desteklenen esnek plan şeması, verimli çalışma ortamları meydana getiriyor. Diğer yandan çok katmanlı cephe, ışık ve ısıyı düzenleyerek akustik yalıtımı artırıyor ve çalışma koşullarını ideal seviyede tutuyor.

Aksonometrik çizim.

Avustralyalı mimarlar, tasarımcılar, danışmanlar, sanatçılar, mobilya tasarımcıları, üreticiler, müteahhitler ve geliştiriciler EY Centre projesinde işbirliği yapıyor. Bu yaklaşım küresel şehri, mimari açıdan daha cazip, benzersiz ve kendine özgü hale getirerek rekabeti artırmayı amaçlıyor.

Kamusal çevre planı.

EY Center, tasarım ve inşa sürecinde son derece sürdürülebilir bir yapı olarak geliştiriliyor. Kulede geri dönüştürülmüş ahşap kullanılıyor, kazılarda çıkarılan kumtaşı yapıda kullanılıyor ve tüm kule gri-siyah su sistemi ile donatılıyor. Ayrıca kamusal kurguyu destekleyecek şekilde elektrikli araç şarj istasyonları ve 307 bisiklet alanı bulunuyor.

Lobi katı ve çevre planı.

Lobi tavan planı.

Tip ofis kat planı.

Doğu cephesi görünüşü.

Kuzey-güney kesiti.

Lobi iç mekan görünüşü.

Proje

EY Centre

Mimar

fjmt

Konum

Sidney, Avustralya

Alan

43935 m²

Yıl2016
Fotoğraf

Brett Boardman