Sürdürülebilirlik ilkeleriyle tasarlanan endüstri yapısı: HEG Gıda Fabrikası
Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyete geçen HEG Gıda Fabrikası, sürdürülebilirlik prensipleri çerçevesinde, Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar’ın ortaklığındaki IGLO Architects tarafından tasarlandı. İnce yapı işlerini Riof Mimarlık’ın üstlendiği projenin yapımına, 2018 yılında başlandı ve 2022 yılında tamamlandı.
HEG Gıda Fabrikası, Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan 85.000 m2 arazi ve 130.000 m2 kapalı alana sahip üretim ve yönetim kompleksinden meydana geliyor. Arsanın iki tarafında yer alan yollar arasındaki 36 metrelik kot farkı sayesinde hemzemin girişlere sahip katlar tasarlanıyor. Kompleksin kotlara oturan kısımlarında; idariye, üretime ve lojistiğe ait birimler bulunuyor. Bu birimlerin altında yer alan teknik yapılar, satış dükkanı ve nizamiye binası ise giriş meydanını şekillendiriyor. Yapı; geniş Balıkesir Ovası’nın, kampüs girişinin ve sevkiyat alanlarının görülebileceği şekilde tasarlanıyor. Kotlara oturan tasarım sayesinde her ofis biriminin katlardaki bahçelerle direkt ilişki kurması sağlanıyor.
Gıda güvenliği projenin öncelikli hedefini oluşturuyor. Bunu sağlayabilmek adına giriş alanında; ziyaretçi, mavi yakalı ve ofis çalışanları için farklı asansörler ve merdivenler tasarlanıyor. Resepsiyon alanı, hem danışma hem de kafe görevini üstleniyor. Bu alan sayesinde günlük üretilen ürünler, bekleyenlere ve toplantı salonundakilere ikram ediliyor.
Projede yer alan saat kulesi aynı zamanda dağılım şaftı olarak tasarlanıyor. Kule, üretim binasına köprüyle bağlanarak mavi yakalı personelin sirkülasyonunu sağlamak amacıyla kullanılıyor.
Hijyen zincirinin oldukça önemli olduğu yapının içinde bulunan üretim ofislerine girebilmek için öncelikle sterilizasyonun yapıldığı ve özel kıyafetlerin giyildiği soyunma odalarından geçiliyor. Bu aşamadan sonra ilgili katlarda bulunan üretim ofisleri, yemek ve sosyal alanların kullanımı mümkün hale geliyor.
Projenin iç mekanındaki tavan, zemin ve duvar birleşimleri yıkanmaya uygun olacak şekilde seçiliyor. Bu sayede toz, kir ve bakteri oluşumunun önlenmesi kolaylaştırılıyor. Aynı zamanda kullanılan malzemeler yüksek yangın standartlarına uygun olacak şekilde yapıya entegre ediliyor. Son katta yer alan fırın holü haricindeki üretim alanları, +4°C, -15°C, -25°C ve -45°C olarak iklimlendirilen büyük buzdolaplarına benzer görünümde tasarlanıyor. Üretim alanları, konveyör sistemleriyle depolama birimine gönderilerek sevkiyata hazırlanıyor.
Projenin üretim katlarındaki elektrik, mekanik ve proses hatlarının geçirilmesi için ara katlar oluşturulduğundan ana katlarda kablo veya kanal gibi elemanlar kullanılmıyor. Bu sayede hem görsel açıdan bir avantaj sağlanıyor hem de kir birikmesinin önüne geçilerek daha hijyenik alanlar elde ediliyor.
Yapının tasarımında hijyen kadar sürdürülebilirlik prensibi de göz önünde bulunduruluyor. Tasarım, enerji kaybı ve atık üretimi olmayacak şekilde planlanıyor. Operasyon sonucunda oluşan organik atıklar, kompost yapımında değerlendiriliyor. Alanların soğutulması ve ısıtılması sonucunda oluşan enerji ve ısı ise neredeyse kayıpsız olacak şekilde sisteme yeniden dahil ediliyor.
Yapıda, hammadde olarak tarımsal ürünler kullanılıyor. Üniversitelerle beraber ar-ge çalışmaları yapmak üzere planlanan katta, bu ürünlerin verimliliğini artıracak mekanik ve teknolojik aletler geliştirmek hedefleniyor. Böylece organik güvenilirlik, verimli tarım ve kaliteli ürünlerin üretimi sağlanıyor. Böcek ve haşaratları engellemek amacıyla kontrollü bitkilendirmeler yapılıyor. Bu alanlar sayesinde endüstriyel fabrika ortamının yumuşatılması amaçlanıyor.
Yapının üretiminde, DGNB Alman Yeşil Bina Sertifikası almak için gerekli şartlara uyuluyor. Bu amaçla, karbon salınımı en düşük seviyede tutuluyor. Geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik konularına hassas ve çevreci bir şekilde yaklaşılıyor. Böylece projenin adı, dünya çapındaki sayılı örnek arasına yazılıyor.
Kampüsün kapalı alanı, açık alanlarının neredeyse iki katına ulaşıyor. Yapı oldukça büyük olsa da, tasarımcılar çevresiyle uyumlu bir kütle tasarlamaya özen gösteriyor. Özellikle geçirgen alanlar sayesinde gün ışığının kullanılmasına dikkat ediliyor. Çalışanların açık alan ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla balkon, teras ve bahçe alanlarına yer veriliyor. Teknik alanlar, kolay erişim sağlanması amacıyla tır manevra alanının altında olacak şekilde tasarlanıyor. Sahada böceklenmeyi engellemek ve hijyeni sağlamak amacıyla, fabrika dışındaki yoldan sahaya girmeden servis veren atık odaları yerleştiriliyor. Atıklar bu odalara, çöp bacaları ve tüneller sayesinde ulaştırılıyor.
Projede elektrik enerjisi elde etmek amacıyla çatılara fotovoltaik paneller yerleştiriliyor. Organize sanayi bölgesinde rüzgar enerjisi yatırımı yapıldığından, kampüsün elektrik ihtiyacı buradan karşılanıyor. Aynı zamanda sistemde, çevreyle uyumlu karbondioksit ve amonyak gazları kullanılan sistemler tercih ediliyor. Yağ ayırıcılar kullanılarak çevreye verilecek hasarlar en aza indiriliyor. Doğalgaz kullanımını azaltmak amacıyla, kızgın yağ kazanlarından elde edilen buhar, fırın ünitelerinin ısısıyla birleştiriliyor. Böylece genel üretimde doğalgaz kullanımından %80 tasarruf elde ediliyor. Yapının tümünde çevreci boyalar kullanılmasına da özen gösteriliyor.
Projede, yaklaşık 500 kişilik bir ekibin ihtiyaçlarına yönelik tasarım yapılıyor. Kampüsün, öncelikli olarak açılmış birinci fazında; yönetim binası, operasyonel ofisler, açık ve kapalı sosyal alanlar, satış mağazası, unlu mamül üretim alanları ile lojistik bölümler bulunuyor. Diğer kısımda ise lojistik ve sevkiyat birimleri ağırlıkta olacak biçimde; yönetim binası, otel, matbaa, organik market ve kapalı otoparklar yer alıyor.
Proje | HEG Gıda Fabrikası |
Mimar | IGLO Architects |
İnce Yapı İşleri | Riof Mimarlık |
Yer | Balıkesir Organize SanayiBölgesi |
Proje Başlangıç Tarihi | 2018 |
İnşaat Tamamlanma Tarihi | 2022 |
Arsa | 85.000 m2 |
Toplam İnşaat Alanı | 130.000 m2 |
İşveren | HEG Gıda Ürünleri San. A.Ş. |