Strazburg’un renkli yeni yüzü: Nolistra
LAN Architecture Strazburg’da kentsel bir kompleks olan Nolistra projesini tamamladı. Şehir merkezindeki konut yerleşimi, çeşitli kentsel işlevleri bir araya getirerek kullanıcıların ihtiyaçlarını proje içinde gidermeyi amaçlıyor. Kentsel ölçekte önemli bir sembol olan proje renkli yapısıyla dikkat çekiyor.
Nolistra, Strazburg'un Neudorf semtindeki kentsel gelişim bölgesi olan Étoile'de konumlanıyor. Saint-Urbain mezarlığı ile Parc de l'Étoile arasında yer alan bloğun diğer iki yanından Jean Jaurès Caddesi ve otoyol geçiyor.
Proje yerel ölçekte, Neudorf semti ile Strazburg şehir merkezi arasında bir bağlantı noktası görevi görüyor. Bölgesel ölçekte ise Deux Rives kentleşme projesinin önemli noktalarından birini oluşturuyor. Deux Rives projesi, Strazburg’a komşu olan Alman Kehl şehrine kadar uzanarak bölgesel bütünlüğü hedefliyor.
Strazburg ve Neudorf için önemli bir konumda yer alan proje, sekiz binada 178 konut birimi, bir otel, ofis ve ticari alanlardan oluşuyor. Toplamda 21.500 m²'lik karma kullanımlı programıyla proje, şehre canlılık katıyor.
Nolistra bloğunun tasarım konsepti, kent içerisinde izole edilen özerk bir program oluşturmaya dayanıyor. LAN Architecture, eksiksiz işlev bütünlüğü sağlayarak yapı bloğunun tek başına ayakta durmasını hedefliyor. Bu sayede proje kendi kimliğini oluşturuyor.
Projedeki yedi bloğun zemin katlarında, yiyecek dükkanları ve temel hizmetlerden oluşan birimler yer alıyor. Yapılar arasında kalan kısımlar ise kamusal bahçeler olarak değerlendiriliyor.
Projenin konut kısmı, kullanıcılara çeşitli ekonomik koşullarda sunuluyor. Her kesimden insanın konut sahibi olmasına olanak sağlayan sistemde barınma ihtiyacına öncelik veriliyor. Konut düzenlemesiyle, farklı kesimlerden bir araya gelen sakinlerin ortak alanlarda sosyalleşmesi sağlanıyor. Bloğun kullanıcılarına sağladığı çeşitli kamusal birimler ve alanlar, hedeflenen sosyal koşulları destekliyor.
Binaların sahip olduğu yüksek konfor standartları için yüksek bir enerji gereksinimine ihtiyaç duyuluyor. İhtiyaç duyulan enerjinin doğal yollardan sağlanması planlanıyor. Geniş pencereler aracılığıyla bol miktarda doğal ışık alan konut birimlerinin balkonları, cephe düzeninin ardına gizleniyor. Dikdörtgen açıklıkların oluşturduğu revaklı balkonlar, dış uzantılar olarak konutları tamamlıyor.
Tasarım, döşeme kavramını alışılmışın dışında ele alıyor. Projenin açık mekanlarındaki döşemeler farklı kot yüksekliklerinde kademelendiriliyor ve bu alanlar peyzaj düzenlemesi ile gizleniyor. Çatı teraslarının ve zemin kotunun tamamı mümkün olduğunca yeşillendiriliyor. Bu sayede hem alışıldık zemin kullanımının dışına çıkılıyor hem de projenin su toplama miktarı en üst seviyeye taşınıyor.
Projenin mümkün olduğunca yeşillendirilmesi ile bloğa komşu olan yeşil alanlar, Parc de l'Étoile ve Saint-Urbain mezarlığı arasında ekolojik bir bütünlük oluşturuyor. Ekolojik ortam Nolistra sakinleri için huzurlu bir atmosfer sağlıyor.
LAN Architecture, Baudelaire'in “Şehrin biçimi ne yazık ki bir ölümlünün kalbinden daha hızlı değişiyor.” sözünden yola çıkarak Nolistra’nın gelecekteki olası işlev değişikliğini öngörüyor. Taşıyıcı özelliğe sahip cephe elemanlarıyla, iç mekanların açık plana dönüştürülmesi mümkün kılınıyor. Böylece strüktür, gelecekteki program düzeni ve gelişimi için yapıyı uygun hale getiriyor.
Projedeki sekiz bina, ortak bahçenin etrafında yoğun bir şehir bloğu oluşturuyor. Binaların konumları ve aralarındaki açıklıklar mahalle ölçeği baz alınarak ayarlanıyor. Yerleşim şekli Nolistra’nın çevresine olan idiyetini güçlendiriyor. Blok, kamusal ve özel alanlar arasında sağladığı denge ile her iki sosyal hayata da hizmet veriyor.
Cephelerin birbirini tekrar eden örüntüsü, şehrin geçmişinde sahip olduğu karakterleri günümüze taşıyor. Her binada farklılık gösteren ancak genel olarak benzer tasarımlara sahip olan cepheler, Strazburg'un tarihi silüetini yansıtıyor. Bunun yanı sıra, Alsas bölgesinin başkentine alışılmışın dışında dikey cephe kompozisyonları da dahil ediyor.
Nolistra’nın tamamında tekrar eden cephe tasarımı, aynı zamanda projenin tarafsız tutumunu da ifade ediyor. İnsanlar arasındaki eşitlik, binaları oluşturan unsurlar arasındaki ilişkiyle vurgulanıyor.
Sanatçı Josef Albers, renkler arasındaki ilişkinin incelenmesine dayanan bir teori geliştiriyor. Josef Albers bir rengin algısının, komşu renkler tarafından belirlendiğini savunuyor.
LAN Architecture, Josef Albers’in teorisini baz alarak projenin kimliğini oluşturuyor. Renk seçimleri Nolistra’nın şehirdeki önemini artırıyor. Otel için tercih edilen kahverengi; Strazburg'un tarihi binalarına, Bordeaux’da yer alan Place de la Bourse'daki yapılara ve Vosges'teki Saint-Dié Katedrali’ne atıfta bulunuyor.
Zeytin sarısı, özellikle Strazburg'un tarihi merkezi Petite-France’te karşılık buluyor. Koyu mavi kuleyle görsel etki güçlendiriliyor. Pembe, Neudorf bölgesindeki komşu yapılardan ilhamla tercih ediliyor. Açık ve koyu yeşil tonları ise pembeyle kontrast oluşturduğu için seçiliyor.
Blok içerisindeki renklerin etkileşimi, yapıların birbirinden uzaklaştırılmasıyla ve tamamlayıcı renklerin seçilmesiyle kendini gösteriyor. İnsan ölçeğinde görülen etkileşim, kentsel nitelikleri kamusal alana taşıyor. Renklerle, huzurlu bir atmosferin oluşturulması amaçlanıyor.
Proje | Nolistra |
Mimar | LAN Architecture |
Baş mimarlar | Umberto Napolitano, Benoit Jallon |
Konum | Strazburg, Fransa |
İşveren | ADIM EST |
Alan | 21,542 m² |
Tamamlanma yılı | 2021 |
Yardımcı mimar | TOA Architects |
Bütçe | 37,000,000 € |
Yapı mühendisi | CTE |
Çevre mühendisi | ARCHIMED |
Teknik kontrol | SOCOTEC |
Fotoğraf | Charly Broyez, Lorenzo Zandri, Fabrice Fouillet |