Sonsuz deneyim mekanı: Kanagawa Teknoloji Enstitüsü Meydanı

Bünyesinde çok sayıda yapıyı barındıran, Kanagawa Teknoloji Enstitüsü’nün kampüsünde yer alan meydan; kampüs peyzajının yetersiz ve verimsiz olması sebebiyle tasarlanmaya başlanıyor. Bulunduğu bağlamın problemlerine çözüm getirebilen tasarım, yapılaşmanın fazla olduğu alanda inşa ediliyor. Kampüs içerisindeki üniversite öğrencilerine odaklanan yapı, kullanıcının, bulunduğu ortamdan soyutlanabilmesini amaçlıyor.

Kampüs zemin kotu ile proje zemin kotu arasındaki 2 metrelik yüksekliğe entegre edilen meydan tasarımı, doğanın bir parçası haline getiriliyor. Kat yüksekliği, insan ölçeğine bağlı kalınarak tasarlanıyor ve mevsimlere göre tavan yapısının genleşmesi ve daralması da göz önünde bulunduruluyor. Böylece yükseklik, 2,2 metre ile 2,8 metre arasında değişiklik gösteriyor.

Yalnızca dört duvar ile desteklenen yapının tavan düzlemi, içeri doğru kavisli bir şekilde bükülüyor. Yapının tavanında 59 adet açıklık bulunuyor. Bu açıklıklar, güneş ışınlarını sistematik bir şekilde yansıtarak; gelen ışınların açısına, zamanına ve hava durumuna bağlı olarak mekan algısı kazandırıyor. Yağmurlu havalarda, ses unsurunun da mekana dahil olmasıyla tasarımın; kullanıcının duyularıyla algılanabilen, değişiklik gösterebilen ve yaşayan bir mekan olduğu gözlemlenebiliyor.

Bulunduğu çevreden kendisini ve kullanıcıyı soyutlayabilen yapı, gökyüzünü ve yeri geniş açıklıklardan görmeyi sağlayarak, kullanıcıya sakinlik ve dinginlik kazandırıyor. Belirli bir aktivite için tasarlanmayan yapı, içerisinde yapılacak faaliyetleri kullanıcıya bırakıyor. İnsan ile tasarım ve deneyim ilişkisi kurmayı hedefleyen meydan; girişinden itibaren kullanıcıya, oturma ya da uzanma eylemi için uygun alanlar sunuyor. Böylelikle kullanıcı, peyzajla doğrudan bağ kuruyor.

Yapı, tavan düzlemindeki açıklıkların da yardımıyla, gökyüzü ve yeryüzü arasında bir ilişki kuruyor. İç mekan ile bağlamı birlikte deneyimletebilen meydan tasarımının, zemin ve kavisli tavan düzlemleri, yapı sınırında birleşiyor. Bu düzlemlerin kesişimi sayesinde tasarımcı, yapı içerisinde ufuk çizgisini oluşturarak kullanıcıya yeni bir manzara sunuyor.

Yaklaşık olarak 90 metre genişliğindeki yapının temel kirişine, 83 kazık ve 54 zemin ankrajı yerleştiriliyor. Zemin eğimi, 5 metrelik bir yüksekliğe yayılıyor.

Kullanıcıyı, yapı ölçeğinden alıp hafiflik hissi verebilmek adına tavan düzlemi, ev mobilyası ölçeği kalınlığında 12 mm olarak kullanılıyor. Yapının zemin malzemesinde, açıklıklardan akan yağmur suyunun kolay emilim sağlaması için suyu geçiren bir asfalt kullanılıyor.