Slovenya’da tasarlanan ilk cami

ÖMER TALHA UĞUR
Abone Ol

Lübliyana İslami Din ve Kültür Merkezi, Slovenya'daki ilk cami olma özelliğini taşıyor. Bevk Perović Arhitekti tarafından tasarlanan proje, yerel Müslüman topluluğun birlikteliğini destekliyor. Proje, başkentin merkezine yakın olan fakat unutulmuş ve geri kalmış bir mahalleyi geliştirmeyi hedefliyor.

Caminin iç mekanı.

Proje, Slovenya’nın başkenti Lübliyana’nın merkezinin kenarında, kentsel anlamda gelişememiş bir bölgede yer alıyor. Caminin etrafında çok sayıda işlevini yitirmiş depo bulunuyor ve bir tarafından da demiryolu geçiyor.

Kompleksin beyaz cepheleri bölgede kendini mütevazı bir şekilde belli ediyor.

Projeye, tarihsel öncülleri olan 19. yüzyıl Saraybosna Camileri gibi bir misyon yükleniyor. Saraybosna’daki tarihi cami kompleksleri, şehrin yeni bölümlerinin kalkınması için başlangıç noktası oluşturuyor. İslami Din ve Kültür Merkezi de Lübliyana'da bulunduğu konumda böyle bir görev üstleniyor.

Kompleks dahilindeki çeşitli sosyal yapılar camiye eşlik ediyor.

Caminin girişinde zemin boyunca kapılar yer alıyor. Kapıların hepsi açıldığında; cami avluya doğru genişliyor.

Lübliyana merkezli mimarlık stüdyosu Bevk Perović Arhitekti, 2011’de düzenlenen uluslararası yarışmada birinci oluyor. Tasarım, yarışmadan sonra 2017’ye kadar gelişmeye devam ediyor. İnşaat ise 2020 yılında tamamlanıyor. Binanın inşaatının tamamlanması üç yıl sürerken; tasarım aşaması altı yılda tamamlanıyor.

Kompleks dahilindeki birimler Müslüman kullanıcıların topluluk bilincini güçlendiriyor.

İslami Din ve Kültür Merkezi beş yapıdan oluşuyor. Bu beş yapı; dini okul, kültürel alanlar, ofisler, camideki Müslüman çalışanların konaklaması için bir apartman, spor salonu, restoran ve en önemlisi Slovenya'nın ilk camisini içeriyor. Proje, Müslüman topluluğun bir araya gelmesi için her türlü kültürel ve sosyal işlevi kapsıyor.

Ana ibadet alanında mavi kumaşla yorumlanan kubbe.

14.080 m²’lik arazi üzerindeki kompleks; proje alanına düzensiz şekilde yerleşmiş hissiyatı veren ve farklı yönlere bakan hacimlerden oluşuyor. Binalar, merkezde yer alan caminin etrafını saran ayrı yapılar ve özerk birimler olarak düzenleniyor. Birimler, kendi programlarıyla dış dünyaya yöneliyor ve bölgenin gelişimini sağlamayı hedefliyor.

Kompleksi oluşturan yapıların yerleşimini ve camiye yönelimlerini gösteren diyagram.

Projeyi oluşturan binalar, komşu mahalle ile kompleks arasında bir denge kuruyor. Camiyi çevreleyen binalar arasındaki boşluklar, kullanıcıları her yönden camiye doğru yönlendiriyor. Böylece caminin görünürlüğü, çevreyle olan etkileşimi ve iletişimi artırıyor.

Kompleksi oluşturan yapıların cepheleri, farklı oranlarda benzer dili konuşuyor.

Caminin inşaatı için Slovenya’daki Müslüman topluluk, 1960’lardan bu yana mücadele veriyor.

Kompleksin odak noktasında yer alan cami, büyük cemaat toplantılarında ibadet mekanının dışarıya doğru genişlemesine olanak sağlıyor. Caminin giriş cephesi boyunca uzayan aralıksız kapılar, merkez meydana doğru açılıyor. Böylece açık ve geniş meydan çok daha kalabalık grupların bir araya gelmesini mümkün kılıyor.

Kompleksin inşaatı, bağışçıların destekleriyle gerçekleşiyor.

Ekip caminin tasarımında, öne çıkan tarihi örnekleri olduğu gibi uygulamak yerine geleneklere yeni bir yaklaşım getiriyor. Cephenin zemin kotu beyaz betondan, geriye kalan üst kısımları ise camdan oluşuyor. Beyaz çelik bir kafes küp; cami hacmini kaplıyor. Şeffaf elemanlar sayesinde filtrelenen güneş, iç mekanı aydınlatıyor. Kompleksin tasarımı, İslam kültürünün ve yerel mimarinin geleneklerini sofistike ve modern bir tarzda yorumluyor.

Kompleksin içinde dinlenme ve sakin tefekkür alanları oluşturuluyor.

İbadet alanı ve şadırvan arasındaki bağlantı noktası.

Camilerin ana unsurlarından olan kubbe, ana mekanın üzerini örten yapısal bir öğe olarak kullanılmıyor. Onun yerine kubbe, iç kısımdaki tavana asılıyor. Geleneksel cami örneklerinde kubbenin gökyüzünü temsil ettiği biliniyor. Kubbenin bu projedeki temsili değeri ise, İslam'da uzun ve zengin bir tarihe sahip olan şeffaf mavi kumaşla yorumlanıyor.

Komplekse uzaktan bakış.

Kompleksi oluşturan binaların tümünde, açık tonlar kullanılıyor. Beyaz cepheler ve açık tondaki beton materyal uyum içinde işliyor. Zeminlerde kullanılan terrazzo ve seramikler, zengin dokulu bir alan oluşturuyor. Doğramalarda ve kapılarda kullanılan ahşap; projeye samimi, mütevazi bir karakter kazandırıyor ve mimariyle farklı bir kontrast oluşturuyor.

Cami dışındaki yapıların iç mekanında; açık renkli yüzeyler ve geniş pencerelerle ferah bir atmosfer oluşturuluyor.

Vaziyet planı.

Lübliyana İslami Din ve Kültür Merkezi, kullanıcılara bir ibadet mekanından fazlasını vermeyi amaçlıyor. Proje, toplumun ihtiyaçlarının doğru şekilde anlaşılmasına ve bunun üzerine gerçek çözümler üretmeye dayanıyor. Tasarım sürecine kompleksin muhtemel kullanıcıları da dahil ediliyor. Oluşturulan yapı, toplum yaşamına doğrudan ortak oluyor.

Kompleksin zemin planı.

Kompleksin kesiti.

Proje videosu:

Islamic Religous and Cultural Centre by bevk perović architects from items on Vimeo.

Proje

The Islamic Religious and Cultural Center (IRCC)

Mimar

Bevk Perović Arhitekti

Konum

Lübliyana, Slovenya

Alan

14080 m²

Tamamlanma yılı

2020

Tasarım ekibi

Matija Bevk, Vasa J. Perović, Christophe Riss, Ida Sedušak, Tina Marn, Andrej Ukmar, Irene Salord, Rok Gerbec, Blaz Goričan, Urban Petranovič, Davorin Počivašek, Maša Kovač

İşveren

Islamic Community in the Republic of Slovenia


Fotoğraf

David Schreyer