Sirkeci’de bir art nouveau başyapıtı: Vlora Han

ULUÇ ALGAN
Abone Ol

İstanbul'un en eski iş hanlarından biri olan Vlora Han, Eminönü semtinin ticari bölgesinde, üçgen forma sahip bir parsel üzerinde konumlanıyor. Art Nouveau mimari tarzının İstanbul'daki en önemli ve en nitelikli simgelerinden biri olan Vlora Han, bu estetik anlayışa göre inşa edilmiş ticari yapıların günümüze ulaşan nadir örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde adeta kaderine terk edilmiş bir Art Nouveau başyapıt olan Vlora Han, cephesindeki Art Nouveau akımını işaret eden özgün taş süslemeleriyle dikkatleri üzerine topluyor.

Sirkeci, Vlora Han

Vlora Han’ın girişi, Neo-Osmanlı yapıların yoğunlukta olduğu, Eminönü’nde, Batı’dan gelen ticaret yollarının sonu olan Sirkeci Garı’nın yakınında, Büyük Postane Caddesi 18 numarada konumlanıyor. Vlora Han’ın bulunduğu üçgen formlu alan, iki parselin birleşiminden oluşuyor. Bodrum üzerine beş kattan meydana gelen yapı, yaklaşık 115 m² taban alanı üzerine bir bodrum, bir zemin ve dört normal kat şeklinde inşa ediliyor. Yapının cephesinde taş ve demir öğelerden meydana gelen zengin ve etkileyici süsleme uygulamaları yer alıyor. Yapım tekniği, mimari üslubu ve fonksiyonuyla Vlora Han yapısının, Geç Osmanlı ve BatılılaşmaDönemi’nin ticari ve mimari özelliklerini bünyesinde topladığı görülüyor. Bazı kaynaklarda yapının 1904 tarihinde inşa edildiği yazıyor olsa da Vlora Han’ın mimarı ve inşa tarihi kesin olarak bilinmiyor, ancak yapının genel tasarımı incelendiğinde 1900’lü yılların başında inşa edildiği düşünülüyor. Bir han yapısı olarak Vlora Han, 20.yüzyılın başlarında harç, taş, tuğla karışım olan kagir sistemde inşa ediliyor. Günümüzde, cephe kaplaması olarak kullanılan kireçtaşının önemli ölçüde gevşemiş ve kararmış olduğu görülüyor.

Sirkeci, Vlora Han.

Yapının ilk sahiplerine ilişkin kesin bir bilgiye ulaşılamıyor olsa da 1904 yılındaki Ferouh BeyHan isminden yola çıkılarak, hanın Ferruh Bey isimli bir kişi tarafından ya da onun adına yaptırıldığına dair birtakım tahminler bulunuyor. Yapının birinci katında konumlanan noter ofisi, 1950’li yıllardan bu yana varlığını koruyor. Vlora Han’ın birçok alanı depo ve ofis olarak kullanılıyor. Mimar Görkem Kurt tarafından yazılan “Eminönü Vlora Han Restorasyon Projesi” adlı Yüksek Lisans tezinin önsöz bölümünde yer alan bilgiden, Vlora Han yapısının Sedes ailesine ait olduğu bilgisine ulaşılıyor. İki parselin birleşiminden meydana gelen yapının tümünün mülkiyeti, zemin katta yer alan 6 dükkân dışında, Sedes Ailesi’ne ait olduğu biliniyor. Yapıya sonradan verilen Vlora Han isminin, Arnavutluk’ta yer alan Vlora kenti ve Arnavut asıllı bir aile ile ilişkilendirilebileceği düşünülüyor. 1921 senesine ait Şark Ticaret Yıllığında, yapının günümüzdeki ismi Vlora Han şeklinde yer aldığı biliniyor.

Sirkeci, Vlora Han.

Bu yapıda zamanının çok ünlü avukatlarının, terzilerinin, çeşitli önemli meslek gruplarının temsilcilerinin bürolarının yer almakta olduğu biliniyor. Vlora Han ile aynı adreste, 1904 ve 1905 yıllarına ait ticaret yıllıklarında, “Kemaleddin Mimarlık Bürosu” şeklinde bir ismin görülüyor olmasının doğrultusunda ise bazı kaynaklarda Mimar Kemaleddin Beyin de bürosunun bir süre bu yapıda bulunduğunu düşündürtüyor.

Vlora Han yapısının dalgalı ahşap çerçeveli pencerelerinde görüldüğü gibi farklı yerlerinde de gül motifi birçok kez kullanılıyor.

Günümüzde, T.C. Kültür Bakanlığı İstanbul IV Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun sorumluluk alanı içerisinde bulunan Vlora Han, 06.06.1990 tarihinde, bu dönemde yetkili olan T.C. Kültür Bakanlığı İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 1821 numaralı kararı ile “korunması gerekli sivil mimarlık örneği” olarak tescil ediliyor. T.C. Kültür Bakanlığı İstanbul IV Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 26.01.2007 tarihli ve 974 sayılı kararı ile yapının koruma grubu I olarak belirleniyor.

Vlora Han, özellikle balkon demirlerinde ve cephesinde görülen dalgalı çizgiler, çiçek desenleri, tomurcuk ve güllerden meydana gelen frizler ve kırbaç desenli tipik floral ve geometrik bezemeleriyle, Art Nouveau üslubun İstanbul’daki en etkileyici örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Merdivenin tırabzanlarını oluşturan modülleri şekillendiren Art Nouveau estetiği, çizgisel eliptik formlara dayalı ve bu formların üzerine konumlandırılmış dairelerden meydana geliyor. Ahşap küpeşteli merdiven tırabzanı, zemin kattan dördüncü kata kadar kesintisiz bir süreklilik gösteriyor. Bununla birlikte, zemin kattan bodruma kadar uzanan merdiven bölümünde bir tırabzan göze çarpmıyor. Vlora Han'ın simetrik ancak standart geometrik düzene uymayan plan şeması dikkate alındığında, sadece dış süslemenin değil, iç mekânın biçimlenişinin de Art Nouveau estetiğinin özelliklerini taşıdığı söylenebiliyor.

Sirkeci, Vlora Han.

Vlora Han’ın dış kabuğunda özellikle yenilikçi çözümler gözümüzden kaçmıyor. Literatürde, yapının pencere altlarındaki ve balkon korkuluklarındaki demir işçiliğindeki geometrik vurgu nedeni ile Vlora Han’ı Art Deco ile ilişkilendiren yorumlar bulunuyor. Zafer Akay’a göre “Stile Florale ile örtüşen bir tasarıma sahip olmasına rağmen balkon parapetlerinin tasarımı ile Vlora Han, Art Nouveau üsluptan Art Deco üsluba geçişin ilk örneklerinden biri olarak da nitelendirilebiliyor”. Katlar arasında görülen birbirinden farklı formlarda taş kat silmeleri Art Deco akımının erken örneği şeklinde yorumlanabiliyor. Cephe tasarımında bitkisel motiflerin egemen olduğu Vlora Han, Art Nouvea’nun Italyan Liberty adıyla bilinen kolunu yansıtıyor. Yapının dış cephesindeki kapsamlı ve ayrıntılı süsleme programına karşın, iç mekanlar daha sade ve basit bir tasarım yaklaşımını yansıtıyor. İç mekanlardaki dekoratif unsurlar merdiven korkulukları ile ikinci ve üçüncü katlardaki giriş holünün renkli dökme mozaik kaplamasıyla sınırlı kalıyor.

Sirkeci, Vlora Han.

Yapının meydan tarafına bakan cephelerinde süslemeler görülürken diğer cephelerinde bir bezemeye rastlanmıyor. Dışarı taşan güller, cephenin en dikkat çeken elemanları olarak karşımıza çıkıyor. Vlora Han’ın Büyük Postane Caddesi ve Büyük Postane yapısı önündeki meydan tarafına bakan cephelerinde Art Nouveau akımını işaret eden süsleme öğeleri yer alıyor, bunun yanı sıra komşu yapıların meydana getirdiği boşluktan görülebilen arka cephede ve dar olan Muhzırbası Sokak cephesinde herhangi bir bezemeye rastlanmıyor. Tüm cephelerde, iç mekânlardaki bölücü duvarlar cepheye pilasterler ile yansıtılıyor. Söz konusu bu pilasterler, birinci ve ikinci katlar arasında silmeler ile bölünürken, ikinci ve üçüncü katlar arasında kesintisiz olarak devam ediyor ve aynı katlar arasında bulunan silme, bölünerek pilasterler arasına yerleşiyor. Üçüncü ve dördüncü katlar arasında ise geniş bir korniş yer alıyor. Dördüncü kat dışındaki diğer katlarda, Büyük Postane Meydanı cephesinin düz olan duvarı, her iki yönde de pilasterlerle sonlanıyor. Bu pilasterler birinci ve ikinci katlar arasında kurdeleyi andırır bir kıvrım yaparak üst katlara doğru devam ediyor.

Sirkeci, Vlora Han, balkon korkuluğu.

Yapının dış duvarları, cephe yönünde, tuğla örgü üzerine 4.5 ile 6 cm arasında değişkenlik gösteren farklı kalınlıklarda taş malzeme ile kaplanıyor. Yapıdan alınan ve incelemeye tabi tutulan çeşitli örneklerin analizi, kaplama materyalinin, yakın tarihsel dönemlerde inşa edilen Pera Palas ve Osmanlı Bankası Binası'nda kullanılan materyalle benzerlik gösteren, gevşek bir yapıya sahip kireçtaşı türü olduğunu ortaya koyuyor. Çelik karkas ve yığma tuğla duvarlardan oluşan karma bir taşıyıcı sisteme sahip olan Vlora Han’ın dış duvarlarının tuğla üzerine taş kaplama şeklinde oluşturulduğu görülüyor. Yapının putrelleri dışındaki yüzeylerini ve sıvanmış volta döşemelerini görmek mümkün olduğu için Vlora Han’ın döşemeleri ile ilgili en detaylı bilgiye bodrum kattan ulaşılıyor. Yapılan çalışmalar doğrultusunda, yapının günümüzdeki kırma çatısının özgün olmadığı sonucuna ulaşılıyor. Vlora Han’ın geçmişte bir teras çatı ile örtülü olduğu ve Büyük Postane Meydanı’na bakan geniş mekânın üzerinde bir kırma çatı bulunduğu tespit ediliyor.

Sirkeci, Vlora Han.

Günümüzde yapının cephesinde bulunan dükkân tabelaları ve klimalar, Vlora Han’ın tarihi değerine ve mimari niteliğine zarar veriyor. Çekilen fotoğraflardan da net bir şekilde görüldüğü üzere, dış cephesinde dökülmeler, iç cephesinde ise çatlaklar ve çürümeler görülüyor. 1990 yılında Koruma Kurulu tarafından tescil edildiği bilinen ancak günümüzde adeta harabeye dönen Vlora Han, uzun zamandır restore edilmeyi bekliyor.

Sirkeci, Vlora Han.

Sirkeci, Vlora Han, balkon

Sirkeci, Vlora Han, genel görünüş.

Sirkeci, Vlora Han, ön cephe.

Sirkeci, Vlora Han, ön cephe

Sirkeci, Vlora Han, cephe detay.

Sirkeci, Vlora Han, cephe detay.

Sirkeci, Vlora Han, cephe detay. n

Sirkeci, Vlora Han, cephe detay.

Sirkeci, Vlora Han, balkon korkuluğu.

Sirkeci, Vlora Han, cephe, detay. Fotoğraf: Uluç Algan.

Sirkeci, Vlora Han, cephe, detay. Fotoğraf: Uluç Algan.

Sirkeci, Vlora Han, cephe, detay.

Sirkeci, Vlora Han, cephe, detay.

Sirkeci, Vlora Han, cephe, detay

Sirkeci, Vlora Han, cephe, detay. Fotoğraf: Uluç Algan.