Sıradışı hikayesiyle ışığın ve sadeliğin mimarı: Tadao Ando

VUSLAT SOYTÜRK
Abone Ol

Yapılarında öne çıkan brüt beton kullanımı ve tasarımlarında sıkça yer verdiği ışık ve gölge oyunları ile tanınan Tadao Ando, mimarlık eğitimi almamış olmasına rağmen 20 ve 21.yüzyılın en önemli mimarlarından birisi olmayı başarmış bir isim. Geleneksel Japon ve modern Batı ifadelerini birleştirerek oluşturduğu geometrik ve organik tasarımları ile öne çıkıyor.

Tadao Ando, 1941 yılında Osaka’da 2.Dünya Savaşı’nın izlerinin henüz silinmediği bir dönemde küçük bir ailenin ikiz çocuklarından biri olarak dünyaya gelmiş Japon bir mimar. Anne babası yerine büyükannesi tarafından yetiştirilmiş. Yetiştiği çevredeki zorlayıcı iklim koşullarının, tasarımlarında doğayla kurduğu ilişkiye yön verdiği düşünülüyor.

Tadao Ando Atölyesi

Küçük yaşta üretmekten keyif alarak ahşap işçiliği ve marangozluk yapar, liseden sonra ise babaannesine bakması gerektiği için üniversite okumak yerine boksör olur. Ancak bu dönemlerde de tasarım ve mimariye duyduğu ilgiyi kaybetmez. Hayallerinin peşinden gitmeye karar vererek boksörlüğü bırakıp çizim dersleri almaya başlar.

şık Kilisesi, Osaka /Bu yapı, mevcut ahşap bir kiliseyle papaz evine ek olarak yapıldı. Projesinde, ışığı aydınlanma ögesinden çıkarıp, mekanın kimliğiyle bütünleştirme yoluna gidildi.

Dört yıl boyunca dünyayı gezerek Le Corbusier, Ludwig Mies van der Rohe, Frank Lloyd Wright ve Louis Kahn gibi mimarların eserlerini inceler, onlar hakkında kitaplar okuyup eskizlerini çalışarak kendini yetiştirir. Japonya’ya döndüğünde ise kendi ofisi Tadao Ando Architects and Associates’i açar. Ofisi başlarda iş yapmasa da 1973 yılındaki seri ev projesi ile adını duyurmayı başarır ve Japon Mimarlık Enstitüsü Ödülü’nü kazanır.

Tasarımlarına yenilikçi bir yaklaşım sergiler. Geleneksel Japon tasarımı ve modern Batı tasarımını buluşturmasıyla ün kazanır. 1990’lı yıllarda Carlsberg Prize, Pritzker Architecture Prize, Premium Imperiale Award ve Royal Institute of British Architects Gold Medal gibi prestijli ödüllerin sahibi olur. Alanında uzman olarak görülen Tadao Anda, Japonya'da ve uluslararası çapta 150'den fazla inşaat projesine imza atar.

4*4 House, Kobe, 2003

Doğduğu çevrede büyük öneme sahip olan spiritüalizmden etkilenen Ando, bunu boşluğun ön planda olduğu minimal tasarımlarında göstermiş. Ayrıca dış görünüşten çok, içsel duygulara odaklanan Zen inanışının etkileri de eserlerine yansımış. Basit biçimlerle harikalar üretmeyi başaran Ando’nun mimarisi, çoğunlukla betondan oluşuyor.

Su Şapeli, Tomamu (dış görünüm) / Batısında ağaçlar ve dağlar, doğusunda ise bir otelin bulunduğu bu kilisenin karşısındaki havuzun suyu adım adım aşağı inerek bir nehre kavuşur.

Su Şapeli, Tomamu (iç görünüm)

Özellikle dini mekanlarda özgün tarzıyla kurduğu atmosfer, ziyaretçilere zengin iç mekan deneyimi sunuyor. Yalnızca Japon dini mimarisi değil, Işık Kilisesi ve Tarum Kilisesi gibi farklı ibadethaneler de tasarladı.

Chichu Sanat Müzesi, Naoshima / Ando, insan ve doğa arasındaki uyumu göz önünde bulundurarak, adayı çevreleyen Seto İç Denizinin doğal güzelliğini etkilemekten kaçınmak için bu müzenin çoğunu yeraltına inşa etti.

Beton, su, cam, peyzaj ve günışığı ile yaptığı kompozisyonlar Japon minimalizmini, batıda ortaya çıkmış olan modern mimariyle bir araya getirerek uluslararası modern mimarlığa yeni bir boyut kazandırdı. Brüt betonun kullanılmasıyla oluşan sertliği doğal unsurlarla kırmayı başararak vurgulanmak istenen ne varsa onun etkisini artırdı. Topoğrafyaya başarılı bir şekilde yerleşip yaptığı ışık oyunlarıyla minimalist anlayışı kendi tarzında yorumladı. Doğa ile betonun birleşerek oluşturacağı senfoniyi başarılı bir şekilde yapılarına yansıttı ve bunu imzası haline getirdi.

Pulitzer Sanat Vakfı, St. Louis

Derinlikli dünya görüşü ve sadeliğiyle tasarımları yüzyılımızın en önemli mimarı tasarımları arasında olan Ando, mimarlık ruhundan bahsetmenin yanı sıra, doğa ve mimarlık arasındaki ilişkiyi de vurgulayarak insanlara, mimarlık yoluyla doğanın ruhunu ve güzelliğinin deneyimlenebileceğini gösterdi. Tomamu’daki Su Şapeli, Osaka'daki Işık Kilisesi ve Azuma binası, Naoshima'daki Chichu Sanat Müzesi, St. Louis'teki Pulitzer Vakfı ve Milano'daki Teatro Armani, Venedik’teki Teatrino Palazzo Grassi gibi yapılar eserleri arasında yer alıyor.

The Hyogo Prefectural Museum of Art, Kobe, 2002/ Bu sanat mekânının en çarpıcı unsuru, müzenin ikonik bir sembolü haline gelen merdivenleri.

Bir mimar olarak Ando, mimarinin toplumu değiştirebileceğine, "konutun değiştirilmesinin kenti ve toplumu değiştirmek" olduğuna inanıyordu.

Poly Grand Tiyatrosu, Şangay. /Ando’nun pek çok diğer eseri gibi beton bir yapıya sahiptir, ancak burada cam ve alüminyum bir giydirme duvarla çevrilidir.

Buda Tepesi /Ziyaretçilerin 13,5 metre yüksekliğindeki heykelin eteğine ulaşmak için 40 metrelik bir tünelden geçmesi gerekiyor.

Awaji Yumebutai, Hyogo/ Awaji Adası, Japonya'nın en uzun asma köprüsü olan Akashi Kaikyo köprüsü ile Honshu anakarasına bağlı.