Sinemadan operaya bir kültür mirası: Süreyya Operası
Süreyya İlmen, 1920’lerdeki yurt dışı seyahatlerinde birçok opera ve sanat yapısı gözlemliyor. Ardından İstanbul’da da, müzikal ve sanat faaliyetlerinin düzenlenebileceği bir binanın yapılmasını arzu ediyor. Bunun üzerine Süreyya Operası inşa ediliyor ve yapı 1927 yılından beri şehrin kültür hayatına katkı sağlıyor.
Eski İstanbul milletvekillerinden Süreyya İlmen (Süreyya Paşa)’in yaptırdığı Süreyya Paşa Konser ve Opera Binası, Kadıköy Bahariye Caddesi üzerinde yer alıyor. Yurt dışı seyahatlerinde opera temsilleri, müzik ve sanat faaliyetleri için kullanılan binalardan etkilenen Süreyye İlmen; İstanbul’da da bulunmasını arzu ettiği kültürel yapıyı 1924 yılında Süreyya Opereti Binası adıyla Kadıköy'de inşa ettirdi.
İlmen’in sanat faaliyetleri için bir bina yaptırmak istemesinin farklı bir motivasyonu daha vardı. 1922 yılında, Eğitim Bakanlığı'nın okullara ödenek vermemesi nedeniyle, desteğe ihtiyaç duyan bir okul yararına büyük bir müsamere düzenlemek istedi. Kadıköy Rum Cemaati tarafından yaptırılan Apollon Tiyatrosu'nun sahne kiralamak için yüklü bir para istemesi, Süreyya Paşa'nın Kadıköy'de modern bir sinema ve tiyatro binası eksikliğinin farkına varmasını neden oldu.
İlmen, 1924 yılında, henüz sesli film çağının başlamadığı ve Kadıköy'de elektriğin olmadığı bir dönemde, Süreyya Operası'nın inşaatını başlattı. Avrupa tiyatrolarından etkilenerek tasarlattığı opera binasının girişi ve fuaye alanı; Paris’teki Champs Elysee Tiyatrosu’ndan esinlenerek tasarlandı. İç dekorasyonunda ise klasik Alman tiyatrolarının yapısı kullanıldı.
İnşaatının tamamlanmasının ardından Süreyya Operası, 6 Mart 1927’de görkemli bir galayla kapılarını açtı. Bina cephesi ve iç mekan tasarımıyla yapı, döneminin Avrupa'daki mimarlık dekorasyon anlayışını yansıtıyordu. İç mekandaki rölyeflerle tavandaki freskler, yaldızlı kartonpiyerlerle bezenmişti.
Bina, ressam Naci Kalmukoğlu’nun resmettiği duvar resimleri ve Türkiye’nin ilk heykeltıraşlarından İhsan Özsoy’un heykelleriyle neoklasik uslüpta süslendi. Sahnenin iç donanımı tamamlanmadığı ve sahne yapısı gösteri sanatlarına uygun olmadığı için, uzun yıllar sinema olarak kullanıldı.
O zamanki adıyla Süreyya Paşa Tiyatro ve Sineması, yapısal olarak iki ana üniteden oluşuyordu. Asıl bölüm; seyir salonu, yarım kalmış sahne ve girişteki altlı üstlü fuayeden oluşan ve tiyatro fonksiyonlarını cevaplayan mekanlardı. Büyük toplantı salonuna, fuayelerden iki taraflı merdivenlerle çıkılıyordu. Binanın ön cephesinin üst kısmını boydan boya kaplayan salon, binanın ikinci ünitesini oluşturuyordu.
1930’da sesli filmlerin gösterilebilmesi için bazı teknik değişiklikler yapıldı. 1936 yılının temmuz ayında ise sinemanın yazlık bölümü açıldı.
1927 yılından 1950 yılına kadar sinema olarak kullanılan bina; 1950 yılında Süreyya İlmen Paşa’nın ölümünün ardından kültür hizmetlerinde kullanılmak şartıyla Darüşşafaka Cemiyeti’ne verildi. Bu dönemde çeşitli ticari işletmelere kiralanan binanın, balo salonunda ve toplantı salonunda yer alan freskler büyük zarar gördü.
Bina; 1994 yılında, yenilenmek üzere üç hafta kapatıldı. Sinemaya İspanya’dan getirilen koltuklar, üç boyutlu gösterime uygun gümüşlü perde ve ses düzenekleri yerleştirildi. 2003 yılının yaz aylarında da, ses sistemleri ve teknik ekipmanları son teknolojiye göre yenilendi. Yapının dış cephesi de Darüşşafaka tarafından aslına uygun olarak onarıldı.
Süreyya Operası, 2005 yılında Kadıköy Belediyesi tarafından 49 yıllığına kiralandı ve aslına uygun şekilde restore edilip veoperaya dönüştürülerek 27 Ekim 2007 tarihinde açıldı. Binanın mekanik ve statik konuları ele alındı. Deprem ve yangına karşı takviye ve önlemler gerçekleştirildi.
Bunun yanında sinemanın özellikle teknik altyapısında onarımlar yapıldı: Ses sistemi güncellendi, makine dairesi onarıldı, perde sistemleri değiştirildi, yeni perdeler için elektronik raylar döşendi, beyaz projeksiyon ekranında siyah maske perdesi diye tanımlanan bir sistem kuruldu, gişelerinin içi yenilendi, bilet satışında bilgisayar sistemine geçildi.
Opera sahnesi yenilendi ve tamamlandı. Sahne altı teknik oda ve soyunma odası olarak düzenlendi. Orkestra çukuru oluşturuldu. Yan sahnelere yük asansörü ve merdiven eklendi. Sahne donanımı, havalandırma, aydınlatma, ışık sistemi ve ses düzeni yapıldı. Mevcut kiremit çatı daha hafif metal kaplama çatı ile değiştirildi. Bütün bina onarılıp elden geçirildi.
Bütün dekoratif unsurlar temizlendi. Tavan freskleri, duvarlardaki pano resimler; uzmanlar tarafından titizlikle ve usulünce onarıldı. Yapının cephesinde ve sahne portal çerçevesinde yer alan heykeltıraş İhsan Özsoy'a ait kabartma heykeller restore edildi. Koltuklar, halılar ve avizeler özel olarak yapıldı. Bina hazırlanan rölöve ve restorasyon projesine göre onarılıp yenilendi. Tahrip olmuş dekoratif parçalar, tespit edilen örneklerine göre tamamlandı.
Muğla Yatağan'dan özel olarak beyaz mermerler getirtildi ve dış merdivenleri yenilendi. Tarihi Süreyya Binası, Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası olarak 27 Ekim 2007 tarihinde, Ahmed Adnan Saygun'un Yunus Emre Oratoryosu ile bir kez daha sanata, sanatçıya ve sanatseverlere kapılarını açtı.
Mimar Cafer Bozkurt’un yönettiği restorasyon projesi, yaklaşık 9 milyon dolara tamamlandı. Bu proje 2006 yılında Tarihi Kentler Birliği Başarı Ödülü' ne layık görüldü.
Proje Yeri | İstanbul, Kadıköy |
Proje Ofisi | Cafer Bozkurt Mimarlık |
Proje Tipi | Konser Salonu, Opera / Bale Salonu |
Proje Tipi Grubu | Kültür Yapıları |
Tasarım Ekibi | Cafer Bozkurt, İlhami Kurt, Sibel Özkars, Hasan Yirmibeşoğlu, Rukiye Eryaşar, Vedat Kaya |
İşveren | Kadıköy Belediyesi |
Mimarlık Danışmanı | Ersen Gürsel, Murat Katoğlu |
Statik Projesi | Yusuf Özkan |
Mekanik Projesi | Kani Korkmaz |
Elektrik Projesi | İsmail Yelaldı |
Dekorasyon | Metin Denviz, Gökhan Dinç |
Ses ve Işık Tasarımı | Cemil Kıvanç |
Yüklenici | PAM İnşaat A.Ş. |
Proje Başlangıç Yılı | 2006 |
Proje Bitiş Yılı | 2007 |
İnşaat Yılı | 2007 |
Arsa Alanı | 3.000 m2 |
Toplam İnşaat Alanı | 5.500 m² |