Sheraton'dan Swiss Otel'e sürdürülebilir bir dönüşüm

Bugünkü yazımıza konu olan Swiss Otel Çeşme, İzmir’in gözde tatil beldesi Çeşme ilçesinde Celal Bayar Mahallesi, 5152. Sokak 43 numarada konumlanıyor. 2023 yılında tamamlanan proje, Dilekci Architects tarafından tasarlanıyor ve 85.000 m²'lik bir alanı kaplıyor. Projenin baş mimarı DurmuşDilekci olup, yapı birçok mühendislik dalında uzmanlaşmış ekiplerle iş birliği içinde geliştiriliyor. Binanın yapısal mühendisliği YBTAS tarafından, mekanik mühendisliği Dinamik Proje tarafından, elektrik mühendisliği HB Teknik tarafından yürütülüyor. Akustik tasarımı Karakutu üstlenirken, iç mekân tasarımı Toner tarafından yapılıyor. Peyzaj tasarımını Ahan, aydınlatma tasarımını ise ZKLD gerçekleştiriyor. Projenin koordinasyonu Handan Akbuda ve Aslı Çalıkoğlu tarafından yönetiliyor. Yapıda görev alan diğer mimarlar arasında Ayber Gulfer, Stephanie Stout, Cem Çakaloğlu, Sevinç Ortaburun, Cem Üstün, Serhat Aksu, Furkan Kartekin, İrem Taşdemir ve Hanse Yalçınkaya bulunuyor. Yangın mühendisliği ise Etik Teknik tarafından yürütülüyor. Ayrıca, yön bulma sistemleri Yönsis tarafından tasarlanıyor. Swissotel Resort and Residences, Albond, Inova ve Protaş gibi üreticilerle de işbirliği yapılarak modern bir estetikle inşa ediliyor.

Swissotel Resort ve Residences Çeşme, 1997 yılında inşa edilen mevcut 11 katlı otelin dönüştürülerek yeniden kullanıldığı bir proje olarak karşımıza çıkıyor. Bu proje, özellikle Dilekci Mimarlık'ın, mevcut Sheraton Otel yapısınıyıkıp yeniden inşa etmek yerine, onu mümkün olduğunca koruyarak yapının ömrünü uzatmayı ve böylece karbon ayak izini en aza indirmeyi hedeflemesiyle öne çıkıyor. Yenilenen, apart ve otele dönüştürülen yapı "Swissotel Resort ve Residences Çeşme" olarak hayat buluyor. Proje, binanın ihtiyaçlarına göre düzenleniyor ve cephe, şeffaf ve hafif malzemelerle yenileniyor. Otele yeni bir konut işlevi ekleyerek, Dilekci Mimarlık, projeyi mimaride uyarlanabilir yeniden kullanımın bir örneği olarak sunuyor ve yapıyı sadece çevresel bağlamda değil, aynı zamanda kentsel ve sosyal açıdan da dönüştürüyor. Uyarlanabilir yeniden kullanım, mevcut bir yapının tamamen yıkılıp yeniden inşa edilmesi yerine, mevcut yapının korunarak ve yenilenerek farklı bir işlevle yeniden kullanılması anlamına geliyor. Bu yaklaşım, mimari tasarımın orijinal yapısını mümkün olduğunca koruyarak, modern ihtiyaçlara ve yeni fonksiyonlara uyumlu hale getirmeyi amaçlıyor. Bu süreç, hem tarihî ve kültürel mirasın korunmasına katkıda bulunur hem de çevresel sürdürülebilirliği destekliyor.

Yapı, rüzgâr ve denizle çevrelenmiş, malzeme ve ışığın, mimari tasarımın özünü oluşturduğu bir yapı olarak öne çıkıyor. Proje, Çeşme'nin kimliğini yansıtarak geçmişi yenileyerek canlandırıyor. Farklı kullanım alanları özenle ayrılırken, şeffaf cephetasarımı Ilıca'nın manzarasını içeri alıyor. İç mekân tasarımında Çeşme'nin sakız ağacı, zeytini, Ege'nin renkleri ve doğası ön planda yer alıyor. Sürdürülebilir malzemelerle, konforlu, ekolojik ve manzaraya hâkim mekanlar oluşturuluyor. Mevcut yapı olan Sheraton Çeşme Oteli, 1988 Deprem Yönetmeliği'ne göre inşa edildiği için, 1999 İzmit depreminden sonraki güncel ihtiyaçlara cevap veremez hale gelmesiyle ömrünün sonuna yaklaşırken ayrıca zamanla ana otel yapısına kongre merkezi ve kafegibi farklı amaçlarla eklemeler yapılmış ve bu eklemeler ile genişletmelersilueti ve genel kütle düzenini bozunca, işveren bu işlevler için daha bağlamsal ve entegre bir tasarım yapılmasını istiyor. Bunu başarmak için eski yapının eklentileri kaldırılarak, çevresiyle uyumlu bir siluet oluşturarak,şehirle bağlantı kurmayı hedefleyen bir tasarım kararı alınıyor.

Sürdürülebilirlik stratejisi, mevcut yapının mümkün olduğunca korunması fikri üzerine inşa ediliyor. Mevcut yapıların detaylı bir analizi sonrasında, ana binanın güncel deprem yönetmeliklerine uygun hale getirilebilmesi için güçlendirilebileceğine karar veriliyor. Ayrıca, eski kongre merkezinden kalan çelik strüktür, yeni eklentilerdeyeniden kullanılabiliyor böylece mevcut yapının %74'ü, mevcut çekirdeğin ise %97'si korunmuş oluyor. Bu nedenle, proje 5.650.000 kg karbon tasarrufu sağlanarak, 400 yolcu kapasiteli bir Boeing 747 uçağının 70.625 saatlik uçuşuna eşdeğer bir tasarruf elde ediliyor.

Otel ve yeni eklenen konut yapıları aynı tasarım dilini konuşuyor, ancak birbirlerinden bağımsız havuz alanları ile fiziksel olarak ayrılıyor. Otel ayrıca 600 m2'lik bir kongre merkezi ve 800 m2'lik toplantı odalarını içeriyor. Saha iklim verileri dikkatle analiz edilerek, tasarımda anahtar bir girdi olarak kullanılıyor. Bu sayede, kuzey rüzgarının bina boyunca hafifçe hareket etmesi sağlanarak, sıcak yaz aylarında yapının nefes almasına yardımcı olunuyor. Eski yapının yeni uzatılan döşemeleri, yeni cephe tasarımıyla birlikte her katta geniş teraslar oluşturarak Ege Denizi'nin güzel manzaralarını maksimize ediyor. Aynı zamanda, yatay parapetlerle alt katlara gölge ve mahremiyet sağlıyor.

Swissotel Çeşme,mimaride sürdürülebilirlik ve uyarlanabilir yeniden kullanımın nitelikli bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Eski bir yapının korunarak modern ihtiyaçlara cevap verecek şekilde dönüştürülmesi hem çevresel hem de sosyal açıdan önemli katkılar sağlıyor. Bu proje, estetikle işlevselliği bir araya getirirken, doğal ve kentsel çevreyle uyum içinde yeni bir yaşam alanı sunuyor.