Şehre yeniden kazandırılan modern yapı: Charles Kütüphanesi
Temple Üniversitesi’nin yeni kütüphanesi, 2019 yılının ağustos ayında tamamlanarak öğrencilerin ve halkın kullanımına açıldı. Doğal kaynakların en verimli şekilde kullanılmasını amaçlayan kütüphane, güneş enerjisinden faydalanıyor ve yağmur suyunu depolayıp değerlendiriyor.
Snøhetta Mimarlık’ın tasarladığı kütüphane, Temple Üniversitesi bünyesindeki eski kütüphanenin yerine inşa edildi. Yeni kütüphane, 1960'larda inşa edilen eski Paley Kütüphanesi’nin iki katından fazla alan sunuyor. Genişletilen Charles Kütüphanesi, çok miktarda kitabı barındırmayı amaçlıyor.
Kuzey Philadelphia'daki, dört katlı Charles Kütüphanesi, güneyde işletme okulu; doğuda bilim ve mühendislik binaları ile çevrelenerek üniversite kampüsünün kalbinde yer alıyor.
Ana yaya yollarının kesiştiği noktada ve şehrin ana caddesinden bir blok ötede bulunan bina, sadece okul için değil, şehir için de yeni bir sosyal ve akademik merkez görevi üstleniyor.
Stantec danışmanlığında tasarlanan ve geliştirilen binanın zemininde, bölünmüş yüzeyli dikey granitlerle, kampüsün çevresindeki bağlam referans alınıyor. Binanın güney tarafındaki taş kütleyi, sedirle kaplı kemerli bir giriş kesiyor. Çarpıcı ahşap kemerler, iç mekâna doğru devam ederek üç katlı kubbeli bir atriyum oluşturuyor.
Üç farklı kemerli tasarım, ikisi kuzey tarafında olmak üzere, binanın ayrı girişlerini işaret ediyor. Ahşap kaplı ana giriş ise projenin batı tarafına doğru uzanıyor. Kemerli girişler ve geniş meydanlar ziyaretçiler için hoş bir davet sunuyor.
Üç kat yüksekliğindeki atriyum ve lobi, zemin katı tanımlıyor. Kat boyunca devam eden ahşap kaplamalar, cepheye uyum sağlanıyor. Eğimli beyaz sütunlar ise sedir kaplı tavanı destekliyor.
Mimarlık ekibinin açıklamasına göre; lobinin kubbeli avlusu, binanın her köşesine görüş açısı sunarak, kullanıcının aradığı mekana kolay ulaşmasını sağlıyor ve kullanıcıyı kütüphane faaliyetinin merkezine yerleştiriyor.
Kütüphane binası içerisinde, 40'ın üzerinde toplantı odası ve çalışma alanı bulunuyor.
İç mekanlar doğal ışık alıyor. Gri zeminler, beyaz duvarlar ve yeşil, kırmızı ve turuncu renkli sandalyeler ferah bir iç mekân sunuyor.
Zemin katta ahşap kubbe tavana oyulmuş, "okülus"adı verilen yuvarlak bir aralık bulunuyor. İçi boş tasarım, büyük bir pencereyle binanın en üst katına kadar ulaşıyor. Geniş sedir kaplı kubbeye oyulmuş bir okülus, ışığın en üst kattan lobiye ulaşmasını sağlıyor.
Zemin katın üçte birinden fazlası, yukarıdaki iki katı da ölçeklendiren "BookBot" adı verilen otomatik depolama ve erişim sistemine ayrılıyor.17 metre yüksekliğindeki alan, üniversite kütüphanesinin daha önce kampüs dışında bulunan 1,5 milyon cildi barındırıyor.
Snøhetta Mimarlık, robotik sistem hakkında "Kitap depolama için gereken alanı önemli ölçüde azaltırken, aynı zamanda kütüphanenin koleksiyonuna erişimi genişletiyor; akademik kaynaklar ve bireysel çalışma alanı için daha fazla mekân sağlıyoruz" dedi.
Giriş katta, bir servis masası ve lobi, 7/24 açık olan başka bir alan, bir kafe, sergi alanı, etkinlik alanı, okuma odası ve ofisler var. Çelik kaplı bir merdiven, buradan kütüphanenin diğer katlarına çıkıyor.
Bilgisayar laboratuvarı, yazı merkezi, öğretmen alanı, öğretim odası ve ofisler yapının ikinci katında yer alıyor.
Üçüncü katta ise üniversite basın ofisi, özel dersler için alan, personel salonu, ofisler ve okuma odaları yer alıyor. Ayrıca bu katta dijital üretim ve teknolojilere erişim sağlanıyor.
Cam duvarlarla çevrelenmiş dördüncü kat, ana kütüphane alanı olarak hizmet veriyor. Kabaca 200.000 cilt katın ortasına sabitleniyor ve çevresini özel çalışma alanları kaplıyor.
Dördüncü katın kuzey ve güney uçlarında bulunan iki geniş okuma odası, yüksek lisans, fakülte ve lisans eğitimi için ayrılıyor. Yemyeşil bir çatıya bakan kat, doğaya gömülü hissettiren bir sığınak sunuyor. Yükseltilmiş bir çayır manzarası sunan bitkiler, okuma bahçelerinin temelini oluşturuyor.
Çelik kaplı ana merdiven, binanın en üst katına çıkarak insanları yukarı tırmanmaya davet ediyor. Kullanıcılar bina içinde hareket ettikçe, bu görsel ve fiziksel bağlantı onların yönlerini korumalarına olanak tanıyor.
Charles Kütüphanesi, 15 farklı bitki türü barındıran 4.394 metrekare yeşil bir çatıya sahip. Çatı, aynı zamanda, fırtınalar sırasında yaklaşık yarım milyon galon (yaklaşık 1900 litre) yağmur suyunu depolayabilen ve işleyebilen yeraltına yerleştirilmiş iki su toplama havzası ile Temple Üniversitesi için yağmur suyu yönetim sistemini barındıracak şekilde tasarlandı.
Proje | Charles Kütüphanesi |
Mimari, iç mimari ve peyzaj tasarımı | Snøhetta |
Tamamlanma yılı | 2019 |
Alan | 20.438 metrekare |
Yer | Philadelphia- Amerika Birleşik Devletleri |
Yönetici mimar | Snøhetta ve Stantec |
İnşaat mühendisi | Hunt Engineering |
Yapı mühendisi | LERA |
IT / AV | Sextant Grubu |
Cephe danışmanı | Heintges |
Yeşil çatı danışmanı | Roofmeadow |
Aydınlatma danışmanı | Tillotson Lighting Design |
Programlama danışmanı | Brightspot strateji |
Kubbe geometrisi ve çerçeve imalatçısı | RadiusTrack |
LEED danışmanı ve MEP mühendisliği | Stantec |
Müteahhit | Daniel J. Keating |
ASRS / Bookbot | Dematic |
Fotoğraflar | Michael Grimm |
Kütüphanenin iç mekanına, yeşil çatıya ve kitap depolama sistemine ilişkin üniversitenin hazırladığı videoyu izlemek için: