Şehir merkezinde dinamik bir kamusal alan: Pixeland

Tasarım ekibi Pixeland’i oluştururken, dijital piksel konseptinden esinleniyor. Piksel kavramı; RGB veya CMYK renk bilgisine sahip bir görüntünün en küçük bağımsız örneği olarak tanımlanır. Herhangi bir dijital görüntü, çok sayıda pikselin bir araya gelmesiyle oluşur.

Projenin ana fikri olan piksel temasıyla, mekansal organizasyon stratejisi oluşturuluyor. Pikseller, her biri kendine özel işlev ve özelliklere sahip bağımsız parçalardan meydana geliyor. Tüm modüllerin birleşimi ile dikkat çekici, dinamik ve çok işlevli kamusal bir alan ortaya çıkıyor.

5 metreye 5 metrelik bir kareden oluşan piksel gridi, projenin genelinde kullanılıyor. 25 m²’lik alana sahip olan kareler, bir grup insanın rahatça hareket edebileceği minimum alan düşünülerek tasarlanıyor.

Pixeland’da erişimi kolaylaştırmak, yaya dolaşımını ve peyzajı çözmek için piksellerin kenar uzunlukları küçültülerek 2,5 metreye daha sonra da 1,25 metreye düşürülüyor.

Kenar piksellerinin etrafındaki ağaçlar ve yeşil alanlar, Pixeland’i parsel sınırlarından uzaklaştırıyor. Böylece, Pixeland’in şehir içindeki mahremiyeti ve güvenliği sağlanıyor.

Pikseller işlevlerine göre oyun alanı, dinleme alanı, öğrenme alanı ve yeşil alan olarak sınıflandırılıyor.

Pixeland’de ayrıca zıplama, tırmanma ve saklanma alanları, kutu oyunu alanları, koltuk ve masaların bulunduğu piknik alanları, eğimli yeşil alanlar, kutuya benzeyen gölgelikli oturma yapıları, kaydıraklar, salıncaklar, banklar, oyun parkı ve küçük bir amfi tiyatro gibi birimler de bulunuyor.

Topoğrafya, stratejik olarak kenarlardan merkeze doğru yükseltiliyor. Böylece farklı seviyelerde birçok alan oluşturuluyor ve merkezde bulunan 3 boyutlu park, Pixeland’ın en yüksek noktasında kalmış oluyor.