Salgın sonrası mağaza konsepti: The Playhouse
Tokyo’nun Moda bölgesinde yer alan üç katlı binada, The Playhouse adlı yenileme projesi tamamlandı. PAN-PROJECTS ve Haruki Oku Design ortaklığıyla yapılan projenin konseptinde, mağazaların salgın sonrasındaki durumları ele alınıyor. Ekip bu çalışmayla, mevcut salgına ve hızlanan dijitalleşmeye yanıt aranıyor.
The Playhouse zemin ve birinci katında, İngiliz bir mağazaya ev sahipliği yapıyor. İkinci katta bulunan salon ise bir organizasyon firmasının kullanımına sunuluyor. Proje kapsamında tasarım ekibi, mağazaların salgındaki durumunu değerlendiriyor. Mağaza, salgın sonrası şartlara ayak uydurabilecek şekilde planlanıyor.
Küresel çapta etkili olan koronavirüs salgınının sonucunda dijitalleşme, kayda değer miktarda yayılmaya devam ediyor. Dijitalleşmenin yayılımı, alışveriş işleminin fiziksel mağazalardan sanal mağazalara geçişine zemin oluşturuyor. İlerleyen süreçte sanal alışveriş deneyiminin fiziksel alışverişten çok daha yaygın hale geleceği öngörülüyor.
Fiziksel mağazaların durumunu yeniden gözden geçiren PAN-PROJECTS ve Haruki Oku Design, perakende mağazalar için yeni bir mekansal model tasarlıyor. Tasarım, fiziksel mağazaların geleneksel ürün satma işlevini geliştiriyor. The Playhouse ziyaretçilerine markaları ve ürünleri tanıma, keşfetme ve deneyimleme fırsatı sunuyor.
Alışveriş işleminin sanala kaymasıyla mağazaların tanımları da gelişmeye başlıyor. Bu doğrultuda tasarım ekibi, perakende ürün satışını cazip hale getirerek müşterilerin dikkatlerini yeniden mağazalara çekmeyi hedefliyor.
Tasarım, tüm binayı alternatif bir tiyatro sahnesi olarak ele alıyor. Dönüştürülebilir mimari elemanlar, bina içerisinde farklı alanların oluşturulmasına ve çeşitli etkinliklerin gerçekleşmesine izin veriyor. Giriş atriyumunda, tiyatrolarda kullanılan hareketli perde sistemi yer alıyor. Bu sistem, atriyumda söyleşi ve konser gibi etkinlikler için geçici bir sahne oluşturuyor. Ayrıca mekanda 50 kişiye kadar ziyaretçi ağırlanabiliyor.
Zemin kattaki mağaza bölümünde, esnek kullanım sağlayan çok sayıda döner panel bulunuyor. Hareketli duvarlar sayesinde mağaza alanı; pop-up market, defile veya atölye çalışmaları gibi çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Hareketli duvarların her biri birkaç aylığına farklı bir markaya tahsis ediliyor. Böylece küçük pop-up mağazalardan bir koleksiyon oluşuyor.
Birinci katın merkezinde yer alan fuaye, ziyaretçileri ikinci kattaki salona ulaştırıyor. Aynı zamanda fuayenin etrafında, mağazadaki daimi markaların ürünleri sergileniyor. İkinci kattaki salon, çeşitli ölçek ve içeriklerdeki etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Bu salonda mekanın boyutunun ayarlanması için perdeler kullanılıyor.
The Playhouse, iç mekanının tamamını ürünleri sergilemeye ayırmak yerine çeşitli etkinliklere mekan oluşturma fikrini benimsiyor. Farklı işlevler için kullanılabilen odalar, geleneksel mağaza anlayışına meydan okuyor. Mağaza, sanal gelecekte kendine bir yer edinmeyi hedefliyor.
Proje | The Playhouse |
Mimar | PAN-PROJECTS, Haruki Oku Design |
Konum | Tokyo, Japonya |
Yıl | 2020 |
Alan | 1328 m² |
Tasarım ekibi | Yuriko Yagi, Kazumasa Takada, Haruki Oku |
İşveren | Crazy Inc., BLBG Inc. |
Fotoğraf | Kenji Seo |