Roma’da Zaha Hadid imzası: MAXXI Müzesi

SEDA NUR AYDIN
Abone Ol

Roma’daki ilk ulusal modern sanatlar müzesi olan MAXXI, Zaha Hadid imzası taşıyor. 2002’de yapımına başlanan müze 2009’da tamamlanıyor ve açılışı 28 Mayıs 2010’da gerçekleşiyor. Eski Montello askeri kışlalarının bulunduğu Romanın Flaminio semtinde yer alan MAXXI, açıldığı sene tasarımı ile “Stirling Prize for Architecture” ve “Royal Institute of British Architects” gibi önemli mimarlık ödüllerini kazanıyor ve Zaha Hadid’in olgunluk dönemi eserleri arasında gösteriliyor.

MAXXI, bulunduğu arazinin çevresindeki binaların durumuna göre şekil alıyor. Çevresindeki yapıların akslarına göre şekillenen geometrisi, MAXXI’nin kent dokusu ile uyumlu olmasını sağlıyor.

Tam adı MAXXI Ulusal XXI. Yüzyıl Sanat Eserleri Müzesi olarak bilinen MAXXI, Roma'da 19. yüzyıldan kalma eski askeri kışlaların bulunduğu yerde Zaha Hadid Architects tarafından tasarlanıyor.

MAXXI çevredeki yüksek katlı bloklara karşı bir set gibi davranan eski kışlaların az katlı kentsel dokusunu devam ettiriyor ve kentsel bağlantı görevi üstleniyor.

1998 yılında İtalya’nın Kültürel Miras Bakanlığı tarafından açılan tasarım yarışmasını kazanan Hadid, on yıl boyunca üzerine çalıştığı proje hakkında “müzeyi sadece sanat objelerinin içinde muhafaza edildiği bir yer olarak değil aynı zamanda çeşitli sanat faaliyetlerinin yürütüldüğü bir yerleşke ve farklı fikirlerin karşılıklı paylaşıldığı bir kent alanı” olarak gördüğünü belirtiyor.

Zaha Hadid, müzeyi tasarlarken yapının bir sanat kampüsü olmasını hedefliyor.

Görkemli mimarisi ve zengin koleksiyonu ile uluslararası sanat sahnesinin önemli kültür kurumlarından biri haline gelen MAXXI, İtalya’nın modern sanatlara odaklanan ilk kamu müzesi olma özelliğini taşıyor.

Beton, ışık ve camın birleştiği bu yapı, heykelsi görünümü ile bir müze olmanın ötesine geçiyor.

Müzenin ismi, “Modern Sanatlar”ın baş harfleri (Modern Arts) ve 21. yüzyılı temsilen yirmi birin Romen rakamları ile ifade ediliş biçimi olan “XXI” bir araya getirilerek oluşturuluyor.

Model.

Zaha Hadid, farklı perspektif noktaları ve parçalanmış geometriden oluşan bir düzen ile mekanlar arası akışı sağlamaya çalışıyor. Hadid’in MAXXI için önerdiği bu sistem, modern yaşamın kaotik akışkanlığını somutlaştırıyor.

Yapının dış cephesinde eğimli betonarme yüzeyler göze çarpıyor. Farklı geometrik kütleler birbiri ile bütünleşip akışa katılıyor.

Binanın mimarisi, akışkan ve kıvrımlı şekillerden oluşuyor. Binanın iki önemli unsuru olan beton duvarlar ve şeffaf çatı sade ama heykelsi bir yapı meydana getiriyor.

Hadid’in eserlerinden alışkın olduğumuz akışkan dili, yapının kütlesinde ve iç mekanlarda görülüyor.

Yapının girişinde bulunan avluda, müze binasının temel elemanları bulunuyor. Eğimli beton duvarlar ve katları bağlayan siyah asma merdivenler yapının ana mimari kimliğini oluşturuyor. Avlu ve müzedeki bazı sergi alanları, güneş ışığı ile doğal olarak aydınlatılıyor.

Choi Jeong-Hwa tarafından tasarlanan Golden Lotus enstalasyonu. Akdeniz'deki kurtarma operasyonları sırasında kullanılan acil durum termal battaniyeleri ile yapılan bu hareketli dev çiçek, MAXXI’nin avlusunda ziyaretçileri karşılıyor.

Yapının içindeki yolların ve insanların kullandığı geçiş alanlarının kesişmesi ile dinamik ve etkileşimli iç mekanlar sunuluyor. Bu geçiş mekanlarında herhangi bir bölücü elemana rastlanmıyor. Böylece müze içerisindeki kullanıcı akışının, mimari tasarımın yardımıyla eşsiz bir deneyime dönüşmesi sağlanıyor.

MAXXI’nin ana lobisi.

29000 metrekare alana yayılan projede, 2 adet müze, oditoryum, kütüphane, medya kütüphanesi, kitabevi, kafe, ticari mekanlar, laboratuvarlar, açık alanlar, çalışma ve eğlence alanları bulunuyor.

Sergi alanlarında devamlılığı etkileyecek duvarların veya herhangi bir engelin olmasından kaçınılıyor.

Kullanım esnekliği temel alınarak plan düzeni oluşturuluyor. Mekanların sürekliliği müzeyi fazla duvar kesintileri olmadan her türlü hareketli ve geçici sergi için uygun bir yer haline getiriyor.

Her birine ayrı giriş verilen beş galeriden oluşan sergileme alanı, ayrı ayrı ya da bütünleşik olarak kullanılabiliyor.

Mekân içinde ve galeriler arasında tam anlamıyla bir bölümlenme olmaması sanatçı ve küratörlere büyük ölçüde özgürlük alanı sağlanıyor.

Galeride düzenlenen bir etkinlikten görüntü.

Bu galeriler, aşağı inip yukarı çıkan, sonsuza kadar gidecekmiş izlenimi veren merdiven ağı ile birbirine bağlanıyor.

Kıvrımlı siyah asma merdivenler iç mekanda öne çıkıyor.

İç mekânda beyaz-gri iç cephe renkleriyle tezat oluşturan siyah bir asma merdiven bulunuyor.

Merdiven; rengiyle, konumu ve formuyla müzenin en dikkat çekici mimari ögelerinden oluyor.

Yapıya uygun olarak L biçiminde kıvrılan beton duvarlar ile siyah çelik merdiven ve köprülerle dolaşım alanı oluşturuluyor.

MAXXI’nin doğal yollardan, güneş ışığı ile aydınlatılmasına önem veriliyor. İçerideki ışığın gün boyu homojen bir şekilde dağılabilmesi için özel kontrol sistemleri kullanılıyor.

Gün boyunca, galerilerin birçoğu, uygun aydınlatma taleplerini sağlamak için titizlikle kontrol edilen doğal ışıkla aydınlatılıyor.

Tavan raylarına monte edilen ray spot aydınlatma armatürleri heykellerin vurgu aydınlatması için kullanılıyor. Ayrıca gergi tavan tavanlarda ve siyah çelik merdivenlerin altında ışık bantları olarak da kullanılıyor.

Yapay ışık ile gün ışığının bir arada uyum içinde aydınlatmasına ve iç mekandaki ışık seviyesinin kontrolüne çok önem veriliyor.

Merdiven korkulukları boyunca gizli ışık bantları beton duvarlarda yüzen ışık efekti oluşturuyor.

Zemine gömme asimetrik aydınlatma armatürleri peyzaj aydınlatmasında ve binanın etrafındaki yaya yolları ile kütlelerin alt kısımlarının aydınlatılmasında kullanılıyor.

Ana binadan öne doğru çıkan kütle, tabanında kullanılan gizli ışık sayesinde binadan bağımsız bir görünüş kazanıyor.

Gün ışığına önem verilen yapıda, çatıdan ışık alınması için yüksek ve sık tasarlanmış betonarme kirişler tasarlanıyor.

Yapı elemanları iç mekân tasarımının belirleyicileri oluyor.

Bu kirişler çatının bazı kısımlarında cam yüzeyler ile kaplanıyor ve bu cam yüzeyler sayesinde iç mekâna gün ışığı giriyor. Ayrıca kirişler fonksiyonlarının ötesine geçerek mekâna mimari bir zenginlik katıyor.

Taşıyıcı kirişler aynı zamanda sanat eserlerinin asılması için de kullanılıyor. Gino de Dominicis’e ait Statua adlı kalıcı sergi.

Kirişler, merdivenler ve yerde kullanılan ışıklandırma sistemi, müzeye giren ziyaretçiler için bir seyir rotası oluşturuyor.

Bu rota ziyaretçileri üçüncü kattaki geniş alanda sona eren iç yürüyüş yolunda yönlendiriyor. Buradan büyük bir pencere, şehre bir görünüm sunuyor.

Sergi mekanlarından biri. Tavan aydınlatmasında havalandırma panjurları öne çıkıyor.

Galeri boşluğundan çatıya bakış ve merdivenler.

Kendi içerisinde Margherita Guccione’nin direktörlüğünü yaptığı “MAXXI Architettura” ve Bartolomeo Pietromarchi’nin direktörlüğü üstlendiği “MAXXI Arte” olarak iki farklı müze olarak faaliyet gösteren MAXXI, güncel sanatın yanı sıra mimari alanda da etkinlik gösteriyor.

Kalıcı sergi: Mario Merz, Triple Igloo

Ülkenin ilk mimarlık müzesi olma özelliğine sahip olan MAXXI Architettura, 20. ve 21. yüzyıl mimarisinin önemli örneklerine ev sahipliği yapıyor.

Mimari koleksiyon: Toyo Ito tarafından tasarlanan Tokyo'daki Tod's Binası’nın ölçekli modeli.

MAXXI'nin sürekli koleksiyonunda yaklaşık 350 çağdaş sanat eseri bulunuyor. Ayrıca önemli mimarlar ve mimarlık stüdyoları başta olmak üzere farklı arşivlerden bir araya getirilen müze seçkisinde çeşitli projelere dair 60.000 çizim, 75.000 fotoğraf, sayısız modelleme örnekleri, dokümanlar, heykeller, kitaplar ve periyodik yayınlar yer alıyor.

Enstalasyon sanatı ve kavramsal sanatta uzmanlaşmış İngiliz-Hint heykeltıraş Anish Kapoor’un Widow adlı enstalasyonu MAXXI’de sergileniyor.

Ünlü görsel sanatçı ve yönetmen Kutluğ Ataman'ın "Mezopotamya Dramaturjileri" isimli sergisi MAXXI’nin açılışına özel olarak sanatseverlerle buluşuyor. Ataman’ın sekiz farklı işinden oluşan sergisinde gelenek ile modernliğin karşı karşıya gelmesi ve bu çatışmadan kaynaklanan travma ele alınıyor.

Franz West tasarımı kalıcı sergi.

2010 yılında açılan MAXXI, 2020 yılına kadar 106 sergiye, 2.000 etkinliğe, 5.000 eğitim aktivitesine ev sahipliği yaparak toplamda 3.328.00 ziyaretçiyi ağırlıyor.

MAXXI’de gerçekleşen etkinliklerden bir görüntü.

Oditoryum.

İlk 10 yılın dönüşümlerinden sonra MAXXI; sürdürülebilirlik, kapsayıcılık ve yenilik adına geleceğin temellerini atıyor. MAXXI Müzesi’nin genişletilmesi ve sürdürülebilirlik odaklı yenilenmesi için bir yarışma başlatılıyor. Grande MAXXI Master Plan adlı bir projenin parçası olarak başlatılan yarışma, çağdaş sanat müzesine bir uzantı için teklifleri davet ediyor.

Yarışmada birincilik ödülü alan proje.

MAXXI Grande adlı proje, karma kullanımlı bir bina ve yeşil kamusal alanlar içeriyor. İnşaatı duyurulanve Maxxi Hub olarak adlandırılan ek yapı; mimarlık, sanat, bilim ve yapay zekâ arasındaki diyaloğu teşvik eden bir araştırma ve geliştirme merkezine ev sahipliği yapıyor. İki katlı ve çok amaçlı yapıda ayrıca çağdaş sanat laboratuvarları, eğitim alanları ve depolama tesisleri de bulunuyor.

Grande MAXXI Master Planının en önemli parçasını oluşturan MAXXI Hub,yeşil bir çatı ile müzeye bağlanıyor.

Yarışmada birincilik ödülü alan proje.

MAXXI Green adlı yeni bir kamusal yeşil alan, müzenin yemek mekanları için yiyecek yetiştirmek üzere kullanılacak sebze bahçeleri ve etkinlik alanları sunuyor. Peyzajda yapılan bu güncellemenin bir parçası olarak, mevcut müzedeki erişilebilirlik sorunlarının da düzeltilmesi de bekleniyor.

MAXXI Hub ve MAXXI Green'in gerçekleştirilmesi için 9 Şubat 2022'de uluslararası bir yarışma başlatılıyor ve disiplinler arası tasarım grupları tarafından 103 teklif sunuluyor.

Yarışmada birincilik ödülü alan projenin planları.

Uluslararası fikir yarışmasını, SCAPE Architecture, SNA, Bollinger + Grohmann Ingegneria, Franck Boutté Consultants, Bureau ile ortaklaşa İtalyan-Fransız stüdyo LAN liderliğindeki bir grup kazanıyor.

Mevcut müzenin çevresel performansını iyileştirme planlarının bir parçası olarak, yapının çatısına yaklaşık 3.000 metrekare güneş paneli yerleştiriliyor. 2023'te inşaatına başlanması planlanan yapının 2026’da tamamlanması hedefleniyor.

MAXXI Grande vaziyet planı.

MAXXI vaziyet planı.

MAXXI maket.

Proje bağlamını gösteren model.

Zemin kat planı.

Birinci kat planı.

İkinci kat planı.

Çatı planı.

Kesit.

Kesit.

Kesit.

Detay.

Detay.

Proje

MAXXI Ulusal XXI. Yüzyıl Sanat Eserleri Müzesi

Mimar

Zaha Hadid Architects

Yer

Roma, İtalya

Yapım yılı2019
Alan

29000 m2

Fotoğraflar

Iwan Baan

Üreticiler

Goppion,SeccoSistemi, Sto,Italcementi,Metalsigma,PBA,Tensocielo,Zumtobel,SECCOSISTEMI

Yapı mühendisleri

AnthonyHunts Associates OK Design Group