Pritzker ödüllü mimar: Kazuyo Sejima
Güçlü şekiller ve net çizgilerden oluşan kendine özgü tarzı ile tanınan Kazuyo Sejima, 21. yüzyıl Japon mimarisine öncülük ediyor. Kazuyo Sejima ve Ryue Nishizawa kuruculuğundaki SANAA Mimarlık Ofisi, Hyatt Vakfı tarafından verilen Pritzker Ödülü’ne layık görüldü.
Kazuyo Sejima, 29 Ekim 1956'da Japonya'nın Iberaki Eyaleti’nde doğdu. Küçük bir çocukken gördüğü Kazuo Shinohara tarafından tasarlanan bir evin fotoğrafı onu çok etkiledi ve böylece üniversitede mimarlık okumaya karar verdi. Mimarlık eğitimini 1981’de Japonya Kadın Üniversitesi’nde tamamladı. Mezun olduktan sonra bir süre Toyo İto ile çalıştı.
1987’de ise Kazuyo Sejima&Associates adıyla kendi tasarım stüdyosunu kurdu. Sejima’nın çalışmaları, kısa sürede ulusal düzeyde tanındı ve 1992’de Japon Mimarlar Enstitüsü’nden ‘Yılın Genç Mimarı’ ödülünü almaya hak kazandı. Sejima kurduğu tasarım ofisini,1995’te Tokyo’da, Ryue Nishizawa ile SANAA’ya (Sejima ve Nishizawa and Associates) dönüştürdü. Birkaç yıl sonra ikisi de bireysel uygulamalar sürdürmeye başladı ve Sejima küçük ölçekli projeler üzerinde çalışmaya devam etti.
Sejima’nın tasarımda en dikkat ettiği noktalar genellikle mekanın sosyal kullanımı ve çevre ile ilişkisi oluyor. Bu felsefeyi takip eden Kazuyo Sejima, mekanın faaliyetleriyle birlikte hayata geçmeden tamamlanmayacağını savunuyor. Temiz çizgileriyle bilinen Sejima yapılarında cam, mermer, metal gibi malzemeleri yoğun bir şekilde kullanıyor. Mimar, modernist ilkeler ışığında kendine özgü bir tarzla yapılarını organize ediyor. Kareler ve küpler en çok tercih ettiği formlar olarak ön plana çıkıyor ve neredeyse tüm tasarımlarında yoğun bir şekilde görülebiliyor. Sejima, dış mekânları yapının iç mekanıyla harmanlamak gerektiğini düşünüyor. Yapılarında her zaman iç ve dış mekan arasında görsel bir bağlantı kurmaya çalıştığını dile getiriyor.
Akıcı ve zarif görünen net çizgilerden oluşan kendine özgü tarzıyla, 21. yüzyıl Japon mimarisinin tanımlanmasını sağlıyor. Sejima tasarımlarını "Geçmişte, bir yapının çevresinin genel karakterini anlamaya ve bu soyut fikri bir tasarım geliştirmek için kullanmaya çalışıyordum. Bugün, bir mahallenin değişken karakterine daha kesin bir şekilde uyarlanmış alanlar kurgulamaya çalışıyorum." sözleriyle ifade ediyor.
SANAA'nın ilk projelerinin çoğu Japonya'da yer alıyor. Kazuyo Sejima ve Ryue Nishizawa’nın ortak çalışmaları ise, çağdaş Japon mimarisinin minimalist çizgilerinden ilham alıyor.
Kazuyo Sejima’nın çalışmalarındaki önemli bir diğer nokta, yapının çevresiyle ilişki kurması oluyor. Yapılarına sadece karakter kazandırmakla kalmayıp tasarımı, iç ve dış mekan arasında geçişler oluşturan büyük pencerelerle tanımlıyor. Pencereler ne kadar büyükse, yapının çevresiyle olan ilişkisinin de o kadar güçlü olduğunu savunuyor. Kullandığı modernist şekillerle de tasarımın işlevselliğini ön plana çıkarıyor.
Modern formuyla dikkat çeken New Museum, sanat eserlerinin sergileneceği oldukça radikal bir mekan sunuyor. New York Bowery’de yer alan müzede, konseptin netliği ve açıklığı ön planda tutuluyor.
Kazuyo Sejima ve Ryue Nishizawa’nın birlikte tasarladığı okul, UNESCO tarafından 2001 yılında Dünya Mirası ilan edilen tarihi kömür madenlerinin bulunduğu Zollverien bölgesinde yer alıyor. Sejima bu projede, işlevin bina tasarımında etkili olması yerine, yapının işlev oluşturması gerektiğini savunuyor.
Cam Pavilyon, kavisli cam kullanımıyla şehrin endüstriyel tarihine atıfta bulunuyor. Pavilyonun planı, doğrusal şekillerden oluşan bir kompozisyondan meydana geliyor.
SANAA tasarım ofisi tarafından geliştirilen konsept kapsamında yapı, araziye eğim boyunca bir nehir gibi yerleşiyor. Tasarımın oluşturulan peyzajın bir parçası olması amaçlanıyor ve çevreyle bütünleşmiş bir yapı inşa ediliyor.
Geometrik formların hakim olduğu yapı, dairesel cam bir kabuğa oturuyor. Bulunduğu çevre ve geçirgen yapısı itibariyle proje, doğa ile harmanlanıyor. 21.Yüzyıl Sanat Müzesi sanat, çevre ve yapıyla kurulan ilişkiyi kalıplardan kurtararak kullanıcılarına sınırsız bir özgürlük sunuyor.
Sejima, Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Amerika Birleşik Devletleri ve İspanya dahil birçok ülkede çalışmaları bulunan Sejima’nın başlıca projeleri:
- • Platform I Tatil Evi - Chiba, Japonya (1987 - 1988)
- • Platform II Studio - Yamanachi, Japonya (1988 - 1990)
- • Castelbajac Spor Mağazası - Kanagawa, Japonya (1990 - 1991)
- • Saishunkan Seiyaku Kadın Yurdu - Kumamoto, Japonya (1990 - 1991)
- • N Evi - Kumamoto, Japonya (1990 - 1992)
- • Pachinko Salonu I - Ibaraki, Japonya (1991 - 1993)
- • Ormandaki Villa - Nagano, Japonya (1992 - 1994)
- • Pachinko Salonu II - Ibaraki, Japonya (1993)
- • Y Evi - Chiba, Japonya (1993 - 1994)
- • Chofu İstasyonu'ndaki Polis Ofisi - Tokyo, Japonya (1993 - 1994)
- • Gifu Kitagata Apartman Binası - Gifu, Japonya (1994-2000)
- • Pachinko Salonu III - Ibaraki, Japonya (1995 - 1996)
- • U Ofis Binası - Ibaraki, Japonya (1996 - 1998)
- • Küçük Ev - Tokyo, Japonya (1999-2000)
- • Kozankaku Öğrenci Yurdu - Ibaraki, Japonya (1999-2000)
- • Asahi Shimbun Yamagata Ofis Binası - Yamagata, Japonya (2000 - 2002)
- • Plum Grove'daki Ev - Tokyo, Japonya (2001-2003)
- • OnishiCivic Merkezi - Gunma, Japonya (2003 - 2005)
- • Tiyatro ve Sanat Merkezi - Almere, Hollanda (2007)
- • New Museum - New York City, Amerika (2010)
- • Shibaura Evi - Tokyo, Japonya (2011)
- • Louvre-Mercek - Mercek, Fransa
Kazuyo Sejima, Princeton Üniversitesi, Polytechnique de Lausanne ve Tama Sanat Üniversitesi'nde dersler verdi. Şu anda ise Tokyo'daki Tama Sanat Üniversitesi ve Japonya Kadın Üniversitesi'nde misafir öğretim üyeliğine devam ediyor.