Oslo limanında yüzer sauna: Bademaschinen Sauna
ACT! Studio ve Borhaven Arkitekter, Oslo limanında Bademaschinen adlı yüzen saunayı tasarladı. Yapı, geri dönüştürülmüş malzemelerden dört farklı birim olarak inşa edildi. Tasarım, tarihi bir işlevi günümüze taşırken birlikte vakit geçirmek için de etkili bir kamusal alan sunuyor.
Bademaschinen Sauna, Oslo limanının ortasında yüzüyor. Sauna, limandaki Snøhetta tarafından tasarlanan Oslo Opera Binası’na ve Estudio Herreros tarafından tasarlanan Munch Müzesi’ne bakıyor. Oslo limanında çok sayıda sembol yapı bulunuyor ve saunalar, farklı sembolik binalara bakabilmek adına sabitlenmek yerine yüzer şekilde tasarlanıyor. Tasarım, iki sauna ve soyunma odaları olan iki kuleden meydana geliyor. Saunaları ve açık alanları şehre doğru yönlendirmek için çark benzeri hareketli bir yerleşim geliştiriliyor.
"Banyo makinesi" olarak tercüme edilen Bademaschinen, adını 1820'de Oslo'da kurulan ilk halka açık deniz banyosundan alıyor. Projenin ismi, kavramın 100 yıl önceki modernliğini çağrıştırıyor. Tarihi banyolar, 1820’de kurulduktan kısa süre içerisinde halkın sağlığına hizmet eden popüler bir hizmet haline geliyor. Oslo limanının kirlenmesiyle terk edilen aktivite, suların temizlenmesi ile tekrardan gündeme geliyor. 21. yüzyılda sauna ve deniz banyoları Oslo’da tekrar kullanılmaya başlanıyor.
ACT! Studio ve Borhaven Arkitekter, tasarım için birçok tarihi kaynağa başvuruyor. Tasarım özellikle 1800’lerde popüler olan kreatif ve tarihi mimariye sahip deniz banyolarından ilham alıyor. Kaleyi andıran yerleşim ile kırmızı ve sarı renk düzeni, limanda 13. yüzyılda inşa edilen Akershus Kalesi’ne atıfta bulunuyor.
Stüdyolar ayrıca Kuzey Avrupa'daki ahşap taşıyıcılı binalardan ve postmodern mimariden referans alıyor. Borhaven Arkitekter kurucu ortağı mimar Axel Borhaven, Ricardo Bofill imzalı La Muralla Roja’daki karakteristik merdivenlerin tasarımdaki başlıca postmodernist referans olduğunu belirtiyor. Aldo Rossi'nin yüzen Il Teatro del Mondo'su bir diğer referans olarak öne çıkıyor.
1960'larda Oslo'nun dışındaki bir huzurevinden alınan pencere çerçevelerinin yeniden kullanılması bir diğer tasarım faktörü oluyor. Stüdyolar Oslo civarında yıkılması planlanan binaların analizini yaparak kendilerine uygun pencere çerçeveleri bakıyor. Huzurevinden geri dönüştürülen pencerelerin ebatları tasarımın geri kalanının ölçüsünü belirliyor. Bu nedenle mimari bileşenler pencere boyutlarına uygun olacak şekilde önceden tedarik ediliyor.
Tesiste yer alan iki soyunma odasının üzerinde kuleler yükseliyor. Kulelerden biri dalış kulesi işlevi görüyor. Diğer kule ise bir platform aracılığıyla limandaki komşu iskelelere bağlanıyor. Kulelerin üst katlarından aşağıdaki saunalara kadar uzanan merdivenler bir yandan oturma alanı oluşturuyor.
Saunaların inşaatında, sıcak yağ ile işlenmiş ladin kullanılıyor. Çevre dostu malzeme, nemli ortamlarda yüksek stabilite ve dayanıklılık sağlıyor. Saunaların ve soyunma odalarının duvarları huş kontrplak ile kaplanıyor. Zeminde ise kesintisiz vinil kaplama tercih ediliyor. Tüm mekanlarda ahşap elyaf izolasyon ile yalıtım sağlanıyor.
Bademaschinen Sauna, asıl işlevine ek olarak canlı müzik ve diğer etkinlikler için bir alan sunuyor. Tasarım, Oslo'nun kentsel yaşamına yeni bir katkı sağlıyor ve sosyal bir buluşma yeri gibi çalışıyor. Oslo'da birden fazla sauna işleten dernek Oslo Badstuforening, düzenli olarak DJ seansları ve konserler gibi farklı türden etkinlikler için Bademaschinen Sauna’yı kullanıyor.
Proje | Bademaschinen Sauna |
Mimar | ACT! Studio, BorhavenArkitekter |
Alan | 90 m² |
Yıl | 2021 |
Konum | Oslo, Norveç |
Fotoğraf | Rebecca Zeller |