Ofis tasarımına renkli bir yorum: Zyva Stüdyo

Stüdyo kurucusu Anthony Authié, "Artık evimizde; iş yerinden uzakta çalışabiliyorsak, ofisin rolü nedir?" sorusundan ilham alıyor. Çalışanlar için bir buluşma noktası olan ofis; aynı zamanda şirket geneli için de bir vitrin ve resepsiyon alanı olarak tasarlanıyor.

Endüstriyel bir bölgede bulunan ofis, cilalı beton zeminlere ve açık tavanlara sahip bir binada yer alıyor. Anthony Authié bu yalın estetiği, düzensiz bir organizasyonla birleştirerek iki zıt bağlamı bir araya getiriyor. Şirketin çok sayıda insanı karşılama ve çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapma ihtiyacıyla, ofis tamamen modüler ve zaman içinde değişime açık bir şekilde tasarlanıyor.

Mekanlar; zemin, tavan tasarımları ve dinamik renklerin kullanımına göre birbirinden farklılaşıyor. Ofiste; mavi bir toplantı odası, krom kaplamalı paslanmaz çelik bir platform, sarı kapsül şeklinde oturma alanları ve dairesel pembe bir eğlence kutusu bulunuyor. Mekanda hareket eden ziyaretçi, sanatsal mikro müdahalelerin ilerleyişiyle karşılaşıyor.

Ana giriş; büyük ve açık planlı bir alan olarak tasarlanıyor. Tekerlekli mobilyalar ve birleştirilebilir masaların tercih edildiği mekan, esnek tasarımı sayesinde birçok etkinliğe elverişli hale getiriliyor.

Çalışma ve dinlenme alanları, dinamik renkler ve sanatsal müdahalelerle özelleştirilirken; sirkülasyon ve ortak kullanım alanlarında yalın ve gri renk geçişleri tercih ediliyor.

Zyva Stüdyo Ofisi’nin sirkülasyonu, fiziksel teması en aza indirgeyecek şekilde tasarlanıyor. Bu amaçla ofis odaları, bina çekirdeğinin etrafında, tek bir yörüngede dağıtılıyor. Değişen iş gereksinimlerine uyum sağlaması için odalar, ana mekandan cam bölmelerle ayrılıyor.