Mexico City’de dikkat çeken bir apartman: LC 710
Taller Hector Barroso stüdyosu, ince ve uzun bir arazi üzerinde tasarladığı projesiyle kullanıcılarına; özgün mimariye sahip bir konut deneyimi sunuyor. 6 daireli kompleksteki teraslar ve avlular; binaların arasında sıkışmış olan yapının nefes almasını sağlıyor.
Yapıda çelik ve ahşaba yakın bir görünüm veren, renkli agrega ile karıştırılmış beton tercih ediliyor. Kullanılan malzeme sayesinde, binanın rutin bakım ihtiyacı azaltılıyor. Agregalı beton, yapıya sadece sağlamlık vermiyor; aynı zamanda, elde edilen doğal ton ile mekana farklı bir atmosfer de katıyor.
Bina, Mexico City’nin merkezindeki bir yerleşim bölgesinde yer alıyor. 32 metrederinliğe sahip projenin sokağa bakan cephesi 10 metre uzunluğunda. Dikdörtgen bir araziye yerleştirilen tasarım, üç hacimden meydana geliyor. Hacimler arası boşluklar avlu olarak kullanılıyor. Binalarla çevrelenmiş, dar bir araziye sahip projedeki açık ve kapalı mekanlarla yapıya hareketlilik katılıyor.
Projede yer alan tüm dairelerin, açık ve kapalı mekanlara sahip olmasına dikkat ediliyor. Farklı kotlarda tasarlanan teraslara ulaşım, dairelerin içindeki merdivenler ile sağlanıyor. Böylece her birime özel, iç mekanla bağlantısı olan teraslar oluşturuluyor. Bu çapraz bağlantılar, birimlerin ilk kat ve çatı teraslarından yararlanmasına olanak sağlıyor.
Altı adet daire, iki farklı plan tipolojisinde geliştiriliyor. İlk iki hacimde, aynı plana sahip dört adet birim bulunuyor.
Sokağa bakan kütlede, açık bir mutfak, balkona açılan bir oturma ve yemek alanı bulunuyor. Orta kütlede ise yatak odaları yer alıyor. Bu iki birim her dairede farklı kotlara yerleştiriliyor. Bir daire içerisinde iki alan arası ulaşım, iç avluya bakan merdivenlerle sağlanıyor.
Bir diğer tipolojiyi ise üçüncü hacimde yer alan iki adet dubleks daire oluşturuyor. Zemin katta verandalı oturma alanı ve mutfak yer alırken üst katında banyolar ve yatak odaları bulunuyor. Aynı plan şeması bir üst dublekste de tekrar ediliyor.
Çatı bahçeleri ve teraslar, şehrin siluetine bakıyor.
Binanın uzun kenarında, hacimleri birbirini bağlayan sirkülasyon çekirdeği bulunuyor. Avluya bakan çekirdek, peyzaj ile destekleniyor.
Minimal bir tasarıma sahip yapının caddeye bakan balkonları, iç bükey yumuşak kıvrımlara sahip. Yaşam alanları geniş açıklıklar sayesinde bol miktarda gün ışığı ile doluyor. Yapının hem dış hem de iç cepheleri, toprak tonları ile birlikte kendine özgü bir kompozisyon oluşturuyor.
Dairelerin iç mekanlarındaki beton duvarlar, dış cephede olduğu gibi açıkta bırakılıyor. Duvarlar ile birlikte koyu ahşap zeminler ve mobilyalar, mekana bir bütünlük hissi veriyor.
Mobilyalar, duvar ve zeminlerin uyumunu; krem ve gri tonlardaki unsurlarla devam ettiriliyor.
Cephedeki farklı pencere boyutları, iç mekan ihtiyacına göre şekilleniyor. Böylece bir standarda bağlı kalınmıyor ve mekanın işlevi göz önünde bulunduruluyor.
Proje | LC 710 |
Proje yeri | Colonia del Valle, Ciudad de Mexico, Mexico |
Baş mimar | Vianney Watine |
Tasarım ekibi | Diego Renteria, Silene Rivera |
Stüdyo | Taller Hector Barroso |
Peyzaj tasarımı | Entorno. Taller de paisaje |
Mobilya | La Metropolitina |
Brüt inşaat alanı | 960 m² |
İnşa yılı | 2015-2018 |
Yapı malzemeleri | Çelik, toprak rengi veren agregalı beton |