Mekan ve deneyim üzerine yenilikçi bir yaklaşım: ESCĀ CUEVA Restaurant

HABER MASASI
Abone Ol

ESCĀ CUEVA Restaurant, Badie Architects'in doğadan ilham alarak tasarladığı modern ve sofistike bir yemek deneyimi sunan özgün bir mekan olarak karşımıza çıkıyor. Doğal taş ve ahşap gibi malzemelerin sıcak dokusunu çağdaş tasarımla buluşturan bu proje, aynı zamanda fonksiyonel ve sürdürülebilir fonksiyonlar sunmayı amaçlıyor. Mekân organizasyonu, kullanıcı deneyimini optimize edecek ve çevreyle uyum sağlayacak şekilde kurgulanıyor. ESCĀ CUEVA’da doğayla iç içe, zarif ve davetkar bir atmosfer oluşturularak ziyaretçiler için unutulmaz bir yemek yeme deneyimi yaşanması hedefleniyor.

nYeme – içme alanları.

ESCĀ CUEVA Restaurant, tasarımında doğadan ilham alarak, modern yemek mekanına yeni bir soluk getiriyor. İspanyolca'da "mağara" anlamına gelen cueva kelimesi, projenin ana ilham kaynağını oluşturuyor. Badie Architects, doğanın koruyucu ve içe dönük karakterini mimari bir dille yeniden yorumlayarak, doğal elementlerin hakim olduğu bir atmosfer tasarlamayı amaçlıyor. Bu mekanda restoran ziyaretçileri, hem mimarinin organik formlarını hem de çevresiyle bütünleşmiş bir yapının oluşturduğu dinginliği deneyimliyor. Yapının genel formu, bir mağaranın doğal kavislerini ve yumuşak kıvrımlarını andıran akıcı bir hat üzerine oluşturuluyor. Bu hatlar, restoranın hem dış cephesinde hem de iç mekânlarındaki geçişlerde süreklilik sağlayarak mekânın doğal bir uzantı gibi hissettirmesine olanak tanıyor. Restoranın iç tasarımında da keskin köşelerden ve sert geçişlerden kaçınılarak daha organik formlarla rahatlatıcı bir mekân deneyimi hedefleniyor. Bu tasarım yaklaşımı, kullanıcıların mekânla olan etkileşimlerini daha doğal ve keyifli hale getirirken, dinamik bir yapı tanımlıyor.

İç mekan ve dış mekan arası.

Projenin tasarım sürecinde doğal malzemelerin tercih edilmesi, mekânın atmosferine hem estetik hem de fonksiyonel açıdan önemli katkılar sağlıyor. Restoranın yapısal elemanlarında kullanılan doğal taşlar; mekâna sağlamlık ve dayanıklılık katarak doğal doku ile yerel mimari unsurlara atıfta bulunuyor. Tercih edilen taş dokusu, mekânın dinamik ve sıcak bir karakter kazanmasına yardımcı oluyor. Doğal taş ve ahşap arasındaki bu uyum, sadece görsel bir bütünlük sağlamakla kalmayıp aynı zamanda restoranın sürdürülebilir malzeme kullanımıyla doğaya duyarlı bir tavır sergilemesini de sağlıyor.

Ahşap ve doğal taşların uyumu.

Restoranın iç mekan organizasyonu, müşterilerin ve çalışanların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, fonksiyonel açıdan kolaylık sağlamak amacıyla optimize ediliyor. Sosyal yemek alanları, özel yemek odaları ve bar gibi farklı alanlar, mekanın atmosferine ve yapısına uyum sağlayacak şekilde düzenleniyor. Bu organizasyon, mekânın akıcı ve ergonomik bir yapıya sahip olmasını sağlamış farklı işlevlerin aynı mekân içerisinde uyumlu bir şekilde var olmasına olanak tanıyor.

Bar alanı.

Özellikle geniş cam yüzeyler ve doğal ışığın mekâna girişi, iç mekânın ferah ve dingin olmasına katkıda bulunuyor. Dış mekân ile iç mekân arasındaki sınırların minimize edilmesi sayesinde, restoran atmosferinde günün her saatinde değişkenlik gözlemleniyor. Gündüz saatlerinde bol ışık alan, açık ve geniş bir mekân algısı sunan restoran; akşamları daha loş ve romantik bir ortama geçiş yapabiliyor. Tercih edilen tasarım yaklaşımı, mekânın her kullanım anında farklı bir deneyim sunmasına olanak tanıyor.

Dış mekanla bütünleşen iç mekan.

ESCĀ CUEVA Restaurant'ın dış cephe tasarımı da yapının doğal çevreyle olan entegrasyonunu yansıtan dikkat çekici bir tasarım diline sahip. Tercih edilen doğal taşlar ve organik hatlar, restoranın görsel ve fiziksel bir bütünlük oluşturmasını amaçlıyor. Taşın pürüzlü dokusu, yapıya derinlik katıyor ve yüzeyde gün boyunca değişen ışıklar sayesinde cephede sürekli bir dinamizm oluşturuyor. Güneş ışığının taş yüzeyler üzerindeki oyunları, sabahın erken saatlerinden gün batımına kadar cephede farklı görsel deneyimler sunuyor. Ayrıca, bu doğal taş cephe tasarımı, enerji verimliliği ve ısıl performans açısından da büyük avantajlar sağlıyor. Doğal taşlar, yapının dışarıdan gelen aşırı sıcak ve soğuk hava dalgalanmalarına karşı koruma sağlıyor, bu durum restoranın iç mekânında daha stabil bir ısı kontrolünü mümkün kılıyor. Yalıtım özellikleri sayesinde doğal taş cephe, restoranın enerji ihtiyacını minimize ediyor, böylece çevre dostu ve sürdürülebilir bir çözüm ortaya çıkıyor.

Mekanın dış cephesi.

ESCĀ CUEVA Restaurant, tamamlanmasının ardından birçok prestijli mimarlık ve tasarım ödülüne layık görülerek tasarım dünyasında adını duyurdu. Bu ödüller, Badie Architects’in kreatif ve yenilikçi yaklaşımlarının uluslararası platformda takdir edilmesini sağladı. Proje, özellikle sürdürülebilirlik, malzeme kullanımı, fonksiyonel tasarım ve doğal çevreyle olan uyumu alanlarında ödüller kazandı. Özellikle, ESCĀ CUEVA’nın sürdürülebilir mimari kategorisinde aldığı ödüller, projenin çevreye duyarlılık konusundaki öncülüğünü gözler önüne serdi. Restoranın enerji verimliliği sağlayan çözümleri, akıllı bina sistemleri ve çevre dostu malzeme kullanımı, bu ödüllerin kazanılmasında önemli bir faktör oluşturuyor. Ayrıca, projenin hem yerel mimari yarışmalarda hem de uluslararası arenada aldığı ödüller, Badie Architects’in vizyonunu ve tasarımlarındaki üstünlüğünü bir kez daha kanıtlıyor.

Badie Architects kurucusu Mohammed Badie.

Mekan aydınlatması.

İç mekan tuvaleti.

ESCĀ CUEVA Restaurant’ın yapım aşaması.

Badie Arcihtects’in yapmış olduğu konsept tasarımı.

ESCĀ CUEVA Restaurant’ın planları ve diyagramları.

ESCĀ CUEVA Restaurant’ın strüktür çalışması.

Proje

ESCĀ CUEVA Restaurant

Mimar

Badie Architects

Alan

500 m²

Yıl2024
Yer

GizaGovernorate, MISIR