Jeodezik kubbelerin dikkat çeken örneği: Biyosfer Montreal
Biyosfer Montreal, 1967 yılında Kanada’da düzenlenen Dünya Fuarı için tasarlandı. Sürdürülebilirlik kavramını ilk kullanan mimarlardan biri olan Buckminster Fuller’in bu eseri; günümüzde, ekosistemi korumayı teşvik eden bir müze olarak kullanılıyor.
Adını Kanada’nın Montreal kentinden alan Biyosfer; Expo fuarının bitiminden hemen sonra, Amerika Birleşik Devletleri tarafından Kanada’ya hediye edildi. Jeodezik kubbelerin en önemli örneklerinden biri olan yapı, Buckminster Fuller’in yirmi yıllık çalışmasının bir ürünü olarak tasarlandı.
Tasarımlarında, az malzemeyle daha sürdürülebilir yaşam alanları oluşturmayı hedefleyen Fuller; geleneksel mimarinin dışına çıkarak jeodezik yapılara yöneldi. Üçgenlerin kombinasyonuyla oluşan bu formda, yapısal elemanlar minimumda tutularak maksimum verimlilik sağlanıyor.
Yetmiş altı metrelik çapa sahip olan kubbenin içinde, sonradan inşa edilen yedi katlı bir sergi binası bulunuyor. Kubbenin strüktürü; altıgenlerden oluşan çerçeveye, beşgen birimlerin serpiştirilmesiyle oluşuyor.
Kubbenin taşıyıcı elemanı olan çelik borular,akrilik panellerle kaplanıyor. Böylece yapının içerisindeki ısı ve ışık miktarı kontrol altına alınıyor.
Altıgen ve beşgen birimlerin birleşmesiyle 20 kenarlı, ikosahedron olarak adlandırılan bir şekil ortaya çıkıyor. Eşkenar üçgenlerin tekrarından oluşan bu form sayesinde yapı; dışarıdan bakıldığında daha karmaşık ve dikkat çekici duruyor.
Yapıda, 7.62 cm (3 inç)’lik çelik borular kullanılıyor. Sistemin, kuvvetleri daha iyi dağıtabilmesi için yapıda yukarıya doğru çıkıldıkça kullanılan malzemelerin ağırlığı azaltılıyor.
Yapı, kullanıma açıldıktan sonra, neredeyse dokuz yıl boyunca, birçok sergi ve etkinliklere ev sahipliği yapıyor. 1976 yılında, Biyosfer Montreal’ın yapısal tadilatı esnasında bir yangın çıkıyor.
Yangında, yapıyı kaplayan akrilik yüzeyin tamamı yanıyor. Yaşanan durumun tekrarlanmaması için dış cephede yeni bir kaplama yapılmamasına karar veriliyor. Yangından kısa bir süre sonra kapatılan yapı, on beş yıl boyunca kullanıma açılmıyor.
1990 yılında, Environment Canada tarafından satın alınarak yapının misyonu değiştiriliyor ve bir çevre müzesi olmasına karar veriliyor. Bu karar, Buckminster Fuller’in sahip olduğu düşünce yapısı için büyük önem taşıyor.1992 yılında, Kanadalı mimar Eric Gauthier tarafından, Biyosfer’in iç kabuğu yeniden tasarlanıyor.
5 Haziran 1995’te yeniden açılan çevre müzesi; farkındalığı artırmak ve çevresel sorunların anlaşılmasını sağlamakla görevlendiriliyor. Aynı zamanda müzenin açılışıyla birlikte; hava, su, biyolojik çeşitlilik, iklim değişikliği, sürdürülebilirlik gibi konuların ziyaretçiler tarafından daha iyi anlaşılması amaçlanıyor.
Richard Buckminster Fuller, değişim ile ilgili şu ifadeleri kullanıyor:
- Mevcut gerçeklikle savaşmak bir şeylerin değişimi için yeterli değildir. Değişim için gerekli olan şey; mevcut modeli geçersiz kılan yeni bir model oluşturmaktır. - R. Buckminster Fuller
Archives de la Ville de Montreal’dan alınan görseller:
Projenin 25. Yılına özel hazırlanan videosuna linkten ulaşabilirsiniz:
Proje | Biyosfer Montreal |
Mimar | R. Buckminster Fuller |
Yer | Montreal, Kanada |
Yapım yılı | 1967 |