İşlevden kabuğa: Havuz İzmir

Proje Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda bulunuyor. Havuz İzmir’in şehir içi ulaşımında sıklıkla kullanılan hatlara yakın olması sebebiyle sadece bulunduğu bölgeye değil tüm şehre hizmet etmesi amaçlanıyor.

Oldukça işlek bir caddede bulunan tesis, etrafından geçen insanların ilgisini çekmeyi ve su sporlarına karşı merak uyandırmayı amaçlıyor.

İki katlı binanın zemin katında resepsiyon, havuz, soyunma odaları ve teknik odalar bulunuyor.

Havuzun 25 x 12,5 metre ebatlarında ve 4 metre derinliğinde, yarı olimpik özellikte olmasının yanı sıra çevresinde 200 kişilik bir izleme alanı da bulunuyor.

İkinci katta sporcuların ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir spor salonu bulunuyor.

Bu katta ayrıca soyunma odaları, tuvaletler ve dans stüdyosu yer alıyor.

Kabuk güney ve batı cephelerinde güneş kontrolü sağlıyor. Projenin kabuğu tasarlanırken ise binanın işlevinden ilham alınıyor. Ekip bu süreci şu şekilde ifade ediyor: “Bizi saran giysilerimiz olmadan deneyimlediğimiz bir yapıyı, onu saran kabuk üzerinden görünür kılmayı, ön plana çıkarmayı değerli bulduk. Kabuk bir anlamda hem yapıyı hem insanları saran bir noktaya geldi.’’

Kabuk tasarlanırken güneş ışığıyla birlikte oluşan yansımalar, gölgeler ve yanılsamaların tekrarlanamaz ve tasarlanamaz atmosferine ulaşılmak isteniyor.

Malzeme seçiminde ise yapının bulunduğu alanda arazi düzenlemesi için yapılan ilkel taş duvarlardan ilham alınıyor. Kabuk, cam kayalardan yapılan gabion duvarlardan oluşturuluyor. Yüzeyde bulunan boşlukların büyüklüğü, konumu ve rastgeleliği taşların arasından sızan ışığa gönderme yapıyor.

Bina kabuğunda tezat kavramlara vurgu yapılıyor. Örneğin yüzeylerin tek parça görünümü binlerce küçük parçanın bir araya getirilmesiyle elde ediliyor. Ağır ve hantal duruşuna rağmen cephe, zemine basmıyor ve havada asılı duruyor. Şeffaf camlar ile yapılan tasarım opak bir görüntü sergiliyor.

Tesisin yüzme, sualtı ragbisi, sutopu ve triatlon müsabakalarına ev sahipliği yapması planlanıyor.