Geçmişten günümüze küçük otomobil dünyası: Mikro otomobiller
Mikro otomobiller, kullanışlı ve ekonomik olmaları ile önem kazanıyor. İlk olarak 2. Dünya Savaşı sonrasında ekonomik olmaları ile piyasaya çıkan mikro otomobiller günümüzde benzer şekilde ekonomik ve sürdürülebilir yapılarıyla dünya piyasasında yerini alıyor. Klasik versiyonları arasında Messerschmitt KR175, BMW Isetta, Heinkel Kabine ikonikleşirken günümüzde Citroen Ami ve Renault Twizy tasarımları ile dikkat çekiyor.
Mikro otomobil (microcar) olarak adlandırılan ilk otomobiller, 2. Dünya Savaşı sonrası otomobil endüstrisinin gelişmiş olduğu Birleşik Krallık ve Almanya'da ortaya çıkıyor. Savaş sonrası dönemde yoksul Avrupa halkları için geliştirilen bu otomobiller, normal araç almaya ekonomik gücü olmayan insanların ilgisini çekiyor.
Mikro otomobillerin sahip oldukları küçük ebat ve düşük motor hacmi ile normal otomobillere kıyasla ayrı yönetmelikler çerçevesinde değerlendiriliyor. Bu günümüzde birçok üretici ve tüketici tarafından bir avantaj olarak görülüyor. Birçok ülkede, düşük vergi diliminde yer almaları, motosiklet olarak ruhsatlanmaları tüketicilerin mikro otomobillere ulaşmasını kolaylaştırıyor. Hatta tarihi mikro otomobillerin büyük bölümü aslında motosikletler için geliştirilmiş motorlar kullanılıyor.
Mikro otomobillerin ilk örnekleri 1910 ile 1920'lerde üretilen üç veya dört tekerlekli küçük motorlu araçlar olan “cyclecar” olarak adlandırılıyor. Bu araçlar, motosiklet ve araba arasındaki boşluğu doldurmayı amaçlıyor. Otomobil endüstrisinin gelişmesiyle 1920’lerde arabalar daha uygun fiyatlı hale geliyor ve “cyclecar”lar tamamen terk ediliyor.
1940’ların sonunda önemli bir sektöre dönüşen mikro otomobillere olan talep 1956 Süveyş Krizi'nden sonra ciddi ölçüde artıyor. 1960'lara kadar popülerliğini koruyan mikro otomobiller için birçok firma çeşitli tasarımlar gerçekleştirerek piyasada kendine yer edinmeye çalışıyor. Sonraki yıllarda petrol fiyatlarının ucuzlamasıyla otomobil pazarında talep daha büyük ve güçlü arabalara yöneliyor. Bir diğer yandan Mini, Volkswagen Beetle, Citroën 2CV, Fiat 500 ve Renault 4 gibi gerçek bir otomobil deneyimi sunan küçük boyutlu şehir otomobillerinin piyasaya girmesi ile mikro otomobillere olan talep ve üretim büyük ölçüde duruyor.
1990’lardan itibaren mikro otomobillerin elektrikli versiyonları üreticiler tarafından tasarlanmaya başlıyor. Yeni tasarımlar, daha çok çevresel olmaları ile pazarda tekrardan kendilerine yer buluyor. Avrupa Birliği 1992 yılında dört tekerlekli mikro otomobillere yönelik “quadricycle” olarak yeni bir araç sınıfı oluşturuyor.
1990’lar boyunca çeşitli denemeleri olan elektrikli mikro otomobiller 2010’larda tekrardan adından söz ettirmeye başlıyor. Yeni mikro otomobiller tıpkı 1940’lardaki klasik versiyonları gibi tasarımları ile dikkat çekiyor. Komik, ilgi çekici, sıradışı ve minik görünümleri ile böcek ve oyuncaklara benzetiliyor.
Mikro otomobil sektörü tekrardan büyürken bir yandan da dünyanın dört bir yanındaki büyük şehirlerde otomobillerin varlığı tartışılıyor. Barselona, New York, Milano, Londra gibi önemli şehirlerde arabalar farklı şekillerde kısıtlanıyor ve kapsamın artırılması planlanıyor. Günümüzdeki elektrikli mikro otomobiller ise şehir içi kullanım için kısıtlamalardan bağımsız iyi bir alternatif sunuyor.
Geçmişten günümüze tasarımları ile dikkat çeken mikro otomobiller:
Messerschmitt KR 175, 1953
İlk mikro otomobiller arasında yer alan Messerschmitt KR 175, Messerschmitt firması ile Fritz Fend’in yaptığı ortaklık ile 1953 yılında tasarlanıyor. Alman uçak mühendisi olan Fritz Fend, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra bireysel olarak engelli otomobilleri tasarlamaya başlıyor. Tasarımları üç tekerlekli bisikletlerle otomobillerin özelliklerini birleştiriyor.
Avcı uçak üreticisi olan Alman firması Messerschmitt’in savaştan sonra uçak üretimi yasaklanması üzerine firma kaynaklarını diğer ürünlere aktarıyor. Benzer geçmişe sahip Fritz Fend ile anlaşıyor ve prototiplerini geliştirerek seri üretime geçiriyor. Messerschmitt KR175 konsept olarak, Fend Flitzer engelli arabasının geliştirilmiş halinden meydana geliyor.
BMW Isetta, 1953
Isetta, Ermenegildo Preti ve Pierluigi Raggi tarafından buzdolabı ve scooter üreticisi İtalyan Iso firması için 1953 yılında tasarlanıyor. Iso'nun şefi Renzo Rivolta, üretim lisansını BMW’ye satmasıyla birlikte araç 1962 yılına kadar 160.000’den fazla sayıda üretiliyor. Yumurta şekli ve baloncuk benzeri pencereleri nedeniyle “bubble car” (baloncuk araba) olarak da adlandırılıyor.
Otomobil, daha önceki hiçbir otomobile benzemeyen tasarımı ile basına tanıtıldığında büyük ses getiriyor. Yalnızca 2.29 m uzunluğunda ve 1.37 m genişliğindeki aracın kapısı ön kısmında yer alıyor. Direksiyon simidi ve gösterge paneli kapıyla birlikte dışarı doğru açılıyor. BMW, üç tekerlekli ve iki kişilik aracı yıllar boyunca geliştirerek farklı versiyonlarını üretiyor. 161.728 adet ile dünyanın en çok satan tek silindirli otomobili oluyor.
Inter 175A Berline, 1954
Inter Autoscooter olarak da bilinen Inter 175A Berline, Fransız uçak üreticisi SNCAN tarafından tasarlanıyor. 1954'ten 1958'e kadar 300 adet üretilen mikro otomobilin üstü açık Torpido ve üstü kapalı Berline olmak üzere iki versiyonu geliştiriliyor. Sivri burunlu otomobilin açılır kapanır kanopisi ile erişilen önlü arkalı iki koltuğu bulunuyor.
Lövye benzeri direksiyon ve iki yanda yer alan ön tekerler, mikro otomobilin hava taşıtına benzer görüntüsünü pekiştiriyor. Dar sokaklarda sürüşü ve park etmeyi kolaylaştırmak için tasarlanan aracın ön tekerlekleri park halinde katlanabiliyor.
Fuji Cabin, 1955
Fuji Cabin, bir diğer uçak üretici olan Hitachi’nin Fuji ile ortaklığında geliştiriliyor. Hitachi’nin de tıpkı Messerschmitt gibi 2. Dünya Savaşı’ndan sonra uçak üretiminin yasaklanmasıyla firma motosiklet üretimine başlıyor. Mikro otomobil, ilk Japon otomobil tasarımcılarının en büyüğü olan Ryuichi Tomiya tarafından tasarlanıyor.
Otomobilin fiberglas gövdesi dikkat çekiyor. Japonya'nın savaş sonrası otomobil pazarında en başarılı modellerden biri olmasına rağmen 1955-58 yıllarında 85 adet üretiliyor. Fiberglas gövdenin zayıf olması ve görece yüksek fiyatı nedeniyle az talep görüyor.
Spatz Victoria 250, 1956
Spatz Victoria 250, aslında birçok mikro otomobil tasarlayan Egon Brütsch tarafından Brütsch 200 olarak geliştiriliyor. Brütsch 200’ün üretim haklarını satın Harald Friedrich, Hans Ledwinka ile anlaşarak araca dair her şeyi yeniden şekillendiriyor. Sonuç olarak Spatz Victoria 250 olarak üretime başlıyor.
Spatz Victoria 250, diğer mikro otomobillere kıyasla normal otomobillere benzerliği ile dikkat çekiyor. Şık bir spor otomobile benzeyen Spatz Victoria 250, hafifliğine rağmen düşük motor gücü nedeniyle bir performans sunmuyor. Aracın kapısı bulunmazken doğrudan açık olan üst kısımdan koltuğa erişiliyor.
Vespa 400, 1957
Vespa 400, İtalyan scooter üreticisi Vespa için Piaggio tarafından tasarlanıyor ve 1957'den 1961'e kadar ACMA tarafından Fransa’da üretiliyor. İki kişilik yolcu kabininin arkasında çocuk koltuğu da olabilen depolama alanı yer alıyor. Vites, el freni, marş motoru ve jikle koltukların arasına yerleştirilerek iç mekan hacmi artırılıyor.
Mikro otomobil, 1960’ların kült otomobili Mini’ye olan benzerliği ile dikkat çekiyor. Otomobilin farklı renklerde pazarlanması, sevimli formunu destekliyor. Juan Manuel Fangio, Jean Behra ve Louis Chiron’un katıldığı yüksek profilli lansman arabanın tanınırlığını ve satışlarını artırıyor.
Zündapp Janus, 1957
Mikro otomobil, köklü Alman motosiklet üretici olan Zündapp tarafından tasarlanıyor. Şirket tarafından üretilen tek otomobil olan tasarımın kapıları önünde ve arkasında yer alıyor. Otomobil simetrik olarak tasarlanıyor ve motor merkezde konumlanıyor. İkonik otomobilden 2 yıl boyunca 6902 adet üretiliyor.
Otomobil içerisinde yer alan iki kişilik koltuktan biri öne diğer ise arkaya bakıyor. Otomobil yüksek mühendislik çalışmalarına ve ilgi çekici tasarımına rağmen teknik aksaklıklar ve rakiplerine kıyasla sahip olduğu düşük özellikler nedeniyle piyasada tutunamıyor.
Scootacar, 1957
1957-1964 yılları arasında üretilen Scootacar, Henry Brown tarafından tasarlanıyor. İngiliz lokomotif üreticisi Hunslet Engine Company'nin bir bölümü tarafından geliştiriliyor. 1960'larda tasarımı yenilenen üç tekerlekli mikro otomobilin kapasitesi tek kişiden üç kişiye çıkarılırken azami hızı artırılıyor ve ilk versiyonundan daha başarılı oluyor.
İddialara göre otomobilin tasarımı, firma yetkililerinden birinin eşinin Jaguar’dan kolay park edilebilir bir araç istemesine dayanıyor. Fiberglas gövdeye sahip otomobil; 152 cm uzunluğa ve yalnızca 132 cm genişliğinde olması nedeniyle 221 cm uzunluğu dikkat çekiyor.
Heinkel Kabine, 1958
Heinkel Kabine, savaş sonrası uçak yapması yasaklanan bir diğer firma olan Heinkel Flugzeugwerke tarafından tasarlanıyor. Heinkel Kabine; Messerschmitt KR ve Isetta’nın yakaladığı başarı görülerek geliştiriliyor. Otomobile, tıpkı Isetta’da olduğu gibi ön kısımda yer alan kapıdan giriliyor.
Görece geniş iç hacim ve geri vitese sahip olması, otomobilin diğer mikro otomobillere kıyasla öne çıkmasını sağlıyor. Açılabilir kumaş tavan, öndeki tek kapının sıkışması durumunda acil çıkış görevi görüyor. Otomobilin farklı motor hacimlerine sahip farklı modelleri üretiliyor.
Peel P50, 1962
Peel P50, en küçük seri üretim otomobil olarak 2010 Guinness Dünya Rekorları'na giriyor. Deniz plastikleri geliştiricisi olan Peel Engineering tarafından üretilen aracın gövdesi tamamen plastikten meydana geliyor. Yalnızca 59 kilogram ağırlığındaki aracın önünde gerektiğinde kullanıcı tarafından tutularak çekilmesini sağlayan bir kol bulunuyor.
Bir şehir arabası olarak tasarlanan araç, "bir yetişkin ve bir alışveriş çantası" oturabilecek şekilde tanıtılıyor. Tek kapılı, tek farlı ve tek koltuklu şekilde üç ana renkte üretiliyor. Farklı versiyonları geliştirilen Peel P50, 2010’larda tekrar üretime geçiyor.
Bond Bug, 1970
Sportif mikro otomobil Bond Bug, İngiliz şirketleri Bond ve Reliant tarafından üretiliyor. Spor bir şasiye ve motora sahip otomobil, 126 km/s hıza ulaşabiliyor. Ogle Design'ın başkanı Tom Karen tarafından gösteri amacıyla tasarlanmasına rağmen büyük ilgiyle karşılaşınca 2270 adet üretiliyor.
Takoz benzeri forma sahip aracın kokpitine kaldırılabilir kanopisinden erişiliyor. Parlak turuncu tasarım rengi, otomobilin dikkat çekici görünümünü destekliyor. Otomobilin yakaladığı başarı sonrası üreticiler, farklı versiyonlar ve yeni modeller geliştiriyor.
Tazzari Zero, 2009
Elektrikli mikro otomobil, Tazzari Group tarafından İtalya'nın Imola şehrinde elektrikli bir konsept olarak tasarlanıyor ve üretiliyor. Konsept olmasına rağmen beğenilen aracın farklı versiyonları üretilerek satışa geçiyor. 140 km menzile sahip Tazzari Zero, donanımsal özellikleri ve tasarımı ile sportif bir imaj çiziyor.
İki kapılı ve iki kişilik sportif otomobil, özellikle gençler tarafından rağbet görüyor. Alüminyum gövdeli araç, pillerle birlikte yalnızca 542 kg ağırlığa sahip. Tazzari Zero, normal otomobillerin sahip olduğu donanımları tüketiciye sunuyor.
Renault Twizy, 2009
Françoise Leboinne ve Luciano Bove tarafından tasarlanan elektrikli mikro otomobil, 2009 Frankfurt Motor Show'da konsept otomobil olarak görücüye çıkıyor. Tasarımın farklı firmalar tarafından uzakdoğu pazarında etkili olması sonrası 2011 yılında Renault tarafından seri üretimi başlıyor. 2012’de Avrupa’da en çok satan şarjlı elektrikli aracı oluyor. 2020 yılında kadar yaklaşık 30,000 adet üretiliyor.
Arkalı önlü iki koltuğa sahip mikro otomobilin iki yanında kelebek kapılar yer alıyor. Dış kısımda yer alan dört tekerlek, aracın dar yapısına rağmen dengesini artırıyor. 450 kg ağırlığındaki Twizy, 90 km menzili ile şehir içi kullanıma alternatif sunuyor.
Citroën Ami, 2020
İki yolcu kapasiteli elektrikli mikro otomobil, tasarımı ile dikkat çekiyor. Maliyetten tasarruf etmek için gövdesi tamamen simetrik şekilde tasarlanıyor. Önü ve arkası bire bir aynı olan Ami’nin kapıları da aynı şekilde üretilmesi için farklı yönlerde açılıyor. Ami, Pierre Leclercq yönetimindeki Sandeep Bhambra tarafından tasarlanıyor.
Satışa çıktıktan 1,5 yıl gibi kısa süre içerisinde yaklaşık 23.000 adet satılıyor. 485 kg ağırlığındaki elektrikli otomobil, 75 km menzili ile 45 km/h azami hıza ulaşabiliyor. Ev prizinde üç saatte %80 şarj olabiliyor. Sürücü koltuğu sabit olan aracın arka kısmındaki küçük alan ve yan koltuğu depolama olarak kullanılıyor. Otomobile ek olarak sunulan opsiyonel özelleştirilebilir parçalar, kişisel tasarımların oluşturulmasına olanak tanıyor.
XEV Yoyo, 2021
XEV Yoyo, İtalya-Hong Kong merkezli girişim şirketi XEV tarafından tamamen 3D baskılı bir elektrikli şehir otomobili olarak tasarlanıyor ve üretiliyor. Yalnızca 57 bileşen kullanılarak geliştiriliyor. Şasi, koltuklar ve cam dışında tamamen 3D baskı kullanılarak üretiliyor. Kullanılan 3D baskı malzemeleri arasında geri dönüştürülmüş naylon, polilaktik asit ve termoplastik poliüretan bulunuyor.
Microlino, 2022
Micro Mobility Systems tarafından üretilen Microlino’nun tasarımında 1950’lerin ikonik mikro otomobili Isetta’dan ilham alınıyor. Microlino, aslında bir skuter üreticisi olan firmanın mevcut otomobillerin şehir içi kullanım için gereğinde fazla olduğunu tespit etmesiyle geliştiriliyor. Kentsel alanlarda araç park yerlerinin az olmasının yanı sıra küresel ısınma gibi çevresel faktörler göz önünde bulunduruluyor.
Çevre dostu ve yerden tasarruf sağlayan tasarım ile; otomobil ve skuter arasındaki klasman hedefleniyor. Mobilitenin ön planda yer aldığı tasarımda geçmiş örnekler baz alınıyor. Genel olarka Isetta’nın hatlarını takip eden iki kişilik Microlino’ya da ön kısımda yer alan tek kapıdan giriliyor.