Formunu ve adını tohumdan alan konser salonu: The Seed
The Seed, 2009 yılında Nevzat Sayın tarafından Emirgan’daki Sakıp Sabancı Müzesi için konser salonu olarak tasarlandı. Adını ingilizcedeki “The Seed” yani tohumdan alan yapı, tamamı yeraltında olan çarpıcı elipsoid bir forma sahip.
Yapının gizlenmesinin sebebini ise mimar Nevzat Sayın şu şekilde anlatıyor:
“İstanbul Boğazı, Avrupa ve Asya’yı ayıran en keskin sınır, üstünden geçen küçüklü büyüklü teknelerle ve onu saran dokusuyla korunması gereken yerlerden biri. Hatta, boğazı saran bu dokuda, çıkarılması, kırpılması, temizlenmesi gereken şeyler var. Bu sebeple, en iyisi bu alanda yapılacak olan binaların oldukça kapsamlı, kendi halinde, Boğaz’dan geriye çekilmiş ve neredeyse görünmez yapılması olur. Bu yüzden Boğazın kıyısında Sakıp Sabancı Müzesi arazisinde bulunan bir konser salonu tasarlarken görünmez bir yapı olması tasarlamamız gerektiğini biliyorduk. Gösterilmedikçe, bahsedilmedikçe, gidilmedikçe görülmemesi gereken bir yapı. Bu nedenle biz de yeraltında bir strüktür yapmaya karar verdik.’’
The Seed yapılırken Sakıp Sabancı Müzesi’nin işleyişinin durdurulmamış olması ve alanda bulunan büyük ağaçların köklerine zarar verilmeden yapılmış olması dikkat çekici bir nokta. Alandaki kökler, SSM tarafından sarılmış; kazılırken de çelik taşıyıcı sistem imal edildikten sonra parça parça yerleştirilmiş.
Ardından da tohumun çevresine fuaye alanları ve teras oluşturulacak şekilde gizlenmiş. Yapının dış duvarı daha önce alanda bulunan duvarın anısını yaşatacak şekilde yeniden yorumlanmış.
SSM arazisine girildiğinde eski taş duvar ziyaretçileri karşılıyor, duvar aşılıyor ve açıklıktan konser salonuna gidiliyor. İç mekana girilene kadar alt ve üstfuaye alanlarında elipsoid cismin sarı dış kabuğu görünüyor.Üst fuaye alanında boğaza nazır teras ve konser salonunun girişi yer alıyor.
The Seed’in içi akustik için özel olarak üretilmiş 358 parlak siyah ahşap üçgen panelden oluşuyor. Paneller ayna misali kendilerine gelen her görüntüyü renk renk etrafa dağıtıyor; ışıklar söndüğünde ve konser başladığında bütün yansımalar sahnenin üzerinde oluyor. İç mekanda dikkat çeken bir diğer unsur da her biri farklı desen ve renkten oluşan 300 sandalye, salona gelen birbirinden farklı ziyaretçileri temsil ediyor.
Salonun zemini hidrolik sistemle hareketli hale getirilmiş; bu sayede zemin büyüyebiliyor, düz hale gelebiliyor veya amfi gibi basamaklı bir hale dönüşebiliyor. Böylece konser salonu dışında farklı aktiviteler için de zemin hazırlıyor.
Mimari Proje Ofisi: | NSMH |
Mimari Proje Ekibi: | Nevzat Sayın, Umut Durmuş, Nesli Kayalı, Fatma Olgaç, Ahmet Korfalı, Sinem Cerrah |
Konum: | İstanbul, Emirgan |
Yapı Fonksiyonu: | Çok İşlevli Konser Salonu |
Müvekkil: | Sakıp Sabancı Müzesi |
Yapı Mühendisi: | ARCE / Necati Çelikçi |
Elektrik Mühendisi: | ELKOM / Belgin Merey |
Makina Mühendisi: | Okutan Mühendislik |
Akustik Mühendisi: | Team Fores / Türker Talayman |
Üstlenici: | Önder İnşaat |
İnşaat Alanı: | 2000m2 |
Yapı Sistemi: | Beton + Çelik Çerçeve |
Proje Tarihi: | 2007 |
İnşaat Tarihi: | 2008 |