Dünyanın en eski şehirlerinden Semerkant'ın 100 yıllık yapıları

HABER MASASI
Abone Ol

Semerkant, 2500 yıllık tarihiyle dünyanın en eski şehirlerinden biri. Şehir, İpek Yolu'nun üzerinde yer almasından dolayı tarih boyunca bütün devletler için; siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan önemli bir merkez haline geldi.

Önemli konumundan dolayı farklı devletler tarafından sürekli el değiştiren ve farklı kültürlere ev sahipliği yapan şehrin mimarisi de bu değişimden etkilendi.

Rus fotoğrafçı Sergei Mihayloviç Prokudin-Gorskii, Rus İmparatorluğu'nun ve komşularının görsel kaydını oluşturmak için 1905 yılında bir gezi planı oluşturdu.

Ocak 1907 ve Şubat 1911'de iki kış gezisinde Semerkant'ta yerel yaşamın sahnelerini de belgeleyen fotoğrafçı kullandığı özel bir teknikle şehrin İslam mimarisi hakkında görsel veri elde edilmesine katkıda bulundu.

Semerkant’ta yer alan 100 yıllık evlerin mimari özelliklerine gelin birlikte bakalım...

1900'lü yıllarda fotoğraflanan tarihi bir Semerkant yapısı.


Kerpiç tuğla ve alçı sıva kullanılarak inşa edilen yapı, ahşap direklerle desteklenen geniş bir sundurmaya sahip.

Çatı alnında yer alan dekoratif bantta yerel desenlerle birlikte Batılı etkiler de görülüyor. Alçı duvarların üzerinde yer alan bitkisel motifler çatıdaki desenlerle bir devamlılık oluşturuyor.

Kadrajın solunda yer alan kulübe, evin ısınma ihtiyacını karşılamak ve yemek yapımında ocakta kullanılmak üzere toplanan odunların depolandığı alan olarak kullanılıyor.

Alçı sıva ve kerpiç tuğladan inşa edilen bir konut.

Alçı sıva ve kerpiç tuğladan inşa edilen bu yapının ikinci katında bir sundurma yer alıyor. Zemin katında yer alan ahşap sütun dizisi ikinci kattaki sundurmayı destekliyor ve bu hali ile Batı formlarını yansıtıyor.

Çınar ağaçlarının çevrelediği sokak üzerinde yer alan bitişik nizam yapıların her biri girişten itibaren bir avluya açılıyor ve avlular arka cephede geniş bir bahçe ile bütünleşiyor.

Semerkant evinin avlusundan bir görsel.

Yerel ve batılı unsurların harmanlanması ile inşa edilen bu ev, Semerkant şehrinin çeperinde yer alıyor.

Zemin katta kullanılan tuğlalar, pencere tasarımda ve çatı alnında tercih edilen dekoratif süslemeler Batı mimarisinden izler taşıyor. Çatıyı destekleyen ahşap payandalar ve Fransız kapıların üzerinde yer alan seramik paneller gibi dekoratif öğeler ise geleneksel mimariyi temsil ediyor.

Ön cephesi verandalı yapı.

Kerpiç bir bahçe duvarı ile çevrili yapı, cephe boyunca devam eden verandası ile dikkat çekiyor. Veranda korkuluğundaki geometrik desenler ve çatı alnındaki motifler ise geleneksel mimariden izler taşıyor.

Yaşam alanları, zeminden koparılarak üst katta kurgulanıyor. Zemin katın boşaltılmasıyla birlikte oluşturulan hava akımı ana yaşam alanı içinde serinletici bir etki oluşturuluyor.

Duvar mozaikleri.

Semerkant’ta bir konutun içinde yer alan duvar mozaikleri; çiçek buketleri, botanik motifleri ve kesişen geometrilerden oluşan karmaşık bir desenler sisteminden oluşuyor.

Süsleme, 20. yüzyılın başında inşa edilen Sitora-I Mohi-hosa Sarayı'ndaki süslemeleri andırıyor.