Doğayla iç içe yaşam: Olivera Evi

Olivera Evi; şehirden yirmi dakika uzaklıkta, orman içerisindeki 350 metrekarelik bir arazi üzerinde yer alıyor. Yapının; iki yan duvarı ve üçgen çatısı, katlanmış gibi görünen, devamlı yüzeylerden oluşuyor. Bu şekilde yüzey sürekliliği sağlamak için yapı kabuğu, beton tabletlerle kaplanıyor. Cephe kaplamasındaki koyu renk kullanımı, yapıya yekpare bir görünüm ve sakinlik kazandırıyor.

Projenin plan kurgusu, merkezi bir galeri boşluğu etrafında oluşturuluyor. Ev, giriş katında kullanıcıyı oturma odası ve açık mutfak ile karşılıyor. Yatak odası ve ana banyo da bu katta yer alıyor. Dikdörtgen kat planına sahip olan yapının, giriş katıyla hemzemin balkonu, kullanıcıları doğayla buluşturuyor.

Üst katta, galeri boşluğu boyunca devam eden bir koridorla birbirine bağlanan iki oda bulunuyor. Bu odalardan birisi ofis, diğeri de eğlence ve televizyon odası olarak kullanılıyor.

Projede, yapı hacminin şeklini oluşturmak için çelik çubuklar kullanılıyor. Koyu renk tercih edilen bu elemanlar, duvar malzemesiyle kontrast oluşturuyor. Böylelikle çelik çubuklar; projenin yapı sağlamlığının yanında mekan estetiğini de ön plana çıkarıyor. Duvar ve eğimli çatı yüzeylerindeki sürekli pencereler, ormanlık alan içerisindeki Olivera Evi’ne manzara hakimiyeti kazandırıyor.

Olivera Evi’nin tasarım konsepti olan doğayla bütüncül yaşam, yapının her detayına aktarılıyor.

Projenin tasarım esnekliği, herhangi bir ailenin yapıyı kendisi için yeniden düzenlemesine olanak sağlıyor. Farklı tasarımlara açık olan bu yapı, doğanın içinde yer almasıyla da kullanıcıya, şehrin gürültüsünden uzakta bir yaşam vaat ediyor.