Dikkat çeken geleneksel tasarım: Madero Restoran

Reklam panosu olması düşüncesiyle yalın bırakılan dış cephe, eski model araba şasileri ile süsleniyor. Otoyoldan geçen sürücüleri eğlendirmek için tasarlanmış parlak kırmızı kütle, yol kenarında bir dönüm noktası görevi görüyor.

Dışarıdan ilgi çekici gözüken restoranın iç mekanında da kullanıcıları oldukça farklı bir deneyim bekliyor. Tasarım ekibi, endüstriyel bir depo görüntüsündeki bu kütlenin tüm ögelerini doğallık ve sürdürülebilirlik anlayışıyla kurguluyor.

Küpün içi, kullanıcıların çevreyle kurdukları ilişkiyi gözden geçirmelerini sağlamak amacıyla bir vaha olarak düşünülüyor. Hem tanıdık hem de beklenmedik bir alan oluşturmak için özel doğrama ve mobilyalar, canlı renk paleti ve tropikal bitki örtüsü ile tamamlanıyor.

Tasarım ekibi, iç mekan hakkında "Bu projede yerel desenleri, malzemeleri ve dokuları işledik ve onları tropikal bir atmosfer oluşturmak amacıyla bir araya getirdik." diyor.

Çelik yapıda; çatı pencereleri, panjurlar ve teknik elemanlar vurgulanmak amacıyla açıkta bırakılıyor. Bir nevi sera olarak düşünülen restoranın, bitişik yürüyüş yoluna bakan cephesinde dahi cam kullanılmıyor.

Dış cephe, dübellerle örülmüş çelik panellerden oluşan özel bir mekanizmaya sahip katlanır kepenklerle kapatılıyor. Bu yüzey, binanın büyük bir kısmını kaplıyor ve hangi yönden bakılırsa bakılsın bir bütün olarak algılanmasını sağlıyor.

Orta alan, testere dişli çatı pencereleri ile aydınlatılıyor. Çatıdan gelen yağmur suyu mavi tanklarda toplanıyor ve tropik bitki örtüsünün sulama sistemi için kullanılıyor.

Yerel teraslardan getirilen yeni ve geri dönüştürülmüş çimento karolarla zeminde özel bir kırkyama çalışması yapılıyor. Mutfak, banyo, gezinti ve sirkülasyon alanlarını vurgulayan döşeme, kullanıcıların restoran içerisindeki farklılıkları keşfetmelerine olanak tanıyor.