Çeliğin doğayla buluştuğu yapı: Miner Road House

Miner Road olarak adlandırılan yapı, Orinda Kasabası’nda, Oakland Hills'in tabanındaki hafif eğimli bir alanda konumlanıyor. Mülkiyet yerli meşe ağaçlarıyla kaplı yaklaşık sekiz dönümlük (üç hektar) bir alanı kapsıyor. Projeye, 1954 tarihli bir çiftlik evine tadilat yapılmak istenmesiyle başlanıyor. Tasarımcılar tarafından mevcut evin ayakta kalan şömine kısmı, yapısal desteklerle ayakta tutularak yapıya kazandırılıyor.

Üç yatak odalı Miner Road House, kendine özgü bir ev isteyen iki küçük oğlu olan bir çift için tasarlanıyor.

California merkezli bir stüdyo olan Faulkner Architects tasarım talebini, "Müşteriler, son derece ekolojik olarak sahaya özgü, enerji tasarruflu ve güçlü bir tasarım kimliğine sahip bir ev inşa etmemizi istediler." şeklinde açıklıyor.

Tasarım ekibi, manzara, bölgenin iklimi, kültürü ve alanın mevcut kullanım kalıplarının gözlemlenmesinden yola çıkarak projeyi geliştiriyor. Yeni konutun ayak izi, bir zamanlar mülk arazisinde duran eskiyen bir evden etkilenerek düzenleniyor.

Mimar Greg Faulkner, "Büyük meşe ağaçları daha bir şey inşa etmeden önce sığınak gibi geldi. Evin bir parçası haline gelen ücretsiz bir malzeme gibi..."

Yapı malzemeleri ve yöntemleri, bir denge içinde düşünülüyor. Yapının dış duvarlarıaz bakım gerektiren, ancak aynı zamanda her yağmur yağdığında yenilenecek olan korten çelikle kaplanıyor. Yapının beton temeli, kalıbın ahşap çerçeveleme için yeniden kullanılmasına izin veriyor. Cam cephe manzarayı kolaylıkla görebilmeyi sağlarken, doğal ışıktan da faydalanmaya yardımcı oluyor.

Korten çelik ve beton temel gibi tek kullanımlık malzeme seçimleri, detaylandırmadaki karmaşıklığı ve işçilik maliyetlerini azaltıyor. Maliyetin azaltılması, bütçenin daha büyük bir bölümünün iyileştirilmiş mekanik, yalıtım ve cam sistemleri için tahsis edilmesine olanak sağlıyor. Yüksek düzeyde yalıtım ve cam materyal verimliliği, ısıtma ve soğutma yüklerini de azaltıyor.

Ayrışan çelik cephenin aksine, iç mekân aydınlık ve modern olarak tasarlanıyor. Birçok kısımda duvarlar, tavanlar ve zeminler için beyaz meşe kullanılıyor. Yapıda meşenin kullanımından beyaz alçı duvarlara ve bazalt yer karolarına kadar doğal bir malzeme paletine yer veriliyor. Tasarım stüdyosu, "Ahşap iç panoların ritmi, ağaç büyümesinin kontrollü bir temsili olarak tasarlandı." diyor.

Miner Road House, yapıdaki enerji tüketimini azaltmak için çeşitli yağmur suyu toplama sistemi ve fotovoltaik paneller kullanıyor. Yağmur suyu, koridorun sonundaki çatıdan bir boru sistemi yardımıyla toplanıyor. Gömülü tanklar,tuvaletlerde ve çamaşırhanelerde kullanılmak üzere suyu depoluyor. Gri su ayrı olarak toplanıyor ve sulama için yeniden kullanılıyor.

Tasarım stüdyosu bu sürdürülebilir tercihlerin sonucunu, "Mekanik ve elektrik sistemleri koda göre %44,9'luk bir iyileştirme ile tasarlandı, bu da devam eden işletim maliyetlerinin düşmesi ile sonuçlandı." Şeklinde ifade ediyor.