Cam perdeli mağaza: The Looking Glass

UNStudio, Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da, önde gelen uluslararası ve Hollandalı tasarımcıların üst düzey butikleri, amiral gemisi mağazaları ve perakende mağazalarına ev sahipliği yapan ve Avrupa'nın en sofistike alışveriş caddelerinden biri olan PC Hooftstraat Caddesi’nde 138 numaralı dükkânın cephesini yeniliyor.

P.C. Hooftstraat; Rijksmuseum Amsterdam, Van Gogh Müzesi ve Stedelijk Müzesi gibi kenti önemli müzelerini ve Concertgebouw adlı konser salonunu barındıran Museumplein (Müze Meydanı) ile 47 hektarlık bir kamu parkı olan Vondelpark’ın arasında yer alıyor ve Flemenk tasarım kültürünü gözler önüne seren dükkanlara ev sahipliği yapıyor.

P.C. Hooftstraat’taki dükkân için yeni cephe tasarımı, vitrin fikrini yeniden yorumlayarak benzersiz bir amiral mağaza için zemin hazırlıyor. Cephe hem biçim hem de işlev olarak moda ve mimarlığı bir araya getiriyor

Akışkan cephe tasarımı, estetik algı ve işlev arasında bir uyum yakalamayı ve tekstilin işçiliğini ve geometrisini yansıtmayı hedefliyor. UNStudio bunu geleneksel bir Amsterdam konutunun üç pencereli dikey bölümlenmesine sadık kalarak gerçekleştiriyor.

Geleneksel bir Amsterdam şehir evinin üç pencereli dikey bölümünün orijinal tasarımına sadık kalınarak cephe yenileniyor. Üç cam kutu zemin katı ve birinci katı birbirine bağlıyor. Cam kutular prefabrik üretim süreciyle fabrikada üretiliyor.

Kavisli ve düz lamine cam panellerin aralarında paslanmaz çelik kenar profiller bulunuyor ve demir profillere yapısal silikonlar ile bağlanıyor ve iki katmanlı cam kutu oluşturuluyor.

Cam kutuların kurulumundan sonra panellerin üzerine ve yanlarına bir yalıtım katmanı (cam elyaf takviyeli beton) ekleniyor.

Yeni cepheye yukarıdan aşağıya bakmak, gelenekselden çağdaşa doğru bir ilerleme anlamına geliyor. Binanın geleneksel komşularına uygun pencereler en üst katta bulunuyor. Orta katta benzer şekil ve büyüklükte ancak yekpare cam bölmelere sahip çıkıntılı kutular yer alıyor.

Son olarak kutular, dalgalanan şeffaf kumaşı taklit eden bir tasarımda üst katlardan aşağı doğru akıyor. Üç kavisli cam panel, bir perde gibi ayrılarak, manzaraya ve dükkâna ve üst kattaki daireye erişime izin veriyor.

Mağazanın iç tasarımı kiracı sorumluluğuna bırakılırken UnStudio ayrıca perakende alanının üzerindeki iki katlı dairenin cephesini ve içini tasarlıyor.

The Looking Glass’ın hemen yanında UNStudio’nun bir diğer tasarımı olan Brick Pixelation yer alıyor. UNStudio, bu cadde üzerindeki yan yana iki mağazayı bir araya getirerek cadde üzerindeki en büyük perakende alanlarından birini tasarlıyor.

Konik paslanmaz çelik tuğlalar, bu caddeyi çevreleyen geleneksel tuğla cephelerin desenini ve ölçeğini takip ederken, diğer binalarla tezat oluşturan ayırt edici dokulu ve pikselli bir görünüm sunuyor.

Alternatif bir tuğla kullanarak bir cephe oluşturma kararı hem sokaktaki geleneksel şehir evlerini hem de yan taraftaki The Looking Glass'ı yansıtıyor. UNStudio,şehir evlerinin geleneksel tuğla cephelerini yeniden yorumladıkları Brick Pixelation için “kasıtlı olarak The Looking Glass ile tezat oluşturuyor" diyor.

UNStudio tasarımı bu yapıların çok yakınına 2016 yılında MVRDV lüks bir markanın mağazasını tasarlıyor. MVRDV’nin Crystal Houses ismini verdiği projesinde mevcut binanın çizgileri ve boşlukları korunarak cam bir cepheye dönüştürülüyor. Zemin katta tamamen cam olan cephe üst katlara doğru çıkıldıkça tuğla cephenin içine yediriliyor.