Cam dokusuyla yapılan yenilik: La Samaritaine

19. yüzyılın sonlarında dönemin işadamı olan Ernest Cognacq ve eşi Marie- Louise Jaÿ, Paris’te La Samaritaine’i inşa ettiriyor. Geniş kapsamlı mağazanın mimari tasarımını 1870 yılında Frantz Jourdain ve Henri Sauvage üstleniyor. Tarihi bir alanda bulunan yapı, Rue de Rivoli’den Seine’ye bakan Quai du Louvre’a kadar uzanıyor.

Tasarım, mevcut binanın uzunluğu boyunca devam eden sosyal ve ticari faaliyetlere sahip yeni bir cadde olan “Passage de La Samaritaine”i oluşturuyor. Karma kullanımlı kentsel bir proje olan 70.000 metrekarelik yenilenmiş yapı; üç seviyeye ulaşan 20.000 metrekarelik perakende satış alanını ve 15.000 metrekarelik ofis alanını içeriyor.

Bununla birlikte, 10.000 metrekarelik yol ve kaldırımlar ile 5.000 metrekarelik bir kamu plazası yenileniyor. Biri mevcut, diğer ikisi yeni olmak üzere üç iç avlu birbirine bağlanıyor. Her bir avlu tasarım açısından özgünlüğünü koruyor. Cam tavana sahip olan avlular, gökyüzü manzarasına sahip aktivite alanlarını ve birçok işlevde kullanılabilecek mekanları barındırıyor.

La Samaritaine, Eyfel tarzındaki çelik çerçevesi ve cam çatısı ile özgünlüğünü yeniden kazanıyor. 37 metreye 20 metrelik etkileyici yapı, 1907 yılında mimar Frantz Jourdain tarafından tasarlanıyor. Art Nouveau’ya ait lav taş seramikleri, anıtsal merdivenler ve Francis Jourdain tarafından tasarlanan 115 metre uzunluğundaki görkemli tavus kuşu duvar resmi de yapıya önemli bir duruş kazandırıyor.

Yenilenen Paris pasajı, Sauvage binasının Seine’ye bakan tarihi cephesi ile Rue de Rivoli için tasarlanan yeni cephe arasında hem fiziksel hem de figüratif bir bağlantı kuruyor. Rivoli cephe tasarımı, La Samaritaine imajını canlandırıyor. Yapının dalgalı cephesi için mimarlık ofisi SANAA, cephede 343 serigrafi cam panel kullanıyor. Camın yumuşak dalgaları, komşu pencerelerin ritmini ve ölçeğini yansıtıyor. Cephe, yoğun ticari cadde boyunca süreklilik sağlıyor.

Yeni tasarımın kentsel bağlamda entegrasyonunu daha da geliştirmek için kullanılan cam, çevreyi yansıtıyor ve dönüştürüyor. Yüzeyde, tarihi ve çağdaş mimarinin kombinasyonu görülüyor. Mimarlar, bu tarihi yapı ve yenilenen parçalar arasında uyumlu bir ilişki kurma hedeflerini gerçekleştiriyor.

Sonuç olarak tasarım ekibi kullanıcılarına; alışveriş merkezinin kalbinde, ziyaretçileri ağaçlarla ve cam gökyüzüne sahip teraslarla dolu bir iç cadde sunuyor. Art Nouveau ve Art Deco mimari mirasının katmanları arasında, titiz bir restorasyonla ortaya çıkan büyük cam çatı, görkemli monte edilmiş tuvaller ve devasa cam cephesiyle kullanıcılarına yeni bir deneyim sunuyor.