Bayramoğlu’nda brütalizm etkisi: Yapı Kredi Bankası Sosyal Tesisleri

İREM NUR KAYA
Abone Ol

Yapı Kredi Bankası Bayramoğlu Sosyal Tesisleri, İstanbul’a yakın ama kentin gürültüsünden uzak sayfiye yaşamını temsil eden önemli komplekslerden biri olarak öne çıkıyor. 1950 sonrasında imara açılan Bayramoğlu’nda inşa edilen tesisin temelleri, Mimar Süleyman Haldun Güleman tarafından tasarlanan Grand Bayramoğlu Hotel ile atılıyor. Otelin kullanıma başlanmasının ardından 3 yıl geçtikten sonra Yapı Kredi Bankası oteli devralıyor. Tesisin kapasitesini artırmak isteyen banka, Doğan Tekeli ve Sami Sisa’nın ek bir proje hazırlamasını istiyor. Böylece üç bloktan oluşan ve 700 kişi kapasitesi olan bir tesis ortaya çıkıyor.

Yapı Kredi Bankası Bayramoğlu Sosyal Tesisleri bahçesinden otelin görünümü, Kaynak: Doğan Tekeli Arşivi, Salt Araştırma.

Bir dönemin özellikle İstanbul halkının sıkça kullandığı kelimelerden biri olan sayfiye kavramı Kubbealtı Lugatı’na göre “Yaz mevsimini geçirmek, yazın oturmak için gidilen yer veya ev, yazlık” şeklinde tanımlanıyor. Sanayi Devrimi’nin getirdiği çalışma şekillerindeki değişimle ortaya çıkan hafta sonu tatili kavramının bir uzantısı olan sayfiye kavramı, bu yüzyılda gelişmekte olan pek çok kenti etkiliyor ve büyük şehirlerin yakınlarında yeni yerleşimlerin yapılmasına neden oluyor. Turizmle de doğrudan ilişkili olan sayfiyeler, ticari olarak farklı iş imkanlarının bir arada toplandığı İstanbul’da 19. yüzyılın ortalarında ulaşım imkanlarının da gelişmesiyle kentlilerin yaşamının bir parçası haline gelmeye başlıyor. Kentte üretimlerini yapanlar dinlenmek ve tatil yapmak gibi amaçlarla şehirden uzaklaşma isteği duyuyorlar. İstanbul’a yakın ama kentin gürültüsünden uzak yerleşimler böylelikle İstanbul çemberi etrafında gelişiyor. Başlarda Bostancı, Erenköy, Adalar bölgesi gibi alanlar sayfiye olarak adlandırılırken İstanbul büyüyüp geliştikçe bu bölgeler de kente katılıyor ve sayfiyeler tekrar kentin yeni sınırlarında oluşmaya başlıyor. Yeşilköy, Florya, Suadiye gibi bölgeler kente dahil oldukça Celaliye, Kumburgaz ve Bayramoğlu bölgeleri kentlilerin gözdesi haline geliyor.

Sayfiye alanlarından biri olan Caddebostan Plajı’ndan bir fotoğraf, Kaynak: Salt Araştırma.

1950 sonrası dönemde Tuzla-Gebze bölgesi arasında kurulan Bayramoğlu Sahil Mahallesi, İstanbul’a yakın sayfiyeler arasında en gözde yerleşimlere sahip yer haline geliyor. Çayırlık bir alana sahip Bayramoğlu’nun sayfiye olma hikayesi, 1920’lerin sonunda Darıca Belediye Başkanı İsmail Bayramoğlu’nun adayı imara açma fikriyle başlıyor. Belediye başkanı bu fikri hayata geçiremeden vefat etse de arazinin sahibi olan oğlu Necmettin Bayramoğlu, Yapı Kredi Bankası’na bağlı İstanbul Bayındırlık ve Malzeme İşleri şirketiyle birlikte çalışarak bu çayırlık alanın gözde dinlenme mekanına dönüşme sürecini resmi olarak başlatıyor. Bayramoğlu bu dönüşüm sırasında turizm bölgesi ilan ediliyor ve Mehtap Koyu turistik saha olarak işlevlendirilirken yarımadanın kalan kısmı konutlar için ayrılıyor. İstanbul’a yakınlığıyla dikkat çeken Bayramoğlu Sahil Mahallesi’ne, Haydarpaşa - Ankara Devlet Yolu üzerinde 40. kilometreden sahil tarafına sapılarak ulaşılabiliyor.

İmara açılan Bayramoğlu yarımadasının planlaması ve otel konumu, Kaynak: Arkitekt dergisi.

İmar faaliyetlerinin başlamasıyla birlikte Mehtap Koyu’nda kentileri buraya davet edecek nitelikte otel yapıları için çalışmalar başlıyor. Bu anlamda gerçekleştirilen ilk önemli proje Mimar Süleyman Haldun Güleman tarafından tasarlanan Grand Bayramoğlu Hoteli oluyor. Necmettin Bayramoğlu’nun girişimiyle kurulan otel Arkitekt dergisinde şu şekilde tanıtılıyor: “Turistik Otel, Bayramoğlu, küçük bir yarımada olan, üzerinde şirin villâ ve yalıların bulunduğu sahil Mahallesinin güneye bakan mehtap burnunda deniz üzerinde kurulmuştur.” Betonarme karkas sistemiyle inşa edilen otel eğimli bir arazide, denize paralel kurgulanıyor. Hem deniz manzarasından yararlanmanın hem de kıyının şeklini bozmadan alana eklemlenmenin planlandığı yapı, bunu mümkün kılmak için tek bir yapı görünümünde birbirine bağlı 3 kütle şeklinde tasarlanıyor. Açılı olarak birleşen bu kütleler, bir koridor etrafına yerleşmiş birimlerdenoluşuyor.

Grand Bayramoğlu Hotel, Kaynak: Arkitekt dergisi

Bayramoğlu Hotel’in bodrum katları deniz seviyesinin üzerinde tasarlandığı için bu 2 kata hem otel kullanıcılarına hem de otel dışı günübirlik ziyaretçilere hitap edecek birimler yerleştiriliyor. İkinci bodrum katta kapalı spor salonu, diskotek ve açık deniz terasları ile otele özel plaj, birinci bodrum katta ise 400 kişi kapasiteli bir lokanta, 600 kişiye hizmet edilmesini olanaklı kılan mutfaklar, kulüp salonları ve oyun odaları bulunuyor. Zemin katta giriş ve resepsiyon, çarşı, şark kahvesi, amerikan bar, açık terasa bakan kahvaltı ve pasta çay salonları yer alıyor. Her biri banyolu 126 odanın bulunduğu otel, 300 yatak kapasiteli olarak kurgulanıyor. Deniz kenarında olmasının avantajı kullanılarak her odanın deniz manzarası göreceği şekilde bir yerleşim yapılıyor. Ayrıca bu odalar birbirinin manzaralarını etkilememeleri ve mahremiyetlerini korumaları için kaydırmalı olarak yerleştiriliyor. Açık alan, yarı açık alan ve kapalı alanların iç içe tasarlandığı yapıda betonarme vurgusu dikkat çekiyor. Bu vurgu yapının cephesine de yansırken tasarımda V biçimli konsollar karakteristik olarak öne çıkıyor.

Grand Bayramoğlu Hotel’in zemin kat planı, Kaynak: Arkitekt dergisi.

1968-1970 yılları arasında tamamlanan Grand Hotel Bayramoğlu’nun kullanılmaya başlamasının ardından üç yıl geçince otel yönetimini Yapı Kredi Bankası devralıyor. Banka çalışanları için bir dinlenme tesisi olması planlanan yapının kapasitesi az geliyor ve mevcut otel yapısınına ek 3 yapı tasarlanmasına karar veriliyor. Arazi koşulları göz önünde bulundurularak Doğan Tekeli ve Sami Sisa tarafından 1974’te bir ön proje hazırlanıyor. Bu proje tekrar değerlendirildiğinde mevcut otele yakın bloğun inşasından vazgeçiliyor ve 2 yapı inşa ediliyor. Mevcut yapının A blok olarak adlandırıldığı, yanına B ve C blokların eklendiği tesis 1976 yılında misafirlerini ağırlamaya başlıyor.

Doğan Tekeli ve Sami Sisa’nın tasarladığı avam projenin vaziyet planı, Kaynak: Doğan Tekeli Arşivi, Salt Araştırma.

Grand Bayramoğlu’nda olduğu gibi eğimli bir araziye yerleşen bloklar, kullanıcılarının rahat bir şekilde tesis içinde gezebilmelerini sağlamak için bu eğimi avantaja çevirecek şekilde kullanıyor. Yapılar yol kotundan ayrı deniz kotundan ayrı olarak algılanıyor ancak bu durum tasarımı kolaylaştıran bir unsura dönüşüyor. Asansörlerin olmadığı bloklarda mimarların detaylı sirkülasyon çözümleri sayesinde kullanıcılar istedikleri bölümlere yürüyerek ulaşabiliyor. Betonarma karkas sistemiyle inşa edilen blokların tasarımı birbiriyle benzer şekilde yapılıyor ve denizden en iyi yararlanacakları şekilde denize paralel bir yerleşim tercih ediliyor.

Tesisin inşaatı sırasında çekilmiş bir fotoğraf, Kaynak: Gültekin Çizgen Arşivi, Salt Araştırma.

A blok ve B-C bloklar kütlelere paralel uzanan bir yolla birbirine bağlanıyor. Tekeli-Sisa ortaklığıyla tasarlanan her iki blok da 6 kattan oluşuyor. B ve C blok 400 kişi kapasiteli ve 170 odalı olarak hazırlanıyor. Böylece tesis toplam 700 kişiyi ağırlayabilecek hale geliyor. Tıpkı A blokta olduğu gibi bu blokta da odaların balkonları birbirlerinin mahremiyetine saygı gösterecek şekilde yerleştiriliyor. Burada farklılaşan nokta ise mimarların ters kemerli prekast paneller kullanarak balkonlara ritmik ve heykelsi bir duruş vermeleri oluyor. A bloktaki şeffaflığın aksine B ve C blokta daha içe kapalı görünen ama betonun farklı kullanım imkanlarını gösteren bir dil tercih ediliyor.

Blokların sirkülasyon alanlarını gösteren fotoğraf, Kaynak: Doğan Tekeli Arşivi, Salt Araştırma.

Çağdaş bir malzeme olan betonun doğru bir kullanımla yalın ama etkileyici bir cephe ortaya çıkarmasını sağlayan tasarım, yıllar boyu kentlilerin dikkatini çekiyor. Bu dönemde tesisle birlikte pek çok villa ve motel yapısı inşa edilen Bayramoğlu gözde bir sayfiye haline geliyor. Banka tarafından eğitim ve konaklama amaçlı kullanılan tesiste, mimarların yönlendirmesi olmadan yapılan düzenlemeler ne yazık ki tesisin orijinal halini bozuyor. Değişen doğramalar, güçlendirme kapsamında eklenen kolonlar yapıların cephe sürekliliğini bozarken aslına uygun olmayan boyama işlemleri sonrası yalın cephe kurgusu etkisini kaybediyor. Tüm bu değişikliklere rağmen zamansız duruşuyla beğeni toplamaya devam eden ve modern mimarlık mirasının önemli bir parçası olan tesis, misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.

B ve C Bloktaki balkon detayı, Kaynak: Doğan Tekeli Arşivi, Salt Araştırma

Not: Tesisle ilgili detaylı teknik çizimlere Doğan Tekeli’nin Salt Araştırma’da yer alan arşivinden ulaşabilirsiniz. https://archives.saltresearch....

Proje

YapıKredi Bankası Bayramoğlu Sosyal Tesisleri

Yeri

Bayramoğlu, Darıca, Kocaeli

Mimarlar

A Blok -Süleyman Haldun Güleman, B ve C Blok - Doğan Tekeli & Sami Sisa

Proje A Blok İnşaatı

1968-1970

Proje B-C Blok İnşaatı

1975-1976