Anıtsal bir bahçe: Memorial Garden
Tadao Ando, doğayı benimseyen ve eserlerini doğanın bir parçası olarak tasarlayan bir mimar. Sadeliğin izinden giden Ando, boşluğun güzelliğini doğadan gelen ışıkla doldurduğunu belirtiyor. Memorial Garden’ı tasarlarken de yapısal haliyle doğadan ayrılan ama her bir parçasıyla doğaya ait olan bir proje geliştiriyor.
- "21. yüzyıl artık doğanın kendi başının çaresine bakabileceği bir çağ değil. Her birimizin doğaya karşı birtakım tedbirleri titizlikle alarak, çevreyle birlikte yaşama iradesine sahip olmamız gerekir. Umarım bu, bahçedeki ağaçlar, akarsular, çevremizdeki doğa gibi, çok az da olsa, ‘çevre’ farkındalığını artırmak için bir tetikleyici olacaktır." – Tadao Ando
Ando, tasarımlarına insanlarda oluşturacağı duygusal değişimleri düşünerek başlıyor. Oluşturacağı eseri bir ürün olarak görmekten ziyade; insanlarla iletişim kuran, insanların psikolojisine olumlu katkıda bulunan ve ruhu olan yapılar tasarlıyor. Bu sebeple, beşeri faktörlerden dolayı tahrip olmuş, Japonya'daki Awaji Adası’ndaki bu alanın, bir parka dönüştürülmesini istiyor. Projeyle birlikte insanların toplanıp etkileşim kurabileceği bir kamusal alan tasarlamayı amaçlıyor.
Tasarımlarında, insanların kendini deneyimlemesini ve kendini bulmasını isteyen Ando; eserlerini Zen felsefesinden esinlenerek oluşturuyor. İnsan ve yapıyı doğanın bir parçası olarak gören mimar; insanlarında kendilerini yapının bir parçası olarak görebileceğini belirtiyor. Minimalizmin malzemesi olan brüt betonu da, yapılarında kullanmaya özen gösteriyor.
Mimar, doğayla bütünleşen bu projenin; aynı zamanda yapının, çevresinde bulunan otel ve konferans merkezi ile de uyum sağlamasına özen gösteriyor.
Projenin uygulama sürecinin başlamasından beş yıl sonra, 1995 yılında, bölgede meydana gelen depremde 6.000’den fazla insan hayatını kaybediyor. Yaşanan durumdan etkilenen Ando, projenin konseptini değiştiriyor ve depremde ölen insanları anmak için onların simgesi olan bir anıta dönüştürüyor.
Küçük kare bahçeler şeklinde düzenlenen proje, 100 merdivenden ve toplam 1,575 basamaktan oluşuyor. Basamakların yanında ise 10 m genişliğinde sürekli akan bir su ögesi bulunuyor. Dağın yamacından aşağı doğru uzanan bahçeyi süsleyen 5m x 5m boyutundaki 100çiçek grubu, depremde hayatını kaybedenleri sembolize ediyor. Bahçe; güney ve kuzey taraflarında 14 basamaklı, doğu ve batı taraflarında 7 basamaklı merdivenlerle çevreleniyor.
Ando, merdivenleri, yapılarında sıkça kullandığı brüt betondan inşa ederken; bahçenin istinat duvarlarında ise yerel gri taş kullanıyor. Ziyaretçilerin küçük bahçelere ulaşımını sağlayan merdivenler; aynı zamanda, mekandaki dolaşımı sağlıyor ve kendi içinde bağlantılı olacak şekilde kurgulanıyor.
Bahçe 36m x 36m boyutlarında üç bölgeye ayrılıyor. Meditasyon alanı için ayrılan birinci bölge "Deniz Tanrıları için Dua Bahçesi" olarak adlandırılıyor. İkinci bahçede yenilebilir bitkiler bulunduğundan "Hasat Bahçesi" olarak anılıyor. Üçüncü bölge ise adanın bitki örtüsünü barındırdığı için "Awaji Meadow Bahçe" olarak isimlendiriliyor. Her daim canlı görünen bitkiler ve çiçekler; dört mevsim canlı kalan türlerden seçiliyor.
Bahçenin yanında bulunan asansör, ziyaretçileri belli bir yüksekliğe kadar çıkarıyor. Projeyi bir yandan dağlar diğer yandan ise denizle bütünleşen doğa çevreliyor. Ando, bu doğal güzelliklere atıfta bulunarak tasarımını, dağ ve deniz doğrultusunda konumlandırıyor.
Tadao Ando projesini şu sözlerle özetliyor:
"Bu proje, ölüm ve yıkımın; yaşam ve güzellikle anıldığı, yeniden doğuşun bir sembolü."