Akdeniz mimarisinden ilham alan tasarım: Zeytinli Evi

Yerel kalabilmeyi amaçlayan mimarlar, topluma modern mimarinin ve kültürün harmanlanmasının zor olmadığını göstermeye çalışıyor.Minimalist bir yaklaşım ile tasarlanan Zeytinli Evi, geleneksel bakış açısıyla birleştirilerek kullanıcıya sunuluyor. Modern mimari ile birleşen yerellik, kullanıcı için farklı olmaktan çok tanıdık hissiyatı veriyor.

Evin bulunduğu konumdaki arazi, oldukça verimli topraklar olması ile ön plana çıkıyor. Zengin bitki örtüsü ile eşsiz endemik türler barındıran bu topraklar, biyoçeşitliliği ile oldukça değerli bir arazi haline geliyor. Arazide yetişen üzüm bağları ve zeytinlikler en yaygın görülen bitki örtüsü oluyor. Bu yüzden yapı adını arazinin çevresinde yetişen zeytin ağaçlarından alarak ‘Zeytinli Evi’ oluyor.

İç ve dış mekan ayrımını sağlayan duvarlar bazı yerlerde mahremiyeti yakalarken bazı yerlerde kullanılmayarak açık plan haline geliyor. Taş doku duvarlar ile birlikte kurgulanan şeffaflıklar sayesinde kesintisiz bir deneyim kullanıcıya sunuluyor. Böylelikle yapının şeffaf bölgelerindeki açıklıklarından hava akımı ve güneş ışığı evin içine doğru sızıyor.

Yapının iç mekanı, kullanıcıların modern yaşamdaki gereksinimlerini karşılayabilmesi için işlevlendiriliyor. İç mekanda daha rahat hareket edebilmek için esnek çalışılan tasarım sayesinde akıcı bir plan hazırlanıyor. Böylelikle konutun iç tasarımı dışarı ile de bütünleşerek kullanıcılarına erişilebilir bir tasarım sunuyor.

İç ve dış mekan arasında konumlanan geniş avlu, bir geçiş mekanı olarak kurgulanıyor. Evin kendine has karakterini yansıtan avlu, esnek mekan olarak kullanıcıya sunuluyor. Avluda bulunan havuz sayesinde gökyüzünün yansıması yüzeye taşınıyor. Böylelikle avlu dinlenmek ve vakit geçirmek için sosyal bir mekan haline geliyor. Günün farklı saatlerinde farklı bir deneyim sunan yapı sayesinde kullanıcı, her anı keyifli değerlendirebilme fırsatını yakalıyor.