Akaryakıt depolarından Kültür, Sanat ve Yaşam Merkezi’ne dönüşüm: Çubuklu Siloları

ULUÇ ALGAN
Abone Ol

10 Mart 2024 tarihinde kapılarını ziyaretçilerine açan Çubuklu Silolar, İstanbul'un önemli endüstriyel miras yapılarından biri olarak, akaryakıt depolarından kültür, sanat ve yaşam merkezine dönüşen bir proje olarak karşımıza çıkıyor. İBB Miras tarafından yapılan restorasyon sonucu şehre yeniden kazandırılan silolar, Boğaz'ın etkileyici manzarasına hâkim konumuyla kültür, sanat ve bilim dünyasına bir kapı açıyor. Çubuklu Silolar, 20.000 metrekarelik alanında Dijital Sanatlar Müzesi, Doğa ve Bilim Müzesi, kütüphane, atölye, sahne, etkinlik alanı, restoran, kafe, çocuk ve sanat merkezi gibi çok amaçlı birimlerle ziyaretçilerine çeşitlilik içeren yenilikçi deneyimler sunuyor.

Çubuklu Silolar, petrol tankerlerinden kültür, sanat ve yaşam merkezine uzanan başka bir dönüşüm projesi olarak bugünkü yazımıza konu oluyor. Genel olarak dünya genelinde silolar, başlangıçta gıda ve yem depolama amacıyla inşa ediliyor, ancak zamanla kimyasal madde, maden, petrol gibi çeşitli ham ve işlenmiş maddelerin saklanmasında da kullanılıyor. Bu tesislerde, kimyasallar, petrol ve türevleri, ayrıca yağ gibi ürünler de depolanıyor. Çubuklu Silolar ise özellikle akaryakıt depolamak amacıyla inşa ediliyor. Çubuklu Silolar’ın, Türkiye'de hâlâ ayakta olan en eski depolama tesislerinden biri olduğu ve bu özelliğiyle öne çıktığı biliniyor. Yapımı 1940'lı yıllara kadar dayanan Çubuklu Siloları’nın petrol dolum tesisi olarak kullanılmasının ardından yaklaşık son 10-15 yıldır metruk durumda olmaları ve çürümeye yüz tutmaları nedeniyle, ilk dönüşüm projesi fikri ve projelendirme çalışması İBB tarafından 2020 yılının Ekim ayında ortaya çıkıyor. 2021 yılına gelindiğinde ise restorasyon çalışmaları başlıyor ve yıllarca sadece petrol ve yakıt tankeri olarak Petrol Ofisi'nin kullanımına tahsis edilmiş olan alan, kültür-sanat merkezine dönüştürülüyor. Özgün halleri korunarak silolara müze gibi yeni işlevler kazandırılıyor. Merdivenle ulaşılan siloların üstünde, ziyaretçilere etkileyici boğaz manzarası eşliğinde yüksek bir keyif zevki sunuluyor. Tarihi Bizans Dönemi'ne kadar uzanan Çubuklu mesire alanındaki silolarda kapsamlı bir dönüşüm gerçekleştiriliyor. Restorasyon projesi, hassas mühendislik hizmetleri ile gerçekleştiriliyor. Siloların mevcut saç yapıları korunarak içlerine yeni bir konstrüksiyon ile yaşam alanı entegre ediliyor.

Çubuklu Silolar. Fotoğraf: Uluç Algan

1941 yılından itibaren Petrol Ofisi tarafından, farklı kotlardaki teraslara silolar yapılmaya başlanıyor. Günümüzde 15 adet farklı büyüklükte silo yer alıyor. Zaman içinde bazı siloların yıkıldığı biliniyor. En uçtaki iki silo kafe hizmeti veriyor; beş büyük siloda Çubuklu Dijital Sanatlar Müzesi bulunuyor. Alt kottaki dört silo, özellikle çocukların bilimle etkileşimini güçlendirecek şekilde dünyanın oluşumu, insanlığın ve canlıların gelişimine odaklanan Çubuklu Doğa Bilim Müzesi'ne ev sahipliği yapıyor. Öndeki diğer dört silo ise çocuk oyun alanı olarak kullanılıyor. Peyzaj alanı,söyleşilerin, konserlerin ve diğer açık hava etkinliklerinin gerçekleştirildiği bir kültürel alan olarak karşımıza çıkıyor. 20.000 metrekarelik bir alana kurulan ve İstanbul'un endüstri mirası yapıları arasında yer alan Çubuklu Silolar, dönüşümünün ardından şehrin kültürel ve sosyal hayatında öne çıkan bir merkez olmaya başlıyor. Toplam 7.000 metrekare kapalı alana ve 10.000 metrekare peyzaj alanına sahip olan projenin festival alanında konserler ve etkinlikler gerçekleştiriliyor. İstanbul’a boğaz kıyısında yeni bir konser alanı kazandırılıyor Paşabahçe ile Kanlıca'nın arasında, Çubuklu Mahallesi, Şehit Ersin Güner Caddesi, Çubuklu İstinye Arabalı Vapur İskelesi yanında konumlanan Çubuklu Silolar,Dijital Sanatlar Müzesi, Doğa ve Bilim Müzesi, Kütüphane, Atölye, Sahne, Etkinlik Alanı, Restoran, Kafe, Çocuk ve Sanat Merkezi gibi çok amaçlı birimlere ev sahipliği yapıyor.

Siloların bulunduğu alan, 19. yüzyılın sonlarına doğru şehrin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sanayi yapılarına açılıyor. 1930'lardan itibaren özel petrol şirketleri tarafından depolama alanı olarak kullanılan bu bölgeye zamanla farklı büyüklüklerde silo yapıları inşa ediliyor.

Çubuklu Silolar.

Silolar, 19. yüzyıldan itibaren dünya çapında endüstriyel depolama yapıları olarak yaygınlaşıyor ve gıda, tohum, yem, maden, kimyasal madde gibi çeşitli ürünler için ambar görevi görüyor. Zaman içinde orijinal işlevlerini yitiren silolar, dönemlerinin mimari özelliklerini yansıtan yapıları ve kent belleğinde edindikleri konumları sayesinde, günümüzde bir miras unsuru olarak değerlerini korumaya devam ediyor. Zamanla kolektif belleğin bir parçası haline gelen Çubuklu Silolar, endüstri mirasımızın önemli örnekleri arasında yer alıyor. Yapının açılışı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından 10 Mart Pazar akşamı gerçekleştiriliyor.Dijital Sanatlar Müzesi,çok amaçlı birimleri ve zengin etkinlik takvimiyle kapılarını kültüre, sanatave bilime açarak ziyaretçilerine sosyal bir alan sağlıyor. Bu merkezde, Dijital Sanatlar Müzesi ve Doğa Bilim Müzesi'nin yanı sıra geniş bir kütüphane, atölyeler, bir karşılama merkezi, sahne, kafe, restoran, çocuk ve sanat merkezleri gibi çeşitli alanlar bulunuyor. Çubuklu Silolar Kütüphanesi, edebiyat, sanat ve tarih gibi çeşitli alanlardan oluşan 12 bin 500 eserlik koleksiyonu ile aynı anda 110 kişiye hizmet sunabiliyor. Beykoz Çubuklu bölgesinde uzun yıllar akaryakıt depoları olarak hizmet vermiş olan ve işlevini yitirdikten sonra terk edilmiş olan Çubuklu Silolar, İBB Miras tarafından gerçekleştirilen detaylı restorasyon ve yeniden işlevlendirme projeleri sayesinde yenilenmiş bir görünüme kavuşuyor.

Çubuklu Silolar, gece görünüşü.

Çubuklu Silolar, gece görünüşü.

y

2019 yılında kurulan ve o tarihten itibaren İstanbul’un kültürel mirasını koruma görevini üstlenen İBB Miras, şehrin çeşitli bölgelerindeki kültürel değerlerine yeni işlevler kazandırarak koruyor ve böylece kent yaşamında daha görünür hale getiriyor. İBB Miras, endüstri mirası üzerinde odaklandığı dönüşüm projeleri kapsamında, Müze Gazhane (Hasanpaşa Gazhanesi) ile başladığı çalışmalarını, Kütüphane Troleybüs (Beyazıt Troleybüs Kuvvet Merkezi), Cendere Sanat (Cendere Pompa İstasyonu), Yedikule Gazhanesi (Hangar yapısı), Artİstanbul Feshane (Feshane-i Âmire), Baruthane (Bakırköy Baruthanesi), İstanbul Sanat (Haliç Tersanesi) gibi endüstri mirası yapılarını yeniden işlevlendirmek suretiyle sürdürüyor. Çubuklu Silolar içinde yer alan kütüphane, edebiyat, sanat ve tarih gibi çeşitli alanlarda geniş bir koleksiyona sahip olarak İstanbul halkına hizmet sunuyor. Boğaz'ın etkileyici manzarasına sahip Çubuklu Silolar, kültür, sanat ve bilim dünyasına bir kapı açıyor.

Çubuklu Silolar, kütüphane.

Çubuklu Silolar.

Çubuklu Silolar. Fotoğraf: Uluç Algan

Çubuklu Silolar, etkinlik alanı. Fotoğraf: Uluç Algan

Çubuklu Silolar, açık hava etkinliklerinin gerçekleştirildiği bir kültürel alan. Fotoğraf: Uluç Algan

Çubuklu Silolar. Fotoğraf: Uluç Algan

Çubuklu Silolar. Fotoğraf: Uluç Algan

Çubuklu Silolar. Fotoğraf: Uluç Algan

Çubuklu Silolar. Fotoğraf: Uluç Algan

Çubuklu Silolar. Fotoğraf: Uluç Algan

Çubuklu Silolar. Fotoğraf: Uluç Algan

Çubuklu Silolar, silolar üstünden boğaz manzarası. Fotoğraf: Uluç Algan

Çubuklu Silolar, kafeterya. Fotoğraf: Uluç Algan

Çubuklu Silolar. Fotoğraf: Uluç Algan

Çubuklu Silolar. Fotoğraf: Uluç Algan

Çubuklu Silolar. Fotoğraf: Uluç Algan

nÇubuklu Silolar üstünden boğaz manzarası. Fotoğraf: Uluç Algan