Türk Milli Takımı'nın San Marino'ya yaşattığı ilkler

Türk Milli Takımı'nın San Marino'ya yaşattığı ilkler
Türk Milli Takımı'nın San Marino'ya yaşattığı ilkler

Bundan tam 25 sene önce karşılaştığımız Avrupa'nın en küçük ülkelerinden San Marino'yu 4-1 mağlup etsek de bu karşılaşmada birçok ilki yaşamalarına engel olamadık.

Takvim yaprakları 28 Ekim 1992'yi gösterdiğinde Milli Takımımız, Avrupa'nın şirin ülkesi San Marino ile tarihte ilk kez karşılaşacaktı.

Milli Takım ve spor basınındaki genel hava ise, başarısızlıkları ile ünlenmiş ve esnaflardan kurulmuş bir kadroya sahip olan San Marino'yu üstün bir oyunla farklı bir şekilde mağlup edeceği yönündeydi.

Her ne kadar maç 4-1 Türkiye lehine sonuçlansa da karşılaşmanın son dakikalarına kadar biz soğuk ter dökerken, San Marino ise kendi adına önemli ilkler yaşıyordu.

İşte, San Marino'nun farklı bir şekilde mağlup olmasına rağmen birçok kazanım elde ettiği karşılaşmanın hikayesi;

Bir yan topla öne geçtiğimiz maçta milli takımızın beklentisi, esnaflardan oluşan rakibini beşlik yapıp uğurlamasıydı. Ama hiç de kolay bir maç olmayacaktı. San Marino, o ana kadar grup maçlarındaki ilk kornerini kazanırken –bir rivayete göre bu, tarihlerinin ilk korneriydi- sanki yıllardır bu anı bekliyorlarmışçasına; yavaş yavaş, tadına vara vara kullandılar o korneri. Ve o top, spikerin “aman ha!” sesleriyle ağlarla buluşuyordu. O gol, San Marino’nun deplasmanlarda attığı ilk goldü. Aynı zamanda penaltı haricinde, oyun içinde atılan ilk gol.
Bir yan topla öne geçtiğimiz maçta milli takımızın beklentisi, esnaflardan oluşan rakibini beşlik yapıp uğurlamasıydı. Ama hiç de kolay bir maç olmayacaktı. San Marino, o ana kadar grup maçlarındaki ilk kornerini kazanırken –bir rivayete göre bu, tarihlerinin ilk korneriydi- sanki yıllardır bu anı bekliyorlarmışçasına; yavaş yavaş, tadına vara vara kullandılar o korneri. Ve o top, spikerin “aman ha!” sesleriyle ağlarla buluşuyordu. O gol, San Marino’nun deplasmanlarda attığı ilk goldü. Aynı zamanda penaltı haricinde, oyun içinde atılan ilk gol.
Milli takımımız, son dört dakikaya kadar o gole cevap veremedi. Orhan Çıkrıkçı’nın golüyle, maç dört dakika içinde bir anda 4-1’e gitti. Ancak manşetlerdeki “zoru başardık!” kinayesinden anlaşılacağı üzere, herkes bu durumdan hoşnutsuzdu. En çok da dönemin teknik direktörü Sepp Piontek!
Milli takımımız, son dört dakikaya kadar o gole cevap veremedi. Orhan Çıkrıkçı’nın golüyle, maç dört dakika içinde bir anda 4-1’e gitti. Ancak manşetlerdeki “zoru başardık!” kinayesinden anlaşılacağı üzere, herkes bu durumdan hoşnutsuzdu. En çok da dönemin teknik direktörü Sepp Piontek!
Tecrübeli teknik adamın maç sonu açıklaması ise şu şekilde olacaktı: "Maçtan önce ‘hocam 5 atacağız, merak etme’ dediler, işe ciddiyetsiz baktılar. Sonucu gördük; hayatımdan beş yıl gitti. Öldüm, öldüm, dirildim; utanç duyuyorum!"
Tecrübeli teknik adamın maç sonu açıklaması ise şu şekilde olacaktı: "Maçtan önce ‘hocam 5 atacağız, merak etme’ dediler, işe ciddiyetsiz baktılar. Sonucu gördük; hayatımdan beş yıl gitti. Öldüm, öldüm, dirildim; utanç duyuyorum!"
Ancak Pioentek asıl utancı, gruptaki rövanş maçında yaşayacaktı. Zira San Marino yine bir ilke Türkiye karşısında imza atacak ve 0-0’lık sonuçla tarihindeki ilk puanını alacaktı!
Ancak Pioentek asıl utancı, gruptaki rövanş maçında yaşayacaktı. Zira San Marino yine bir ilke Türkiye karşısında imza atacak ve 0-0’lık sonuçla tarihindeki ilk puanını alacaktı!