Nagatomo'nun ölümden döndüğü ortaya çıktı
Galatasaray forması giyen Yuto Nagatomo'un Schalke 04 karşısında yaşadığı sakatlığın göründüğü kadar basit olmadığı ortaya çıktı. Vücuduna çarpan top sebebiyle nefes alıp vermekte zorlanan ve müsabakanın ardından hastaneye kaldırılan yıldız oyuncuya, 'akciğer sönmesi' teşhisi konuldu. Akciğer sönmesinin hayati tehlike barındığı gerçeği ise çok sonradan anlaşıldı.
UEFA Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden temsilcimiz Galatasaray’ın Alman ekibi Schalke 04 ile oynadığı maçta vücuduna çarpan top neticesinde sakatlanarak oyuna devam edemeyen YutoNagatomo hakkında sarı kırmızılı taraftarları korkutan bir gerçek ortaya çıktı.
Nefes alıp vermekte sorun yaşadığı gerekçesiyle maçtan sonra apar topar hastaneye kaldırılan Japon futbolcuya, ilk yapılan tetkikler neticesinde akciğeri sönmesi teşhisi konulmuştu. Bu konuyla alakalı açıklamalarda bulunan Hürriyet Gazetesi Muhabiri Ali Naci Küçük, yıldız oyuncunun hayati tehlike atlattığını söyledi.
Nagatomo’un sahalardan ne kadar uzak kalacağını öğrenmek için kulüp yetkililerini aradığını söyleyen Küçük, aldığı cevabın ‘biz o yaşadığı için mutluyuz’ olduğunu ifade etti. Küçük, “Biz oyuncunun durumunu sormak için kulüp yetkililerini aradık ve 'ne kadar sahalardan uzak kalacak?' dedik. Onların bize verdiği cevap ise 'sahalardan uzak kalması bir kenara biz o yaşadığı için mutluyuz' oldu” şeklinde konuştu.
- Yuto Nagatomo, Spor Toto Süper Lig’in 10. aftasında oynanacak Yeni Malatyaspor maçında forma giymeyecek. Tedavisi sürecek olan futbolcunun bir kaç gün dinlendirilmesi bekleniyor.
AKCİĞER SÖNMESİ NEDİR?
Halk arasında akciğer sönmesi olarak bilinen 'Pnömotoraks' hastalığı, pek çok farklı nedene bağlı olarak gelişebiliyor. Şiddetli göğüs ve kol ağrısından dolayı kalp krizi ile de karıştırılan akciğer sönmesi, genellikle uzun boylu ve zayıf erkeklerde görülüyor.
Akciğerlerdeki havanın göğüs kafesi içine dolması sonucu akciğerin çökmesi ve işini yapamaması durumu olarak kendini gösteren “Pnömotoraks'' rahatsızlığı hayati sonuçlar doğurabiliyor. Akciğeri çevreleyen akciğer üzerine yapışık zar ile göğüs duvarının iç zarını kaplayan dış zarın arasında normal şartlarda hava bulunmaz. Pnömotoraks'da bu iki zarın arasına hava girer ve birikir eğer kaçak büyük ise kalp ve karşı akciğeri de baskı altına alabilir.
Spontan (kendiliğinden) ve spontan olmayan pnömotoraks diye iki ana başlık olarak ayrılmaktadır. Bül ve bleb denilen olayla da akciğerin üzerinde küçük ve büyük hava kesecikleri oluşur ve bunlar spontan pnömotoraksın en sık nedenidir. Bu hava keseciklerinin patlaması ile akciğerin içinden göğüs kafesi içine hava sızar ve akciğer balon gibi söner. Ayrıca bu durum kalıtsal akciğer hastalıklarından kaynaklanabileceği gibi dışarıdan gelen darbelere bağlı da gelişebilir.
AKCİĞER SÖNMESİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Pnömotoraks tedavilerinde 4 temel ilke vardır. Akciğerin genişlemesinin sağlanması, şikayetlerin ortadan kaldırılması, komplikasyonların önlenmesi ve nükslerin önlenmesi şeklinde. Bunlardan ilki oksijen desteğidir, hava miktarı az olan kişilere uygulanır ve hasta gözlemlenir. Bir diğeri iğne aspirasyonudur.
Pnömotoraks alanı yüzde 15'ten büyükse hava kesilene kadar iğne ile boşaltılır. Eğer akciğerden kaçan hava fazla miktarda ise dren takılarak havanın boşaltılması sağlanır. Orta ve büyük derecede Pnömotorakslarda karşı akciğer ve kalbe baskı yapacak durumda olanlarda Tüp Torakostomi denilen yöntem kullanılmaktadır.
Tüm bunlara rağmen; genişlemeyen akciğer dokusu varlığında, her iki akciğerde de sönmenin olduğu durumlarda, göğüs kafesi içinde kan birikmesi durumunda, takılmış olan göğüs dreninden devam eden hava kaçağının fazla olması durumunda ayrıca sosyal endikasyonları olan pilot,dalgıç,gemici gibi meslek grupları ile sağlık merkezine uzakta oturan hastalarda cerrahi önerilmektedir. Cerrahide kapalı (videotorakoskopik -robotik) yöntemler kullanılıyor. Bunlar göğüs cerrahlarının en sık yaptığı ameliyatlardandır.