Muharrem Usta: "Fenerbahçe’ye kumpas kurulduğuna inanıyorum. Ancak şike teşebbüsünü bu örgüt yaptırmıyor Fenerbahçe’ye"
Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta, NTV-NTV Spor ortak yayınında soruları yanıtladı. Usta, şike davasından UEFA ve CAS sürecine, transferden sezon planlamasına tüm konulara açıklık getirdi.
Trabzonspor Kulübü Başkanı Muharrem Usta, katıldığı televizyon yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Usta, ülkenin 15 Temmuz sonrası önemli bir süreçten geçtiğine işaret ederek, "Ülkemizde farklı görüşteki insanlar tek yürek etrafında birleşirken, ülkemize karşı yapılan darbe ve kıyasıya konuşulması gereken konular bunlar olması gerekirken, şike gibi çok önemli bir konuyu bu dönemde yeniden konuşuyor olmamız hoşumuza gitmiyor." ifadesini kullandı.
Muharrem Usta'nın açıklamalarından satır başları;
- Şike, maçların sonucunu, gidişatını spor ahlakına aykırı şekilde etkileme faaliyetidir. Sonuç ne olmuş, olmamış, buna bakılmıyor
Ben öncelikle şike konusunun ne kadar önemli bir konu olduğunu anlatmak için tanımına girmek istiyorum. Şike, maçların sonucunu, gidişatını spor ahlakına aykırı şekilde etkileme faaliyetidir. Sonuç ne olmuş, olmamış, buna bakılmıyor. Durum böyle olunca, spor ahlakına aykırı davranınca sonucuna bakılmaksızın cezalar yağıyor. Bizim Fenerbahçe ile aramızda olan, Fenerbahçe ile FETÖ arasında olan, iki konu ile karşı karşıyayız. Bu olayda, bir ceza hukukunu ilgilendiren bölüm var ve bir de sportif hukuku ilgilendiren bir boyutu var. Sportif boyutu çok basit. Aslında okuma yazma bilen herhangi bir insanın TFF'de verilen kararları, CAS'ta verilen kararların tercümesini, CAS'ta UEFA'da ve İsviçe Federal Mahkemesi'nde verilen kararların tercümesini okuduğunda, sportif anlamında şike ile ilgili durumu çok rahat çözebilir.
Ben programa çıkmadan önce arkadaşlarım bana yanıma avukat almamı söylediler. Spor ahlakıyla ilgili sportif yargılama konusu en sıradan en basitiyle herkesin anlayabileceği bir konudur. Bu yüzden bu noktada da bir avukata ihtiyacım yok.
- Ceza hukukunda, şüphe varsa sanık lehine kullanılmak zorundadır. Cezanın verilmesi için kesin kanıt olması gerekirken sportif yargılamada böyle bir şey yok
Kritik konu şu. Ceza hukukunda, şüphe varsa sanık lehine kullanılmak zorundadır. Cezanın verilmesi için kesin kanıt olması gerekirken sportif yargılamada böyle bir şey yok. Sportif yargılamada bunun adı tatmin olma diye geçiyor. Sportif yargılamada şike ilgili, maç sonucunu spor ahlakına aykırı şekilde etkileme faaliyeti varsa bu sportif yargılamayı yapanlar bu konuda tatminse veri ne şekilde nereden gelirse gelsin o konuyla ilgili CAS'ın kararı var. Kendisi o kurullar tatmin olmuşsa hemen kararı veriyor. O nedenle Avrupa sürecinde UEFA ve CAS'ta şike yapmıştır denilen yerlerin hiç birinde hukuka uygun mu değil mi kararlara bakılmıyor.
- Federasyon o dönem çare aradı
Federasyon şunu yapıyor. Hani UEFA dedi ya; ya sen karar ver 1 sene, fedeasyon verirse 3 yıllık ceza gelirken, burada diyorlar ki 1 seneye indirelim. Seneyi yok sayalım. Aslında federasyon çare arıyor. Çare ararken etkili olan unsurlar ne olabilir; küme düşürme, futbol ekonomisini etkileyebilir. Ya da başka bir ara formül ne bulunabilir. Bununla Genel Kurul'a gidiliyor. Genel Kurul'dan bu geçmeyince üç dört gün sonra Mehmet Ali Bey başkanlıktan isifa ediyor. Burada ilginç bir şey var. Federasyonun bu kararı, aslında UEFA'nın yazdığına aykırı. Fakat bunu götürmeden federasyon bunu UEFA'ya soruyor. Federasyon'dan tamam kabulümdür böyle gir diyor. Demek ki o günlerde şu oluyor; UEFA'nın dediği bir şeyin dışında bir başka şeye anlaşıldı. Ama anlaşılan şey de Genel Kurul'dan geçilmiyor.
- UEFA karar veriyor
TFF, bu durumu hemen Fenerbahçe'ye bildiriyor. Fenerbahçe'de TFF'ye diyor ki ben buna hızlı karar veremem. Bunun üzerine TFF kendi yönetimiyle oturuyor ve şu kararı veriyor; Ben Fenerbahçe'yi Avrupa için göndermiyorum ve o kendisi karar veriyor. Fenerbahçe Avrupa'ya gitmeyecek. Kararını TFF veriyor. Karar Avrupa'ya acilen gitti. Böyle bir durumdaysa ortaya hemen şu çıkıyor. UEFA karar vermek durumunda, peki Fenerbahçe Avrupa'ya gelmiyor, ne olacak? Fenerbahçe kendisi gitmiyorum deseydi 1 yıldı. TFF dediği için 3 yıllık bir ceza sözkonusu. UEFA ne yapacak? UEFA da toplanıyor. Şenes Erzik de UEFA'da. Türkiye'yi ilgilendiren bir konu olduğu için Şenes Bey'i toplantıya almıyorlar ve UEFA oturup şu kararı alıyor; Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne almıyoruz yerine Trabzonspor'u alıyoruz.
- Nisan 2011'de 6222 çıkmışken, 7 ay sonra bu yasa değiştiriliyor ve çok hafifletiyor
Şampiyonlar Ligi'nin kalitesini en ufak şekilde zedeleyecek konuda CAS'ın UEFA'nın kararı söz konusu değil. Makedonya takımının başkanını bir girişimi nedeniyle ağır ceza almış kulüpten bahsediyoruz. Avrupa'da bugüne kadar olan uygulamalar baktığımızda sıfır toleransı görüyoruz. Milyonlarca kişiyi ilgilendiren kısım sportif yargılamadır. Bizim Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında ki konu şike konusu. Bu bir sportif yargılama konusudur. Nisan 2011'de 6222 çıkmışken, 7 ay sonra bu yasa değiştiriliyor ve çok hafifletiyor. Bu ceza hukukunu ilgilendiren maddeler. Fakat ilginç bir şey oluyor. Mehmet Ali Aydınlar Federasyonu genel kurul kararı alıyor. Genel Kurul toplanıyor, şu kararı alıyorlar: "Müsabaka sonucunu etkileme tespit edilecek kulüplere yaptırımlar yerine bir defaya mahsus olmak üzere aşağıda müeyyidelerin uygulanması kararı alınması düşünülmektedir." Genel Kurula şu evrakla gidiliyor;
- Disiplin ve Futbol Talimatı yerine 1 defaya mahsus:
1- Federasyon yönetimi diyor ki o sene verilen ödülleri geri alalım. Ödül dediği kupalar. Yani Türkiye Kupası Beşiktaş'a, Şampiyonluk Kupası Fenerbahçe'ye verilmiş.
2- Müsabaka sonucun etkileme sonucunun ağırlığına göre puan silelim
3- 2 milyondan az olmamak, 10 milyondan çok olmamak üzere para cezası verelim
4- Bu fiilleri işleyen takım Avrupa Kupalarına o sezon gitmesin
- Fenerbahçe'ye Kumpas kurulduğuna inanıyorum
Trabzonspor Başkanı Usta “Fenerbahçe'ye kumpas kurulduğuna inanıyorum. Ancak şike teşebbüsünü bu örgüt yaptırmıyor Fenerbahçe'ye. Bu ceza hukukun işi. Ayrı bir yapı olduğuna inanıyorum. Örgüt Fenerbahçe'nin içine girdiğinde bunlar ortaya çıkıyor. Ceza olarak aklanabilirler. Ama sportif anlamda aklanma olmuyor. Teşebbüs varsa işin içinde iş değişiyor" açıklamasını yaptı.
Tapeler gündeme geldğinde ilgili şahısların bunları hiçbir zaman reddetmediğini belirten Usta, “Dinlemeler usülsüzdür diyen Fenerbahçeli yöneticiler, bizi o dinlemelerle UEFA'ya şikayet ettler. Ettiler ama ceza almadık. Bütün şikayetlere rağmen geçen sene hariç Trabzonspor her yıl avrupa'ya gidiyor. Hiç kurumdan aleyhimize karar çıkmıyor. Trabzonspor 13 yerden geçti, hiçbiri ceza vermedi" dedi.
- Aramızdaki konu şike konusudur
Avrupa'daki sportif yargılamada bütün kritik konular şunun üzerine kurulu; Sıfır tolerans. Şampiyonlar Ligi ya da Avrupa kupalarının kalitesini, itibarını en ufak bir şekilde zedeleyecek konuda herhangi bir yumuşak davranış sözkonusu değildir. Bizi ilgilendiren ise sportif yargılamadır. Fenerbahçe ile Trabzonspor arasındaki konu şike konusudur.
- UEFA ve CAS kararları değişmeyecek
UEFA, TFF'ye yazı yazıyor ve 'Fenerbahçe'ye söyleyin, kendileri karar verip 1 yıl Avrupa'ya gelmesinler' diyor. Federasyon, UEFA'nın talebi üzerine karar verdi. Yargılamada şikeyle ilgili bir durum varsa, yargılayanlar bu konuda tatminse hemen karar veriliyor. CAS ve UEFA'nın şikeye sıfır tolerans uygulaması var. Trabzonspor ile Fenerbahçe arasındaki konu şike konusudur, sportif konudur. Mehmet Ali Aydınlar kurulunda, şike konusunda öngörülen yaptırımlar yerine bir defaya mahsus olarak farklı yaptırımlar olsun diyorlar. Bu karar kuruldan geçmeyince Mehmet Ali Aydınlar TFF'den istifa etti.
- Ses tapelerini ilgili kişiler hiç reddetmedi
Sportif hukukta teşebbüs şike demektir. Futbol Federasyonu da yargılaması sonucunda ceza verdi. PFDK tahkim kararlarını onaylıyor ve teşebbüs vardır diyor. Fenerbahçe'ye kumpas kurulduğuna inanıyorum. Şike teşebbüsünü bu örgüt yaptırmıyor Fenerbahçe'ye. Bu olaylar olurken bunlara denk geliyor ve ortaya çıkıyor. UEFA ve CAS kararları değişmeyecek. CAS, Fenerbahçe'nin 4 maçta şike yaptığına karar verdi. Ses tapelerini ilgili kişiler hiç reddetmedi. CAS'ta sonuç alamazsak FIFA'ya gideceğiz. UEFA'Benim yetkimde değil' dedi ve federasyona müdahale etmedi.
- Yer gök bir araya gelse Trabzonspor'un şampiyonluğunu, Trabzonsporlu taraftarlardan kimse alamaz
"Fenerbahçe'nin otobüsüne yapılan saldırı da terör olayıdır! Fenerbahçe ile Trabzon arasındaki fay hattını sarsmaya yönelik! Yer gök bir araya gelse, Trabzonspor'un şampiyonluğunu, Trabzonsporlu taraftarlardan kimse alamaz! Ben de böyle mi diyeyim? Aziz Yıldırım'ın bu gibi yer gök söylemlerinin gereksiz olduğunu söylüyorum artık."
- Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırı
Fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüse Trabzon'da yapılan saldırıya da değinen Usta, şunları kaydetti:
"Şike sürecinden dolayı Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında bir fay hattı var. Bakın bu fay hattını yeniden sarsacak hareketlere hiç bir şekilde girilmemesi lazım. Burada medeni bir şekilde kulüpler hakkını arar. Fenerbahçe'ye yapılan saldırı olayı bir örgüt işidir. Trabzonspor ile Fenerbahçe arasındaki fay hattını iyice sallamaya, Türkiye'de bir bomba etkisi yaratmaya yönelik bir şeydir. Bence bu olayın arkasında Fenerbahçe ve Trabzonspor camiasını çatıştırmak gibi dev bir proje vardı. Artık kimse bu fay hattını hareket ettirmeye çalışmasın. Örgüt Fenerbahçe'yi ele geçirmeye çalıştıysa sonuna kadar arkasındayız. Olması gereken ve bize yakışan budur. Ama şike başka bir şeydir."
- Kadrodaki 57 futbolcudan 40'ını gönderdik
"Geçen sezon futbolculara ödemek zorunda olduğumuz maaş 48 milyon avroydu. Bir kulübün 25 ya da 26 futbolcusu vardır. Muhteşem bir çalışma ile yeni bir takım kurmaya karar verdik. Satmamız gereken oyunculardan 40'ını gönderdik. Bunlar içerisinde 13 tane futbolcunun yıllık maaşı 22 milyon avroydu. 12 oyuncudan 11'ni gönderdik. Sadece N'doye kaldı. Onu hocamız da takımda düşünüyordu. Yıllık rakamı 2 milyon 500 bin avroydu. Onunla da indirim yaparak 1 milyon 700 bin avroya indirdik. 100 civarında haciz dosyamız vardı. Buna insan vücudunun dayanması mümkün değil. Bugün haciz dosyası olmayan, ödemelerini zamanında yapan ve yüzü gülen bir Trabzonspor var."
Usta, ülkenin 15 Temmuz sonrası önemli bir süreçten geçtiğine işaret ederek, "Ülkemizde farklı görüşteki insanlar tek yürek etrafında birleşirken, ülkemize karşı yapılan darbe ve kıyasıya konuşulması gereken konular bunlar olması gerekirken, şike gibi çok önemli bir konuyu bu dönemde yeniden konuşuyor olmamız hoşumuza gitmiyor." ifadesini kullandı.
Muharrem Usta'nın açıklamalarından satır başları;
- Şike, maçların sonucunu, gidişatını spor ahlakına aykırı şekilde etkileme faaliyetidir. Sonuç ne olmuş, olmamış, buna bakılmıyor
Ben öncelikle şike konusunun ne kadar önemli bir konu olduğunu anlatmak için tanımına girmek istiyorum. Şike, maçların sonucunu, gidişatını spor ahlakına aykırı şekilde etkileme faaliyetidir. Sonuç ne olmuş, olmamış, buna bakılmıyor. Durum böyle olunca, spor ahlakına aykırı davranınca sonucuna bakılmaksızın cezalar yağıyor. Bizim Fenerbahçe ile aramızda olan, Fenerbahçe ile FETÖ arasında olan, iki konu ile karşı karşıyayız. Bu olayda, bir ceza hukukunu ilgilendiren bölüm var ve bir de sportif hukuku ilgilendiren bir boyutu var. Sportif boyutu çok basit. Aslında okuma yazma bilen herhangi bir insanın TFF'de verilen kararları, CAS'ta verilen kararların tercümesini, CAS'ta UEFA'da ve İsviçe Federal Mahkemesi'nde verilen kararların tercümesini okuduğunda, sportif anlamında şike ile ilgili durumu çok rahat çözebilir.
Ben programa çıkmadan önce arkadaşlarım bana yanıma avukat almamı söylediler. Spor ahlakıyla ilgili sportif yargılama konusu en sıradan en basitiyle herkesin anlayabileceği bir konudur. Bu yüzden bu noktada da bir avukata ihtiyacım yok.
- Ceza hukukunda, şüphe varsa sanık lehine kullanılmak zorundadır. Cezanın verilmesi için kesin kanıt olması gerekirken sportif yargılamada böyle bir şey yok
Kritik konu şu. Ceza hukukunda, şüphe varsa sanık lehine kullanılmak zorundadır. Cezanın verilmesi için kesin kanıt olması gerekirken sportif yargılamada böyle bir şey yok. Sportif yargılamada bunun adı tatmin olma diye geçiyor. Sportif yargılamada şike ilgili, maç sonucunu spor ahlakına aykırı şekilde etkileme faaliyeti varsa bu sportif yargılamayı yapanlar bu konuda tatminse veri ne şekilde nereden gelirse gelsin o konuyla ilgili CAS'ın kararı var. Kendisi o kurullar tatmin olmuşsa hemen kararı veriyor. O nedenle Avrupa sürecinde UEFA ve CAS'ta şike yapmıştır denilen yerlerin hiç birinde hukuka uygun mu değil mi kararlara bakılmıyor.
- Federasyon o dönem çare aradı
Federasyon şunu yapıyor. Hani UEFA dedi ya; ya sen karar ver 1 sene, fedeasyon verirse 3 yıllık ceza gelirken, burada diyorlar ki 1 seneye indirelim. Seneyi yok sayalım. Aslında federasyon çare arıyor. Çare ararken etkili olan unsurlar ne olabilir; küme düşürme, futbol ekonomisini etkileyebilir. Ya da başka bir ara formül ne bulunabilir. Bununla Genel Kurul'a gidiliyor. Genel Kurul'dan bu geçmeyince üç dört gün sonra Mehmet Ali Bey başkanlıktan isifa ediyor. Burada ilginç bir şey var. Federasyonun bu kararı, aslında UEFA'nın yazdığına aykırı. Fakat bunu götürmeden federasyon bunu UEFA'ya soruyor. Federasyon'dan tamam kabulümdür böyle gir diyor. Demek ki o günlerde şu oluyor; UEFA'nın dediği bir şeyin dışında bir başka şeye anlaşıldı. Ama anlaşılan şey de Genel Kurul'dan geçilmiyor.
- UEFA karar veriyor
TFF, bu durumu hemen Fenerbahçe'ye bildiriyor. Fenerbahçe'de TFF'ye diyor ki ben buna hızlı karar veremem. Bunun üzerine TFF kendi yönetimiyle oturuyor ve şu kararı veriyor; Ben Fenerbahçe'yi Avrupa için göndermiyorum ve o kendisi karar veriyor. Fenerbahçe Avrupa'ya gitmeyecek. Kararını TFF veriyor. Karar Avrupa'ya acilen gitti. Böyle bir durumdaysa ortaya hemen şu çıkıyor. UEFA karar vermek durumunda, peki Fenerbahçe Avrupa'ya gelmiyor, ne olacak? Fenerbahçe kendisi gitmiyorum deseydi 1 yıldı. TFF dediği için 3 yıllık bir ceza sözkonusu. UEFA ne yapacak? UEFA da toplanıyor. Şenes Erzik de UEFA'da. Türkiye'yi ilgilendiren bir konu olduğu için Şenes Bey'i toplantıya almıyorlar ve UEFA oturup şu kararı alıyor; Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne almıyoruz yerine Trabzonspor'u alıyoruz.
- Nisan 2011'de 6222 çıkmışken, 7 ay sonra bu yasa değiştiriliyor ve çok hafifletiyor
Şampiyonlar Ligi'nin kalitesini en ufak şekilde zedeleyecek konuda CAS'ın UEFA'nın kararı söz konusu değil. Makedonya takımının başkanını bir girişimi nedeniyle ağır ceza almış kulüpten bahsediyoruz. Avrupa'da bugüne kadar olan uygulamalar baktığımızda sıfır toleransı görüyoruz. Milyonlarca kişiyi ilgilendiren kısım sportif yargılamadır. Bizim Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında ki konu şike konusu. Bu bir sportif yargılama konusudur. Nisan 2011'de 6222 çıkmışken, 7 ay sonra bu yasa değiştiriliyor ve çok hafifletiyor. Bu ceza hukukunu ilgilendiren maddeler. Fakat ilginç bir şey oluyor. Mehmet Ali Aydınlar Federasyonu genel kurul kararı alıyor. Genel Kurul toplanıyor, şu kararı alıyorlar: "Müsabaka sonucunu etkileme tespit edilecek kulüplere yaptırımlar yerine bir defaya mahsus olmak üzere aşağıda müeyyidelerin uygulanması kararı alınması düşünülmektedir." Genel Kurula şu evrakla gidiliyor;
- Disiplin ve Futbol Talimatı yerine 1 defaya mahsus:
1- Federasyon yönetimi diyor ki o sene verilen ödülleri geri alalım. Ödül dediği kupalar. Yani Türkiye Kupası Beşiktaş'a, Şampiyonluk Kupası Fenerbahçe'ye verilmiş.
2- Müsabaka sonucun etkileme sonucunun ağırlığına göre puan silelim
3- 2 milyondan az olmamak, 10 milyondan çok olmamak üzere para cezası verelim
4- Bu fiilleri işleyen takım Avrupa Kupalarına o sezon gitmesin
- Fenerbahçe'ye Kumpas kurulduğuna inanıyorum
Trabzonspor Başkanı Usta “Fenerbahçe'ye kumpas kurulduğuna inanıyorum. Ancak şike teşebbüsünü bu örgüt yaptırmıyor Fenerbahçe'ye. Bu ceza hukukun işi. Ayrı bir yapı olduğuna inanıyorum. Örgüt Fenerbahçe'nin içine girdiğinde bunlar ortaya çıkıyor. Ceza olarak aklanabilirler. Ama sportif anlamda aklanma olmuyor. Teşebbüs varsa işin içinde iş değişiyor" açıklamasını yaptı.
Tapeler gündeme geldğinde ilgili şahısların bunları hiçbir zaman reddetmediğini belirten Usta, “Dinlemeler usülsüzdür diyen Fenerbahçeli yöneticiler, bizi o dinlemelerle UEFA'ya şikayet ettler. Ettiler ama ceza almadık. Bütün şikayetlere rağmen geçen sene hariç Trabzonspor her yıl avrupa'ya gidiyor. Hiç kurumdan aleyhimize karar çıkmıyor. Trabzonspor 13 yerden geçti, hiçbiri ceza vermedi" dedi.
- Aramızdaki konu şike konusudur
Avrupa'daki sportif yargılamada bütün kritik konular şunun üzerine kurulu; Sıfır tolerans. Şampiyonlar Ligi ya da Avrupa kupalarının kalitesini, itibarını en ufak bir şekilde zedeleyecek konuda herhangi bir yumuşak davranış sözkonusu değildir. Bizi ilgilendiren ise sportif yargılamadır. Fenerbahçe ile Trabzonspor arasındaki konu şike konusudur.
- UEFA ve CAS kararları değişmeyecek
UEFA, TFF'ye yazı yazıyor ve 'Fenerbahçe'ye söyleyin, kendileri karar verip 1 yıl Avrupa'ya gelmesinler' diyor. Federasyon, UEFA'nın talebi üzerine karar verdi. Yargılamada şikeyle ilgili bir durum varsa, yargılayanlar bu konuda tatminse hemen karar veriliyor. CAS ve UEFA'nın şikeye sıfır tolerans uygulaması var. Trabzonspor ile Fenerbahçe arasındaki konu şike konusudur, sportif konudur. Mehmet Ali Aydınlar kurulunda, şike konusunda öngörülen yaptırımlar yerine bir defaya mahsus olarak farklı yaptırımlar olsun diyorlar. Bu karar kuruldan geçmeyince Mehmet Ali Aydınlar TFF'den istifa etti.
- Ses tapelerini ilgili kişiler hiç reddetmedi
Sportif hukukta teşebbüs şike demektir. Futbol Federasyonu da yargılaması sonucunda ceza verdi. PFDK tahkim kararlarını onaylıyor ve teşebbüs vardır diyor. Fenerbahçe'ye kumpas kurulduğuna inanıyorum. Şike teşebbüsünü bu örgüt yaptırmıyor Fenerbahçe'ye. Bu olaylar olurken bunlara denk geliyor ve ortaya çıkıyor. UEFA ve CAS kararları değişmeyecek. CAS, Fenerbahçe'nin 4 maçta şike yaptığına karar verdi. Ses tapelerini ilgili kişiler hiç reddetmedi. CAS'ta sonuç alamazsak FIFA'ya gideceğiz. UEFA'Benim yetkimde değil' dedi ve federasyona müdahale etmedi.
- Yer gök bir araya gelse Trabzonspor'un şampiyonluğunu, Trabzonsporlu taraftarlardan kimse alamaz
"Fenerbahçe'nin otobüsüne yapılan saldırı da terör olayıdır! Fenerbahçe ile Trabzon arasındaki fay hattını sarsmaya yönelik! Yer gök bir araya gelse, Trabzonspor'un şampiyonluğunu, Trabzonsporlu taraftarlardan kimse alamaz! Ben de böyle mi diyeyim? Aziz Yıldırım'ın bu gibi yer gök söylemlerinin gereksiz olduğunu söylüyorum artık."
- Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırı
Fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüse Trabzon'da yapılan saldırıya da değinen Usta, şunları kaydetti:
"Şike sürecinden dolayı Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında bir fay hattı var. Bakın bu fay hattını yeniden sarsacak hareketlere hiç bir şekilde girilmemesi lazım. Burada medeni bir şekilde kulüpler hakkını arar. Fenerbahçe'ye yapılan saldırı olayı bir örgüt işidir. Trabzonspor ile Fenerbahçe arasındaki fay hattını iyice sallamaya, Türkiye'de bir bomba etkisi yaratmaya yönelik bir şeydir. Bence bu olayın arkasında Fenerbahçe ve Trabzonspor camiasını çatıştırmak gibi dev bir proje vardı. Artık kimse bu fay hattını hareket ettirmeye çalışmasın. Örgüt Fenerbahçe'yi ele geçirmeye çalıştıysa sonuna kadar arkasındayız. Olması gereken ve bize yakışan budur. Ama şike başka bir şeydir."
- Kadrodaki 57 futbolcudan 40'ını gönderdik
"Geçen sezon futbolculara ödemek zorunda olduğumuz maaş 48 milyon avroydu. Bir kulübün 25 ya da 26 futbolcusu vardır. Muhteşem bir çalışma ile yeni bir takım kurmaya karar verdik. Satmamız gereken oyunculardan 40'ını gönderdik. Bunlar içerisinde 13 tane futbolcunun yıllık maaşı 22 milyon avroydu. 12 oyuncudan 11'ni gönderdik. Sadece N'doye kaldı. Onu hocamız da takımda düşünüyordu. Yıllık rakamı 2 milyon 500 bin avroydu. Onunla da indirim yaparak 1 milyon 700 bin avroya indirdik. 100 civarında haciz dosyamız vardı. Buna insan vücudunun dayanması mümkün değil. Bugün haciz dosyası olmayan, ödemelerini zamanında yapan ve yüzü gülen bir Trabzonspor var."