Milli Hasret : Milli maçlar İstanbul’a dönüyor
Milliler İstanbul’a dönüyor ve hasret bitiyor. Ay-yıldızlı ekip 3.5 yıl sonra maçlarını İstanbul’da oynayacak ancak Türkiye neden uzun süre İstanbul’da oynamadı? İstanbul neden bu kadar uzun süre boyunca unutuldu ve diğer şehirlerde oynanacak milli maçlar adeta milli seferberlik havasında geçti? Milli takımın bu sancılı dönemini kronolojik olarak sizler için derledik…
Türkiye uzun bir aradan sonra İstanbul’a dönüyor. Federasyon yaşanılan sancılı olaylar sonrası şehre zeytin dalı uzatmış durumda. Oyuncu-taraftar ilişkisindeki gerginlik milli meseleye dönüşmüş, federasyon maçların İstanbul’da oynanmamasına karar vermişti. Peki neden? Olaylar nasıl başladı?
Milli takım İstanbul’a 3 maç ile dönüyor. Milliler İstanbul’da son maçını 17 Kasım 2015’de Yunanistan’a karşı oynamıştı.
Maçların İstanbul elinden alınmasının gerekçesi Volkan Demirel’in, EURO 2016 eleme grubu kapsamında Kazakistan ile oynanacak maç öncesi sahayı terk etmesi olarak gösteriliyor ancak olayların başlangıcı EURO 2012 play-off turu ilk ayağında Türk Telekom Arena’da oynanan Türkiye – Hırvatistan maçı diyebiliriz. Erken yenen gol ve kötü futbolun faturası maç boyunca Volkan Demirel’e kesilmiş, neredeyse bütün tribünler Volkan aleyhinde tezahüratta bulunmuştu.
2 sene içinde oynanan kötü futbol, başarısızlık ve son olarak 2014 yılında Kadıköy’de Brezilya’ya karşı oynanan hazırlık maçında skordan memnun olmayan taraftar Brezilya lehine ‘’oley’’ tezahüratı yaparak bu sorunun zeminini hazırlamıştı. O sezon Kadıköy’de oynanan Fenerbahçe – Galatasaray maçında Sabri Sarıoğlu ile tartışan Volkan Demirel fitili ateşlemişti. Zaman içinde devam eden kaotik durum Galatasaray ile Volkan Demirel gerginliğinin en üst noktaya ulaşmasıyla Kazakistan maçı öncesi olayların sinyallerini verdi. Galatasaray tribünlerinin en etkin grubu Ultraslan’ın olduğu kale arkasında ısınan Volkan Demirel ısınmada taraftarlarla yaşadığı tartışma sonrası oynamayı reddetti ve kaleci antrenörüne söyleyerek ‘’Beni değiştirin’’ dedi. Maç sonunda olaylarla ilgili açıklama yapan Arda Turan maçların İstanbul’da oynanmaması gerektiğini kendi dili ile anlatıyordu adeta.
Kazakistan maçı sonrası karar alan Federasyon şok bir karar ile maçların Konya’da oynanmasına karar verildi. Ay-yıldızlı ekibin adeta kalesi haline dönüşen Konya, EURO 2016 vizesinin destansı bir şekilde alınmasına sahne oldu. 2015’de Yunanistan ile yapılan son hazırlık maçı sonrası maçların İstanbul’da oynanmamasına karar verildi. Dönemin TFF başkanı Yıldırım Demirören 2017 yılında yaptığı açıklamasında İstanbul’da maç oynanmamasıyla ilgili; ‘’Ne zaman İstanbul taraftarı kendi takımı için değil, milli takımı desteklemek ve milli oyuncuları için orada olurlarsa bizimde ilk maçımız İstanbul’da olacaktır.’’ Dedi.
Konya, Antalya ve Eskişehir’de oynanan maçlar sonrasında milli takım çehresinin değişti görüldü. İstanbul halkının ilgisiz olması milli maç kapsamında bu şehirleri bir adım önde götürdü ve Dünya Kupası eleme maçları yine bu stadyumlarda oynandı. Özellikle 2015-2018 yılları arasında oynanan Hollanda, Hırvatistan ve İzlanda maçları Konya şehrini ve taraftarını takımla bütünleştirdi. İçerde oynanan baskılı ve etkili futbol taraftar baskısı ile birleşince milli takım için Konya farklı bir kimliğe büründü. Şenol Güneş’in gelmesiyle yeni bir çehre edinen milliler özellikle Fransa maçında taraftar-takım ilişkisini sahaya yansıtarak tarihi bir galibiyet aldı.
Fransa galibiyetiyle özgüven tazeleyen milliler İzlanda ile karşılaşacağı bir sonraki maç için Reykjavik’e hareket etti ancak orada başka bir sorun baş gösterdi. İzlanda’da yaşanan ‘’Fırça’’ olayı Dünya basınında geniş yankı buldu. Havaalanında bekletildikten sonra kaptan Emre Belözoğlu’na uzatılan tuvalet fırçası Türk halkı tarafından hakaret olarak algılanmış ve o fırçayı uzatan kişiye adeta karalama kampanyası başlatılmıştı. Fırçayı uzatan kişi ise yaptığı açıklamada bunun bir şaka olduğunu, yanlış anlaşıldığı için özür dilediğini belirtti. Yaşanan bu kaos ortamında milliler kritik İzlanda deplasmanında maçı 2-1 kaybetti.
Olay sonrasında Federasyona ilk talepte bulunan kulüp Trabzonspor oldu. Trabzonspor, İzlanda ile oynanacak rövanş maçının Akyazı Arena’da oynanmasını istedi. Göze hoş gelen, iyi futbol ve taraftar ile birleşen milli takım sayesinde federasyon İstanbul’a zeytin dalı uzattı. İstanbul’da oynanacak maçlar ve tarihleri şu şekilde;
7 Eylül Cumartesi, Türkiye – Andorra / Vodafone Park
11 Ekim Cuma, Türkiye – Arnavutluk / Şükrü Saraçoğlu Stadyumu
14 Kasım Perşembe, Türkiye – İzlanda / Ali Sami Yen Spor Kompleksi
Milli takımlar düzeyinde tarihimizin en büyük başarılarını kazandığımız EURO 2008 ve 2002 Dünya Kupası vizelerini Ali Sami Yen Stadyumunda almıştık. İstanbul, birçok zaferlerin kazanıldığı, hem milli takım hem de kulüpler açısından bir mabed. Taraftar-takım ilişkisini Anadolu’da kurduğumuz gibi olumlu kurabilirsek eğer İstanbul yeni bir şampiyonanın vizesini vermeye hazır gibi duruyor. Millilere güven tam ancak bu sefer top İstanbul seyircisinde…