Bütün yönleriyle efsane futbol taktiği "Catenaccio"

Catenaccio
Catenaccio

İtalya futbolu denince akla gelen ilk kelime olan Catenaccio ne demektir? Nasıl doğmuştur? Bir döneme damga vuran efsane taktiğin dünü, bugünü ve tüm ayrıntıları…

İtalyan futbolu denince akla hemen savunma gelir. Yıllardır süregelen İtalyan futbol kültürünün temelinde de savunma vardır. Bazı futbolseverlerin izlerken çok sıkıldığı, bazılarının ise "Adamlar gol yememeyi başarıyor" diyerek saygı duyduğu İtalyan savunma futbolu Catenaccio taktiğine dayanır. Peki, nedir bu Catenaccio?

İtalyanca bir kelime olan Catenaccio “asma kilit” anlamına gelmektedir. Bu sözcüğü futbol dünyasına kazandıran isim Inter’in 1960’lı yıllarda teknik direktörlüğünü yapan Arjantinli ve aynı zamanda Fransız vatandaşı olan Helenio Herrera’dır. Peki, bu taktiğin asıl kökeni nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır ve nasıl gelişmiştir?

Helenio Herrera
Helenio Herrera

1938 Dünya Kupası’nda İsviçre Milli Takımı’nın teknik direktörlüğünü yapan Avusturyalı teknik direktör Karl Rappan, takımının çok gol yeme sorununa çözüm arıyordu. Rakip takımların hücum oyuncularının kendi stoperlerini geçtiğinde ya da stoperlerin arkasına top atıldığında çok rahat kaleciye karşı karşıya kalındığını gören tecrübeli teknik adam, kaleci ile 2 stoper arasına bir adam daha koyarak, bu adamı defanstan seken topları uzaklaştırmakla görevlendirdi. Rappan’ın bu taktiğe verdiği isim de Türkçe “kilit” anlamına gelen Fransızca “verrou” kelimesi oldu. Defansta serbest oynayıp seken topları toplayan futbolcuyu da “verrouilleur” yani süpürücü (Sweeper) olarak çağırdı. Böylece Catenaccio fikrinin başlangıcı oluştu.

Karl Rappan
Karl Rappan

Bilinen hikaye bu olsa da taktiği zirvelere çıkartan isim Arjantinli Helenio Herrera‘dır. Catenaccio’nun babasıdır. Taktiğin temelinde fazlasıyla markaj ve kademe vardır. 1960’lı yıllarda Inter’in teknik direktörlüğünü yapan Helenio Herrera, bu taktiği daha da sertleştirmiş ve geliştirmiştir. Orta sahadaki üç oyuncuyu da defansif oyunculardan seçen ve libero ile beraber defans oyuncusu sayısını 5’e çıkartan Herrera, ünlü İtalyan defansı tabirinin de temellerini atmıştır. Böylece 5-3-2’nin çeşitli varyasyonlarını uygulayan Herrera’nın Inter’i, kontra atak ve defanstan gönderilen uzun toplar ile etkili olma konusunda ustalaşmıştır. Bu taktiğin en önemli oyuncusu üçlü orta sahanın ortasında oynayan merkez orta sahadır. Oyun kurucu olarak oynayan bu oyuncunun hem geriye gelip top alması, hem de önünde oynayan forvet oyuncularına ofansif olarak yardımcı olması gerekmektedir. Forvetlerden de en az birinin uzun boylu, kuvvetli ve çevik olması gerekir.

Herrera'nın Catenaccio taktiği
Herrera'nın Catenaccio taktiği

Catenaccio, doğru ve iyi bir şekilde uygulandığında “sıkıcı futbol” diyenlerin aksine gayet göze hoş gelen bir oyun ortaya çıkar. Catenaccio’nun mucidi Herrera, Inter ile ligi domine ederken İtalya’da futbol sil baştan yazılıyordu. Helenio Herrera, eleştirilen bu sistemiyle Inter’e 2 Şampiyon Kulüpler Kupası, 2 Kıtalararası Kupa, 3 Serie A Şampiyonluğu ve 1 İtalya Kupası kazandırmıştı. Öyle ki; 1970 Dünya Kupası’nda final oynayan ve 1982 Dünya Kupası’nı müzesine götüren İtalya Milli Takımı da bu taktikle oynuyordu.

1982 Dünya Kupası'nı kazanan İtalya Milli Takımı
1982 Dünya Kupası'nı kazanan İtalya Milli Takımı

Catenaccio, Helenio Herrera’dan sonra daha sık eleştirilere maruz kalmaya başladı. Çünkü yanlış uygulanıyordu. Herrera’nın Catenaccio’sunda, ortadaki süpürücünün yanında oynayan iki stoper adam markajı yaparlardı ve sol ve sağ bekler hücuma çıkmak zorundaydı. Herrera’dan sonra onu taklit eden teknik direktörler ise, savunma oyuncularını ve bekleri ileri çıkarmadılar. Catenaccio’yu sadece bir savunma sistemi olarak kullandılar.

Herrera'nın Inter'de uyguladığı Catenaccio'nun farklı bir varyasyonu
Herrera'nın Inter'de uyguladığı Catenaccio'nun farklı bir varyasyonu

Peki yakın tarihte Catenaccio taktiğiyle oynayıp başarılı olanlar yok mudur? Elbette birçok örnek vardır. Otto Rehagel’in 2004 yılında Yunanistan’ı Avrupa Şampiyonluğuna taşıması, 2004-2005 sezonunda Trapattoni’nin Portekiz ligini Benfica ile şampiyon tamamlaması, Marcelo Lippi ile 2006 Dünya Kupası’nı İtalya’nın kazanması, 2010 yılında Şampiyonlar Ligi’ni kazanan Mourinho’nun Inter’inin yarı finalde Barcelona’yı bu taktikle elemesi en önemli örnekler olarak gösterilebilir.

Otto Rehhagel ile Yunanistan'ın 2004 Avrupa Şampiyonluğu
Otto Rehhagel ile Yunanistan'ın 2004 Avrupa Şampiyonluğu

Catenaccio, “Ne var canım bunda? 10 kişi kapanıyor işte…” denilerek basitleştirilmeye çalışılsa da aslında mesele sanılanın çok aksinedir. Eğer denildiği gibi basit bir şey olsaydı her takım topun arkasına geçip 90 dakika defans yaparak kupalar kazanırdı. Catenaccio aşırı defansif yönüyle anti-futbol diye eleştirilse de ofansif bir yönü de vardır. Defans sadece planın başlangıç kısmıdır. Öncelik gol yememektir. Rakibi üzerine iyice çektiğinde ve tüm saldırılarını püskürttüğünde artık saldırı sırası sendedir. İlerideki hızlı oyuncularla işi bitirirsin. Yani planın özü: “Önce durdur, sonra vur!