Beşiktaşlı Umut Nayir: İyi insan olmadan iyi Beşiktaşlı olunmaz
Beşiktaşlı futbolcu Umut Nayir takımın dergisine kendisiyle ilgili açıklamalar yaptı. İyi insan olmadan iyi Beşiktaşlı olunmaz sözünü çok sevdiğini vurgulayan Umut Nayir, "Beşiktaş ile özdeşleşmesi de harika. Sporcular olarak çok geniş bir kitleye hitap ettiğimiz için insanları iyiye, doğruya yönlendirebilir; insanların, derneklerin, vakıfların sesi olabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Beşiktaş dergisinin aralık sayısına konuşan Umut Nayir, bu sezonki hedefinin siyah-beyazlı formayla kendini göstermek olduğunu ve bunu başardığını belirterek, "Takımda kalıcı olabilmek, Avrupa'daki başarılarda pay sahibi olabilmek ve milli takımda forma giyebilmek şu an kısa vadedeki hedeflerimden bazıları." ifadelerini kullandı.
Saha dışında da kısa vadeli hedeflerinden birinin üniversite eğitimini tamamlamak olduğunu kaydeden Umut, "Futbol ile iç içe gittiği için bazen süreci tamamlamakta, sınavlara girmekte zorlandığım oldu ve okul uzadı ama en kısa sürede bitirebilmek, neticesinde özellikle spor hukuku alanında uzmanlaşabilmek ilk amaçlarımdan." yorumunu yaptı.
'Yetkili markaların desteğine ihtiyacımız var'
Hem profesyonel futbol oynayıp hem de üniversitede eğitim görmenin zor olduğunu anlatan Umut, şu görüşlere yer verdi:
- "Çünkü ülke şartlarında buna uygun bir düzen yok. İnsanların ve özellikle öğrenci kardeşlerimin bu konudaki hassasiyetlerini anlayabiliyorum. Benim futbolculuk kariyerim, lise zamanlarımda amatör yerine profesyonel olarak başlasaydı belki de eğitim hayatım böyle olmayacaktı. Bunun çözümünü bulabilecek yetkili makamlarımız var ve sporcuların eğitimli biçimde yetişebilmesi için onların desteklerine ihtiyacımız var. Avrupa ve ABD'de burslu eğitim ile doğru sporcu yetiştirme programının burada da uygulanması en büyük hayallerimden. Çünkü burada ya sporu ya da eğitimi seçmek zorunda kalıyorsun."
"İyi insan olmadan iyi Beşiktaşlı olunmaz." sözünü çok sevdiğini vurgulayan Umut Nayir, "Beşiktaş ile özdeşleşmesi de harika. Sporcular olarak çok geniş bir kitleye hitap ettiğimiz için insanları iyiye, doğruya yönlendirebilir; insanların, derneklerin, vakıfların sesi olabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.