Yetenek açığı ekonomiyi tehdit ediyor
İş gücü piyasalarında yetenek açığı büyüyor. ManpowerGroup’un 2024 ‘yetenek açığı raporu’na göre, küresel çapta işverenlerin yüzde 75’ı, Türkiye’de ise yüzde 76’sı aradığı elemanı bulamıyor. Yetenek açığının giderek büyümesi şirketlerin verimliliğini de tehdit ediyor. İş dünyası ise çözümün eğitim sisteminde gizli olduğu görüşünde.
Günümüzün hızla değişen iş dünyasında yetenek açığı da giderek büyüyor. Gelişmekte olan ekonomilerde çoğu zaman iş arayanların sahip olduğu beceri ve eğitim ihtiyaç duyulanla örtüşmüyor. Türkiye, ekonomisini güçlendirmeye çalışırken bir yandan da dünya ortalamasının üzerinde olan bir yetenek açığı sorunu yaşıyor.
Yapılan araştırmalar da iş dünyasında yetenek açığının her geçen yıl arttığını gösteriyor. 2006’dan beri küresel çapta ‘Yetenek Açığı Raporu’ hazırlayan Uluslararası iş gücü çözümleri şirketi ManpowerGroup’un 2024 verilerine göre, geçen yıl yetenek açığı oranı yüzde 77 ile 17 yılın en yüksek seviyesindeydi. 2024 yılı yetenek açığı beklentisine göre ise kısmi bir düşüşle küresel çapta yüzde 75 olması bekleniyor. Yetenek açığı beklentilerinin yüzde 76 olarak ölçüldüğü Türkiye ise 2023’te 41 ülke içerisinde 34. sırada ve küresel ortalamanın altında yer alırken bu sene küresel ortalamanın üzerinde yer alarak 22. sırada olması bekleniyor.
Türkiye’nin büyümesinin önündeki engellerden biri ‘yetenek açığı’
Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, Türkiye’nin İtalya ile Çin arasındaki en güçlü sanayi ülkesi haline geldiğini, ancak gelinen noktada bu gücün sürdürülebilirliğinin önündeki en büyük engelin ‘insan kaynağı’ sorunu olduğunu söylüyor.
Türkiye’nin 81 ilinde 67 bin fabrikanın üretim yaptığı organize sanayi bölgeleri de dahil olmak üzere imalat sanayinin ihtiyaç duyduğu insan kaynağı ile mevcut insan kaynağı arasında ciddi bir nitelik örtüşmezliği olduğuna dikkat çeken Kütükcü, “Bunun temelinde, maalesef yıllarca ihmal ettiğimiz mesleki eğitimi konusu yatıyor. Sanayimizin ihtiyaç duyduğu nitelikte çalışanlar yetiştirmekte, yetersiz kaldık. Yıllar içinde bu açık kartopu gibi büyüdü ve yetenek açığı arttı. Bugün geldiğimiz noktada, nitelikli insan kaynağı bulamadığı için yatırımlarını erteleyen sanayicilerimiz var” şeklinde konuşuyor.
Türkiye’nin büyümesinin önündeki engellerden birinin yetenek açığı olduğunu dile getiren Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Başkanı Ahmet Fikret Kileci de nitelikli işçi konusunda sorun yaşandığını söylüyor. Ülkenin sadece doktorlara, mühendislere, bilim insanlarına ihtiyacı olmadığını ve belli bir kalifikasyona sahip işçilere, teknisyenlere, şoförlere, inşaat ustalarına da ihtiyacın söz konusu olduğunu aktaran Kileci, büyümek için belirli alanlardaki yetenek açığının hızla kapatılması gerektiğini söylüyor.
Yetenek açığı en fazla taşımacılık ve lojistikte
Türkiye’deki sektörel yetenek açığı beklentilerine bakıldığında, yüzde 78 ile taşımacılık, lojistik ve otomotiv; tüketim ürünleri ve hizmetleri ile; sağlık ve yaşam bilimleri en fazla yeteneğe ihtiyaç duyulan sektörler oluyor.
Şirket büyüklüğüne göre yetenek açıklarına bakıldığında ise ülkemizde ilk sırada yüzde 83'lük yetenek açığı beklentisi ile 10-49 çalışanı olan şirketler yer aldı. Bunu yüzde 78'lik oranla çalışan sayısı 1.000-4.999 olan şirketler izledi. Sonrasında her biri yüzde 75'lik oranlarla çalışan sayıları 10'dan az, 50-249 ve 250-999 olan şirketler yer aldı. En az yetenek açığının yüzde 70 ile çalışan sayısı 5 binden fazla olan şirketlerde görülmesi bekleniyor.
Mesleki eğitim hayati öneme sahip
Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan gençlerin sayısının AB’nin 2,5 katı olduğuna dikkat çeken İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “3 milyona yakın gencimiz ne işte ne okulda. 1 milyonunu iş dünyasına çekmemiz gerekiyor. Genç jenerasyonu ama girişimci ama çalışan olarak sanayide ve ticarette çalışan eleman olarak iş dünyasına katmamız lazım” diyor.
“Bizim jenerasyonun da çok büyük sorumluluğu var. Bu çocukları okuttuk, bunları adeta bir akvaryumda büyüttük. Staj yapmaya gelen çocuğa sadece fotokopi çektirip 4 hafta sonra göndermemeliyiz” diyen Avdagiç, torna tezgahının, CNC tezgahının başına geçmeden bir öğrencinin torna-tesviye bölümünden mezun olmaması gerektiğini söylüyor.
Türkiye’nin önemli savunma sanayi şirketleri ASELSAN ve BAYKAR’ın organize sanayi bölgelerinde teknik liseler açarak sektöre nitelikli teknik elemanlar kazandırma noktasında çok faydalı adımlar attığını söyleyen Kileci ise teoriyi pratikle birleştiren bu liselerin oldukça talep gördüğünü dile getiriyor. Eğitim sonrası sanayiyle entegre garanti edildiğinde bahse konu modellerin çok faydalı olacağının altını çizen Kileci, bu uygulamaların MEB ve ÖSYM iş birliği ile diğer sektörlere de yayılması gerektiğini söylüyor.
4 şirketten 3’ü yetenek açığı yaşıyor
Nitelikli işçileri ülkelerine çekmek isteyen devletler, günümüzde küresel bir yarışa girdi. Nedeni ise işin fazla olmasına karşın yetenekli insan sayısının azlığı. Yetenek Açığı Raporu’na göre, dünya genelinde her 4 şirketten 3’ü yetenek açığı yaşıyor. Ayrıca küresel çapta işverenlerin yüzde 75’i aradığı yeteneği bulamıyor. Bu oran 2015’te yüzde 38 seviyesinde yer alıyordu.
Dünyadaki yetenek açığına baktığımızda onlarca yıldır düşük doğum oranlarına sahip olan Japonya yüzde 85 ile en fazla yetenek açığının görüldüğü ülke olurken, onu yüzde 82 ile AB’nin sanayi devi Almanya izliyor. Almanya, nitelikli iş gücünü ülkeye çekebilmek adına; bürokrasiyi azaltması beklenen nitelikli işgücü yasası ve çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni vatandaşlık yasası üzerinde düzenlemeler yaptı.
Almanya’yı sırasıyla; Yunanistan ve İsrail, yüzde 81 ile İrlanda, Portekiz ve Hindistan, yüzde 80 ile İngiltere takip ediyor. Bu oran Türkiye’de yüzde 76, İtalya’da yüzde 75 ve Belçika’da yüzde 74 ve ABD’de yüzde 70. Finlandiya ise yüzde 59 ile en düşük yetenek açığı oranının görüldüğü ülke konumunda bulunuyor.
Demografik yapı ile yetenek açığı arasındaki ilişki
Avrupa, uzun bir süredir yaşlanan nüfusu nedeniyle demografik yapısı ile gündemde. Bu durum zaten kritik olan işgücü ve yetenek açığının daha da kötüleşmesini sağlıyor. 2035 yılına gelindiğinde Avrupa’da çalışma çağındaki insan sayısının 2010 yılına göre yaklaşık 50 milyon daha az olacağı tahmin ediliyor. Bu durumu tersine çevirmek isteyen Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, üye ülkelerde bazı sektörlerde bulunan nitelikli iş gücü açığını gidermek amacıyla ‘AB Yetenek Havuzu’ oluşturmak üzere plan hazırladı. Bu yıl Avrupa Parlamentosu onayından sonra uygulamaya geçmesi planlanıyor. Bu plan doğrultusunda internet üzerinde AB Yetenek Havuzu adı verilen bir platform oluşturulacak. Birlik dışında yaşayıp AB ülkelerinde iş arayanlar bu platformda yer alacak iş ilanlarına başvuracak.
Genç nüfusu ile öne çıkan Türkiye de artık eskisi kadar genç değil. Son yıllardaki veriler Türkiye nüfusunun yaşlandığını gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, Türkiye’de yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2023 yılında ilk kez çift haneye çıktı ve yüzde 10,2 oldu.