Yeni pazar Afrika
Ekonomik kriz, dolar karşısında eriyen yerel para birimleri, bölgesel savaşlar, daralan pazarlar…. Gelişmekte olan ülkeler liginde bunların sonuçlarından etkilenmeyen neredeyse yok. Yine de “pes etmeyenler”, uğraşıp, çabalayıp bir yolunu buluyor. Enerjileri, aynı zamanda ülke ekonomisinin aktörlerinin de motivasyon kaynağı oluyor. Krizlerden olumsuz etkilenen Rusya ve Ortadoğu pazarına alternatif pazar bulmak için çalışan MÜSİAD da bunlardan biri…
Türk iş dünyasının önemli sivil toplum kuruluşlarından Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Kasım ayında, fuarda yenilenen kurumsal kimliğiyle MÜSİAD EXPO adıyla 16’ıncı kez dünyaya kapılarını açıyor. Sekiz hol ile 700 şirkete ve 100 binin üzerinde ziyaretçiye ev sahipliği yapacak olan MÜSİAD EXPO, içinde bulunduğumuz bölgenin en büyük genel ticaret fuarlarından biri. Ekonomik ve jeopolitik krizlerin zirve yaptığı şu dönemlerde fuar ve benzeri organizasyonlar iptal edilirken bu fuarın daha da genişleyerek 20’nci IBF’i (International Business Forum – Uluslararası İş Forumu) ve High-Tech Port Savunma teknolojileri fuarını da içine alması oldukça önemli. Öyle ki fuarın yeni yüzü ve kapasitesiyle ilgili konuştuğumuz MÜSİAD Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi ve Fuar Forum Organizasyon Komisyonu Başkanı Burak Benşin, 8 holde gerçekleşecek fuarda yerlerin yüzde 70’ini şimdiden sattıklarını belirtiyor. MÜSİAD EXPO, firmaların sadece ürünlerini sergileyerek tanıtımlarını yaptıkları bir platform olmaktan öte B2B toplantıları, iş forumları ile ticaretin arttırılması ve geliştirilmesine yönelik ayrıcalıklı bir etkinlik.
Uzun yıllardan beri bu tür fuarları bir STK olarak dış kaynak kullanmadan gerçekleştiren MÜSİAD, ihracatçı birlikleri, ticaret odaları, yurtdışı ticari ataşelikleri, Ekonomi Bakanlığı gibi birçok kurum ve kuruluşla koordinasyon ve işbirliğini ise ihmal etmiyor. Nitelik kriterine dikkat çeken Benşin “Hazırlık sürecinde bizim için önemli olan konu, fuara katılımcılarımız tarafından istenen ilgili, kaliteli düzeyde profesyonel ziyaretçilerin yeteri düzeyde fuara ziyaretinin sağlanması” diyor. Bu konuda en çetrefilli kısım ise fuara katılan firmaların beklentilerinin karşılanması, görmek istedikleri firmalarla bir araya getirilebilmeleri. Ancak 65 ülkede 169 irtibat noktası ile bu komplikasyonlar da hızlıca çözülüyor.
Yeni pazarda Afrika açılımı
Benşin, fuara katılan firmaların özenle seçildiğini ve katılanların neredeyse yüzde 80’inin somut iş bağlantısı yaptığını belirtiyor. Bu yıl alım heyeti programının kapsamını 35 ülkeye çıkaran MÜSİAD Suudi Arabistan, Katar, BAE, Cezayir, Türkmenistan, Etiyopya, Fas, Tunus, Nijerya, İran, Irak, Sudan, Avusturya ve İtalya başta olmak üzere hedef olarak belirlemiş olduğumuz ülkelerdeki ticaret müşavirlikleri ile işbirlikleri yaparak alım potansiyeli yüksek işadamlarının Türkiye’ye davet edilmesi konusunda çalışıyor. “Artık pazar daraldı. Yeni pazar açmaya çalışıyoruz. Geçen yıl Rusya ağırlıklı olmuştu çalışmalar. Bu yıl Rusya yok mesela. O nedenle daha çok Afrika’ya odaklandık. Nijerya, Nijer, Gana, Fildişi ve Güney Afrika’da tanıtım çalışmalarımız devam ediyor, amacımız o bölgelerden çok sayıda işadamına yer vermek ve iki ülke arasındaki ticareti artırmak” diyor ve önümüzdeki yıl Afrika’da iki fuar gerçekleştireceklerinin müjdesini veriyor.
Bu yılın farkı: IBF
16’ıncısı düzenlenen forum için oldukça heyecanlı konuşan Benşin, global pazarda, şirketlerarası rekabetin inovasyon merkezli ekonomiler lehinde ciddi avantajlar ve farklılıklar oluşturduğuna dikkat çekiyor ve IBF kongresinin ana oturum konusunun "İnovasyon Ekonomisi ve Girişim Ekosistemi" olarak belirlendiğini ifade ediyor. “Dünyada son 4 yılda büyük şirketlerin satın aldığı ürün veya hizmetlere baktığımızda yüzde 85'ini inovasyon merkezli girişim şirketlerinin ürettiğini görüyoruz. Yılda 100 milyar dolara yakın girişim fonu, 300 bin firmaya yatırım yapıyor. Türkiye’nin ise daha hızlı ve kalıcı büyümesini sağlayabilmesi için yıllık 800 bin girişimciye ihtiyacı var. Durum böyle olunca bu konunun önemi günden güne artıyor” şeklinde konuşuyor. Kongrenin diğer bölümleri ise inovasyon ekonomisi ve girişim ekosisteminin kurulması için gerekli olan fon, pazar başarısı ve regülasyonların önemini vurgulayan konuları kapsıyor. Kongrenin hedefininse reel ekonomiyi baz alan proje bazlı finansman modeli merkezli, paylaşımcı ve katılımcı bir girişim ekosisteminin oluşması için yol planı ortaya çıkarmak olduğu ifade ediliyor.
Ekonomik krizler ve yavaşlık genelde şirketlerin ilk olarak nafile gördükleri fuar, yurtdışı tanıtım gibi maliyetlerini kısma eğilimine girse de Benşin, üyelerin içinde sektörde tutunma, süreklilik çabası içinde olan firmaların pazarlama, tanıtım ve yeni pazar arayışı çalışmalarını arttırmaya çalıştıklarını belirtiyor. “Özellikle üretici ve ihracatçı firmalar için daralan pazarlar karşısında, gelişen yeni pazarlara ulaşmak ve bu doğrultuda uluslararası fuarları kullanmak büyük önem teşkil ediyor. En güçlü pazarlama mecralarından biri olan fuarlar, rekabet gücünü kaybetmek istemeyen ve büyümek isteyen firmalar için ciddi önem arz ediyor. Bu bağlamda, bizimki ve benzeri doğru alıcı ile doğru satıcıyı bir araya getirmeyi gerçekleştirebilen fuarlar en kötü dönemler için bile iyi bir büyüme fırsatıdır” diyor. Yeni kabineden fuar şartlarının daha da iyileştirmelerini bekleyen Benşin “Kasım ayındaki fuarda 20 demiyorum, ama 12 hol olsaydı 12’sini de satardık” diyor ve “Fuarlarda mutlaka bulunun. Lüksten kaçın, metrekarenizi kısın ama mutlaka fuara katılın” tavsiyesini sözlerine ekliyor.
Tuzaktan kurtuluş milli teknolojide
Kasım ayında gerçekleşecek etkinlikte IBF dışında bir diğer yenilik de MÜSİAD’ın ülkenin orta gelir tuzağından kurtulması için ortaya koyduğu bir vizyon projesi olan High-Tech Port’un da yer alması. İlk olarak geçtiğimiz yıl Katar’da düzenlenen High-Tech Port yerli teknoloji üreticisini dünyaya açmıştı.
Bunun bir Türkiye meselesi olduğunu ifade eden Benşin “Gelişmiş ülkeler orta gelir tuzağından, yani 10 bin dolarlardan 25 bin dolarlara sıçramayı 32-33 yılda becerebilmişler. Sadece Güney Kore ile Tayvan hariç. Bu ikisi 17-18 yıla yakın sürede bunu başarmış. Bunda bir çıkış noktası var: Yüksek teknolojiyi merkeze alan katma değerli üretim. Realiteye de bakınca, 2014 yılında bizim kilogram başına ihracatımız 1.3 dolar civarı. Savunma sanayiinde ise ihracatımız kilogram başına 23 dolar’’ diyor.
- High Tech Port by MÜSİAD
- High Tech Port by MÜSİAD, iş geliştirme ve sonuç odaklı bir pazarlama projesi. Türk savunma ve havacılık sanayisi için, devletten devlete önemli bir iş geliştirme platformudur. Bizim ortaya koyduğumuz vizyon şudur: Teknolojiyi yönetebilenler, Dünyayı idare edebilecek ve güçlü olabilecek; Türkiye’nin orta gelir tuzağından çıkış yolu da teknolojide olacak. Proje, Körfez Bölgesi'ndeki etkin fonlarla 'Ortak Girişim' kurulma imkânı sunacak. Bölge ülkeleriyle mevcut ticari ilişki ve yatırımların geliştirilmesini sağlayacak. İş ve iletişim ağını genişletecek. Amacımız, Türk savunma sanayisinin Ortadoğu-Körfez ülkelerinin teknoloji ihtiyaçlarına ve rekabetçi pazar oyuncusu arayışlarına cevap verebileceğini göstermek.