Yapay zeka savaş meydanlarında
Ekonomi başta olmak üzere birçok alanı baştan aşağı dönüştürecek yapay zekâ teknolojisi, son yıllarda savunma sanayiinde de ön plana çıkıyor. Özellikle ABD, Çin ve Rusya’nın öncülük ettiği alanda gün geçtikçe artan yatırımlar sayesinde geliştirilen yapay zekâ temelli insansız otonom silahlar, barut ve nükleer silahların icadında olduğu gibi yeni bir çağ başlatmış olabilir.
Yapay zekâ, makine öğrenmesi, derin öğrenme ve daha fazlası… Her geçen gün gelişen yapay zekânın askeri kullanımı konusunda çalışmalar 2000’lerin başında hız kazandı. ABD, Çin ve Rusya tarafından yapılan yoğun yatırımlar son 10 yılda yapay zekânın askeri kullanımında çok büyük bir artışa işaret ediyor. Bu alanda İsrail ve Güney Kore’nin de önemli çalışmaları var. Halen küresel çapta askeri yapay zekâ pazarının 6 milyar dolar seviyesinde olduğu, bunun 2026’ya kadar 20 mil-yar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Ayrıca 2030’a kadar Çin’in bu alanda dünya lideri olacağı öngörülüyor. Pazarın hâkimi ise insan eliyle kontrol edilmeyen ve uçabilen araçlar.
ABD ve Çin'in yeni rekabet alanı
2003’te ABD Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA) 120 askeri robottan oluşan bir taburun, böceklerin düzenli davranışını takip etmelerini sağlayacak parçacık zekâsı ile donatıldığını duyurdu. Aynı yıl ABD Savunma Bakanlığı SWOR-DS isimli küçük makineli tüfek robotuyla otonom silah programını başlattı ve bu silahı 2007’de Irak’a gönderdi. Ancak robot silahın tahmin edilemez biçimde davranmaya başlaması üzerine program sona erdirildiyse de gelişmeler bunlarla sınırlı kalmadı.
ABD’de yapay zekânın askeri alanda kullanımı, Savunma Bilimi Kurumu tarafından 2016’da resmi olarak onaylandı. Bunun ardından Trump yönetimi Savunma Bakanlığı’na bağlı tüm yapay zekâ programlarının koordine edilmesi için Ortak Yapay Zekâ Merkezi kurulacağını açıkladı. Pentagon ayrıca DARPA aracılığıyla önümüzdeki beş yıl boyunca yapay zekâya 2 milyar dolar harcamayı planlıyor. Örneğin, OFFSET programı, havadan ve karadan gidebilen drone sürüleri geliştirmeyi amaçlıyor. Kamuoyunda yakından takip edilen ve Google çalışanlarının protestosuna maruz kalan Maven projesi ise önümüzdeki yıllarda yüzde 80 üzerinde fon artışı ile makine öğrenmesine yatırım yapıyor.
Çin ise 2017’de açıkladığı ulusal strateji belgesinde 2030’a dek yapay zekâ alanında dünyanın ana merkezi olmak istediğini duyurdu. Aynı raporda yapay zekâ stratejik bir yetenek olarak tanımlandı. Bu kapsamda Çin özellikle robotik denizaltılar üzerinde çalışıyor. Gelecek yıl tamamlanması planlanan proje ile büyük, akıllı ve nispeten düşük maliyetli insansız denizaltılar devriyeden intihar saldırısına kadar bir dizi görevi kendi başına üstlenebilecek.
Çin, kalabalıktaki bireyleri tanımlamak ve GPS koordinatlarını kullanarak hareketlerini takip etmek için vücut ve iris taramasını ve diğer bazı parametreleri kullanabilen yapay zekâ üzerinde de çalışıyor.
Avrupa geride kaldı
Yapay zekâyı kontrol edenin dün-yaya da hükmedeceğini açıklayarak bu alana verdiği önem ile tanınan Rus Devlet Başkanı Putin, ABD’nin hâkimiyetindeki savunma sanayi alanında yapay zekânın bir güç değişimi yaratabileceğini belirtmişti. Askeri alanda yapay zekâ yarışında Rusya, özellikle konvansiyonel silahlar üzerinde çalışıyor. Kamuoyuna açıklanan bilgilere göre Tupolev PAK DA yeni nesil stratejik bombardıman uçağı, havadan ve radyoradar durumunu analiz etmek ve yönünü, irtifasını ve hızını belirlemek için 7.000 km menzilli yapay zekâ güdümlü füzelerle donatılabiliyor. Rusya ayrıca robot denizaltılar da inşa ediyor. Rus hükümeti askeri alanda yapay zekâ teknolojileri geliştirmek üzere Era adı verilen yeni bir teknokent kurulduğunu da duyurdu. Askeri alanda yapay zekâ çalışmalarında Güney Kore de hatırı sayılır bir başarı elde etti. Geçtiğimiz yıl ülkenin yapay zekâ alanında uzmanlaşmış üniversitesi olan Kore Gelişmiş Bilim ve Teknoloji Kurumu, savunma alanında öncü şirketlerden biri olan Hanwha Systems ile ortak bir proje üzerinde çalıştıklarını duyurdu. Ayrıca SGR-A1 isimli robot Güney Kore, Kuzey Kore sınırında devriye görevi yapıyor. Bir canlı tespit ettiğinde 2 mil etki alanı içerisinde ateş açabilen silah, ısıya ve harekete de duyarlı.
İsrail’in ise Harpy isimli otonom bir insansız hava aracı ile hedefleri kendi vuran bir sisteme sahip olduğu kabul ediliyor. Otonom robot üreten ilk ülkelerden biri olan İsrail, halen sınır bölgesinde kendi kendini süren askeri araçlara sahip.
Yapay zekâ teknolojisindeki ilerlemeler ile beraber klasik savunma sanayisinin yerini yapay zekâ teknolojisi şirketlerinin alacağı öngörülüyor. Bu alanda da Amerika ve Asya’nın hâkimiyeti karşısında Avrupa ülkeleri ise geri planda kalıyor. İngiltere’nin insan müdahalesine gerek duymayan insansız hava araçları ile ilgili bazı çalışmaları olsa da Avrupa ülkeleri genellikle yapay zekâ ve insansız otonom silahlar konusunda etik tartışmalar ile ilgileniyor. Bununla beraber Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İnsanlık İçin Yapay Zekâ Zirvesi’nde Fransa’nın da söz sahibi olabilmesi için 1,5 milyar euroluk planı açıklarken; odaklanılması gereken alanlardan biri olarak savunma sanayisine de vurgu yapmıştı.
Pandoranın kutusu oktan açıldı
Yapay zekâ birçok ülkenin askeri stratejisinde büyüyen bir unsur olsa da, birçok önde gelen insan hakları örgütü, insan tarafından kontrol edilmeyen silahlı araçlar kullanılmasının sivil ölümlerde ve yasadışı cinayetlerde artışa yol açacağını savunuyor. Ayrıca düzenlenmemiş yapay zekânın uluslararası bir silahlanma yarışına yol açmasından da endişe duyuluyor. Kısacası çatışma durumlarında kararı bir makineye ya da algoritmaya vermek beraberinde birçok etik tartışmayı da getiriyor. Tartışmaların odak noktasında ise insan faktörünün ortadan kalktığı durumlarda neler olacağının bilinmezliği var. Günümüze kadar savaş teknolojisi, çatışma halinde öldürme kararını hep insana bırakan sistemlere dayalı oldu. Ancak yapay zekâ teknolojisindeki gelişmeler ilk kez öğrenen makinelerin kendi başına hareket etmesini sağlıyor.
İnsansız otonom silahlar, eleştir-menlerin ifadesi ile katil robotlar geçtiğimiz yıl BM tarafından düzenlenen Konvansiyonel Silahlar Kongresi’nde de tartışıldı. Bunun öncesinde de başını Elon Musk ve Stephen Hawking’in çektiği isimler, robot kıyameti konusuna dikkat çekerek, bu alandaki çalışmaların durdurulmasını; aksi halde Pandora’nın kutusu açıldığı takdirde kapatmanın zor olacağını kamuoyuna duyurmuşlardı. Ancak askeri alandaki otonom robot gelişmelerine bakılırsa, Pandora’nın Kutusu zaten çok önceden açıldı.
- Askeri alanda öncü yapay zeka şirketleri
- THE BOEING COMPANY
- GENERAL DYNAMICS CORPORATION
- ALPHABET INC. (GOOGLE INC.)
- IBM CORPORATION
- INTEL CORPORATION
- ENDEAVOR ROBOTICS
- JSC KALASHNIKOV CONCERN
- LOCKHEED MARTIN CORPORATION
- NORTHROP GRUMMAN CORPORATION
- FLIR UNMANNED AERIAL SYSTEMS DASSAULT AVIATION
- RAYTHEON COMPANY
- ROBOTEAM LTD
- SPARKCOGNITION INC.
- STRYKE INDUSTRIES LLC
- TEXTRON INC
- Yapay zekâyı kontrol edenin dünyaya da hükmedeceğini açıklayarak bu alana verdiği önem ile tanınan Rus Devlet Başkanı Putin, ABD’nin hâkimiyetindeki savunma sanayi alanında yapay zekânın bir güç değişimi yaratabileceğini belirtmişti. Askeri alanda yapay zekâ yarışında Rusya, özellikle konvansiyonel silahlar üzerinde çalışıyor.