Uçaklar için küçük, arabalar için büyük adım
Birçoğumuzun çocukluğuna şahitlik eden jetgiller çizgi filminden aşinayız uçan arabalara. Uçan arabalar artık gelecek vizyonlarını ateşledi ve dünyadaki birçok şirket, karbon emisyonunu ve trafik sorununu en aza indirmek için düğmeye bastı. Standart bir drone ehliyeti ya da pilot ehliyeti gerektirecek ve 2025 itibarıyla hayatlarımıza dahil olacak olan bu araçlar, uçaklar için küçük ama arabalar için büyük bir adımın başlangıcını oluşturuyor.
Tarihi 1910’lu yıllara kadar uzanan uçan arabaların ilk mucidi Ford Flivver isimli uçan arabası ile Ford markası oldu. Waterman Arrowbile’ın göklerde süzüldüğü 1937 yılına kadar da hatrı sayılır başka bir araba yapılmadı. 1942 yılında İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği’nin uçan tank kullanmak istemesi, süreci başka bir boyuta taşısa da testlerde başarılı olamayan uçan tank göklere hiç ulaşamadı. 1946 yılına gelindiğinde Robert Fulton araba fikrini uçurmaya çalışmaktansa, uçak fikrini karayoluna uyarlamayı tercih etti ve bu fikir ile Federal Havacılık Yönetimi’ne bağlı Sivil Havacılık Birimi’nde sertifika alan ilk uçan otomobilin sahibi oldu. Tüm şartlarını tamamlayarak tarihe geçen ‘ilk uçan otomobil’ ise Molt Taylor’ın üç yıl üzerinde çalıştığı 1949 yılında ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdiği Aerocar oldu.
Hava trafiği nasıl olacak?
Uçan arabadan daha çok uçan bir daireye benzeyen Aerocar’dan sonra yıllar içinde birçok şirketin bu konuda girişimleri oldu ancak uçan arabalar reel hayata bir türlü dahil edilemedi. Bu duruma neden olarak ise altyapı, güvenlik, teknolojik ve sosyolojik konular gösterildi. Şehir içi ulaşımdaki teknolojik yeterliliğe ulaşıldığında uçan araba pazarının daha da canlanacağını söyleyen uzmanlar, bu canlılığın karayolundaki araçlar için uygun olan altyapının uçan arabalar için de uygun hale getirilmesi ile olacağına değiniyor.
Uçaklardan çıkan sesler düşünüldüğünde uçan arabalardan çıkacak seslerin de çok yüksek olacağı tahmin ediliyor. Ancak yakın zamanda büyük uçaklardaki gürültü sorununu çözmek için çalışılan yeni tip aerodinamik tasarımlar, uçan otomobillerin de sesini kısabilir. Bir diğer konu ise enerji! Uzmanlara göre uçan arabalar kalkış için bir tona yakın enerjiye ihtiyaç duyacaklar ve yenilenebilir enerji konusundaki mücadeleler düşünüldüğünde büyük bir rakam olan bu enerji, Endüstri 4.0’ın güç çözümleri sayesinde minimum seviyelere düşebilecek. Uçan araçlardan kaynaklanacak daha yoğun hava trafiği ise hayata geçecek düzenlemeler ve yapay zeka entegrasyonu sayesinde güvenli hale gelebilecek. Ev çatılarında uçan araba garajları ya da halka açık garajlar, bizleri karşılayacak bir başka konu olacak. Uçan arabalardaki tek ya da iki kişilik koltuk sayısı ilk aşamada olmasa da sonrasında oluşacak talep fazlalığından dolayı ciddi bir sorunun habercisi olabilecek.
Hızlı erişim ile acil müdahaleler artacak
Trafik sıkışıklığını hafifletip işe gidip gelme sürelerini azaltan uçan arabalar, potansiyel olarak insanların şehir içinde seyahat etme şeklini değiştirebilecek ve yenilikçi kentsel planlama çözümlerine de yol açabilecek. Uçan arabalar, kazalardan etkilenen bölgelere hızlı erişim sağlayarak acil müdahaleye ve tıbbi tahliyeye yardımcı olabilecek.
- Lojistik ve teslimat endüstrisinde yeni bir başlangıcın ilk adımını atan uçan arabalar, ürünlerin özellikle uzak bölgelere daha hızlı, daha verimli taşınmasını sağlayarak, tedarik zincirlerini ve teslimat hizmetlerini de iyileştirebilecek.
Ülkelerden uçan araba destekleri
ABD, uçan araba inovasyonu için bir merkez oluşturdu ve Federal Havacılık İdaresi, uçan arabaların ulusal hava sahasına güvenli entegrasyonunu desteklemek için Entegrasyon Pilot Programı gibi programlar başlattı. Uber, Terrafugia, Kitty Hawk ve Joby Aviation gibi şirketler bu konuda önemli ilerleme kaydeden şirketler arasında yer alıyor.
Volocopter ve Lilium şirketleri ile uçan araba konusunda başı çeken Almanya da elektrikli VTOL uçaklarıyla başarılı test uçuşları gerçekleştirirken, jet motorlu uçan araba prototipi de geliştirdi. Alman hükümeti, kentsel hava hareketliliği konusunda araştırma ve geliştirmeyi teşvik ederek bu teknolojiye destek veriyor.
Japonya, uçan arabaların potansiyelini aktif olarak araştırıyor. SkyDrive ve NEC Corporation gibi şirketler elektrikli VTOL uçak prototipleri geliştiriyor ve test uçuşları gerçekleştiriyor. Japon hükümeti ayrıca ülkede uçan arabaların geliştirilmesini ve ticarileşmesini hızlandırmak için bir kamu-özel sektör topluluğu kurdu. Singapur, kentsel mobilite için ileri teknolojilerin benimsenmesinde öncü konumunu koruyor. Ülke, uçan araba prototiplerinin geliştirilmesine yatırım yaparken, uçan arabaların ulaşım sistemine entegrasyonunu destekleyecek düzenlemeler ve altyapı üzerinde de aktif olarak çalışıyor.
BAE’nin Dubai şehrinde, otonom hava taşımacılığına büyük ilgi gösterilince, otonom uçan taksi prototiplerinin başarılı test uçuşları gerçekleşmeye devam ediyor.
Çin, uçan arabaların geliştirilmesine aktif olarak yatırım yapmaya devam ediyor. EHang ve Geely gibi şirketler elektrikli otonom uçak prototipleri üzerinde çalışıyor ve test uçuşları gerçekleştiriyor. Çin hükümeti bu teknolojiye destek vererek kentsel hava hareketliliği sektöründe lider olmayı hedefliyor.
Tüm bu gelişmeler küresel uçan araba pazarının 2023 yılındaki değerini 18 milyon dolara taşıdı ve pazarın 2024-2030 tahmin döneminde yüzde 129,4’lük bir büyüme oranı ile 2030 yılına kadar 4,2 milyon dolara ulaşması bekleniyor.